Futbol dünyasının ünlü isimleri yıllarca yurt içinde ve dışında top koşturmuş milyonlarca dolar kazanmışlardı.
Kazandıkları para kesinlikle emeklerinin, alın terlerinin karşılığıydı.
Bu parayla ömürlerinin sonuna kadar refah içinde yaşayabilirlerdi.
Servetleri çocuklarını hatta torunlarını bile rahat yaşatacak düzeydeydi.
Ne var ki ihtirasları onları farklı bir noktaya taşıdı.
Alın teriyle kazandıkları paraları hiç emek harcamadan oturdukları yerde katlamak istediler, bir banka müdiresinin kurduğu sözde fona milyonlarca dolar yatırdılar.
Ve o paralar uçup gitti.
Şimdilerde “Dolandırıldık!” diye avukat-savcı-hâkim üçgeninde dolaşıyor, kaybettikleri milyonların hiç olmazsa bir bölümünün geri dönmesi için çırpınıyorlar.
Davaya bakan hâkim onlara, “Dünyanın en değerli paralarından biri olan doların yasal faizi en fazla yüzde 1-2 iken siz yüzde 100’e kadar uzanan faizlere nasıl inandınız? Paranızı yasal yollarda değerlendirmek neden hiç aklınıza gelmedi?” diye sorsa ne yanıt alırdı acaba?