Hemen her konunun tabulaştırıldığı Türkiye’de milli marşın her dönem kolaylıkla tartışılması şaşırtıcı değil mi?
ABD’de çoğu kimse milli marşın sözlerini bile bilmiyor, okullarda zorla çalınıp söyletilmiyor. Bizdeki gibi bir tartışma konusu da olmuyor. Benzer şekilde kurucu liderler de bizdeki gibi durmaksızın masaya yatırılmıyor.
Türkiye ise ifade özgürlüğünü kısıtlamasıyla kötü şöhret edinmiş bir ülke olmasına rağmen bu konular gayet açıklıkla tartışılıyor.
Bu çelişki demokrasinin, ifade özgürlüğünün “Türk işi” yorumu olmalı. En azından her konunun tartışılması, kimi zaman bu tartışmaları devletin tepesindeki siyasetçilerin açması, zaman içinde dokunulmadık tabu kalmaması sağlıklı adımlar.
90’lı yıllarda özellikle liberallerin öncülüğünde Atatürk’e küfretme modası başlamıştı. Hatta Atatürk’ten nefret etmek entelektüeller kulübüne kabul şartına dönüşmüştü. Atatürk hakkında akla gelip gelebilecek olumsuz her şey Atatürk’ün kurduğu ülkede söylendi. Ama sonuçta hiçbir şey Türkiye’deki Atatürk sevgisini yok edemedi, hatta son yıllarda 10 Kasım’da Anıtkabir’e katılım rekor üstüne rekor kırdı.
Tartışmak değersizleştirmiyor demek ki.