• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Ölümü gör gitme

18/03/2016 22:08

 

 

hayko bagdat kelleHAYKO BAĞDAT

iletisim@haykobagdat.com

“Erdoğan gitsin” demek “Devlet yıkılsın” demekmiş. Erdoğan giderse vatan elden gidermiş.


Yok, troller falan söylemiyor bunu. Şamil Tayyar, Mehmet Metiner gibi dondurma severler de söylemiyor. İnanmayacaksınız ama Ermenilerin koruculuk kontenjanından Markar Esayan bile bu kadarını söylemiş değil henüz.

Cumhurbaşkanı’nın kendisi ifade ediyor. Kendine biçtiği mesihlik misyonunun son aşaması olarak varlığımızın sebebi, büyük kurtarıcımız olduğunu beyan ediyor.

Bu ruh halinin mantıklı bir açıklamasını düşünüp duruyorum günlerdir. Bir insan 80 milyonluk bir halkın kaderini kendi siyasi kariyeriyle nasıl özdeşleştirir anlamaya çalışıyorum. Gerçekten giderse neler olur üzerine kafa patlatıyorum.

Henüz bir yanıt bulamadım. Belki de psikoloji bilim dalının teşhis koyması gereken bir durumdur, bilemedim.

Fakat bu derin düşünceler içindeyken bir türlü kelimelere dökemediğim bir rahatsızlık var bünyemde.

Hiçbirimiz ölümsüz ya da mevkilerimizde evladiyelik olmadığımıza göre Erdoğan da bir gün gidecek elbet.

Peki ya bizler ona bazı soruları soramadan giderse?

Soruları soracaklar olarak kendi kurduğu yargı düzeninden ya da karşısına aldığı papağan gazetecilerden bahsetmiyorum.

Mesela Güney Afrika Cumhuriyeti’nden ya da ne bileyim İzlanda’dan sadece işini yapmak isteyen bir savcı transfer etsek. Hiçbir etki altında kalmadan evrensel insani değerlerle ve uluslararası hukuk normlarıyla “Hadi baba, sor bakalım” desek savcıya…

Türkiye halkından aldığı yetkiyle yıllardır bizleri yöneten bir lideri savcının karşısına oturtsak.

“Ey Erdoğan, Roboski’de 34 köylüyü savaş uçağınızla paramparça etmişsiniz. Ardından TSK’ya teşekkür etmişsin. Dava kapatılmış, ceza alan bir tane yetkili yok. Bundan dolayı sorumlusun” demez mi?

“Ey Erdoğan, Osmanbey’in ortasında Hrant Dink’in öldürüleceğini devlet içinde bilmeyen yokmuş. Cinayet planlarının içinde yönettiğin tüm kurumların parmak izi var. Bütün sorumluları terfi ettirmişsin. Dokuz yıl boyunca cinayet örtbas edilmiş. Söyle bakalım niye böyle yaptın?” demez mi?

“Ey Erdoğan, Polis 14 yaşındaki Berkin’i vurmuş öldürmüş. 19 yaşındaki Ali İsmail’i vahşice, döve döve katletmiş. Sen kalkıp ‘Emri ben verdim ulan!’ demişsin. Çocukların annelerine yuh çektirmişsin. Katiller ya ortalıkta yok ya da sembolik cezalarla kollanmış. Devleti sen yönetiyorsun. Hiç suçun yok mu?” demez mi?

“Ey Erdoğan, ülke ülke dolaşıp kendi vatandaşlarını, Anadolu insanlarını yabancı devletlere ihbar ediyorsun. Her yerde ‘Alisiz Alevi bunlar, barındırmayın’, ‘CIA ajanı yetiştiriyor bu okullar, mühür vurun’, ‘Bölücü Kürtler bunlar, tutuklayın’, ‘Yalancı Ermeni diasporası bunlar, seslerini kısın’ diyorsun. 25 yıldır memleketinde yaşayan, Türk bir kadınla evli, 13 yaşında çocuğu olan bir İngiliz akademisyeni ülkeden kovman herkese ajan gözüyle bakmandan mıdır? Biz de ülkelerimizdeki TC pasaportlu herkesi gönderelim mi yani?” demez mi?

“Ey Erdoğan, memleketinde ayda bir bombalı saldırı oluyor. Sadece bu eylemlerde 200 civarı insan katledildi. Medeni memleketlerde siyasetçi, sorumlu olduğu üç kişinin burnu kanasa istifaya zorlanır. Yönettiğin devlette bir kişinin bile istifa etmemesi insani midir?” demez mi?

“Ey Erdoğan, seçimlerden sonra başlayan çatışmalı süreçte yüzlerce masum Kürt öldürüldü. Bodrumlarda yanmış insanların uzuvları duruyor hala. Çocuklar, hamile kadınlar, yaşlı nineler, teşhir edilen çıplak kadın cesetleri, ölülere yapılan işkenceler ta bizim köyden duyuldu. Bunların suç olduğundan haberin var mı?” demez mi?

“Ey Erdoğan, Soma’da sağ kalan madenciyi niye markete sokup dövdün? Cemevi bahçesinde kafasından vurulan Alevi yurttaş için niye ‘Polisin sabrına şaşırıyorum’ dedin? TIR’lardaki silahları kime gönderdin? Sıfırlanan paralar kimindi? Yargıyı niye özel şirketine çevirdin? Bürokrasiyi niye partizanlaştırdın? Akademisyenleri, gazetecileri niye kodese tıktın? Milletin televizyonuna, gazetesine, şirketine niye çöktün? Yarattığın korku imparatorluğuyla niye herkesin hayatını yaşanmaz kıldın? Hadi söyle bakalım!” demez mi?

Bence der.

Erdoğan giderse halimiz nice olur bilemem ben. Fakat bu soruların cevabını onun ağzından duymadan giderse hakkımı helal etmem ona.

Gitme sakın… Ölümü gör daha gitme bir yere…

Kategori:Agora

Tüm yazılar: Hayko Bağdat

SON HABERLER

Giresun'da denizde kaybolan çocuğun cansız bedeni bulundu

Giresun’da dün babasıyla denize girdikten bir süre sonra kaybolan 10 yaşındaki Toprak Derme’nin cansız bedenine ulaşıldı. 

Trump: Hamaney'in saklandığı yeri tam olarak biliyoruz

ABD Başkanı Donald Trump, İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’i kastederek “‘Ruhani lider’ denilen kişinin nerede saklandığını tam olarak biliyoruz” dedi.

Trump 'biz' dedi: İran semalarının kontrolü artık tamamen elimizde

ABD Başkanı Donald Trump, “Artık İran semaları üzerinde tam ve mutlak bir kontrolümüz var.” dedi.

Matthew Perry'ye ketamin temin eden doktor 40 yıla kadar hapisle yargılanacak

‘Friends’ (Arkadaşlar) dizisinde canlandırdığı Chandler Bing karakteriyle bilinen Matthew Perry’nin ketaminle bağlantılı ölümüne ilişkin davada doktor Salvador Plasencia, 40 yıla kadar hapisle yargılanacak.

İmamoğlu'nun duruşma görüntüleri için soruşturma

Tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun dünkü duruşmasından görüntülerin sosyal medyada paylaşılmasına soruşturma başlatıldı.

Can Dündar meselesi ve bir çağrı
Yurttaş A: Tutuklama hukuka aykırı… Yurttaş B: Vatan haini köpek…

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 786 gündür hapiste

YAZARLAR

Ofansif mizah örneği olarak birkaç anayasa maddesi

Murat Sevinç

Babalar günü bu yıl da coşkuyla kutlanmadı!

Arzu Uzunali

İnsan aynı anda iki kişiyi sevebilir mi?

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Roma dondurması meselesi

Elvan Uysal Bottoni

Gelecekten ses veren siyasetçiler…

Murat Sevinç

İşgalci kelimeler

Mustafa Dağıstanlı

Dere Sokak Üçlemesi, 'Körfez'le sona eriyor

Behzat Şahin

GÜNÜN 11’İ

Esfender Korkmaz: Gençler başka ülkeye gidip çalışmaya başlarsa, bu maliyetin atıl kalması demek

Akif Beki: Türkiye, Rusya'dan daha etkin bir rol oynayabilir

Yılmaz Özdil: İsrail nüfusunun toplamından daha fazla sayıda İranlı İran dışında yaşıyor

Alaattin Aktaş: İki yılın en yüksek cari açığı bu nisanda verildi

Ceren Sözeri: Gazetecilerin gazeteci olduğuna şahidiz diye çırpınıyoruz

Murat Ağırel: 40 bin lira para için gece gündüz çalışıyor, Afrika'ya döndük

Nevşin Mengü: Biz milletçe gerçeklerle değil fantezilerle ilgileniyoruz

Murat Sabuncu: Öcalan'ın İsrail ile ilgili söyledikleri önemli

Hande Fırat: İsrail uçaklarından bazıları ilk gece Türkiye'nin hava sahasını ihlal etti

Yaşar Aydın: 'İran'dan sonra hedef biz miyiz?' tartışması sürüyor

Ali Eyüboğlu: Arda Güler'li soru 'Laiklik elden mi gidiyor?' tartışmalarını yeniden gündeme oturttu

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×