Kâbus gibi bir hafta geçirdik, bir hafta içinde iki büyük facia! Elbette acılarda, tasada birleşiyoruz, başka türlüsü mümkün mü? Mümkün olması, zaten bir toplumun tamamen çöküşü demek, çok şükür o noktada değiliz.
Halihazırda mevcut iktidar ve çevresi, toplumun her kesiminin acılarda ortak olma duygusunun kıymetini yeterince bilmiyor gibi. Madem acılar ortak, her konuda aynı şeyleri düşünmemizi, aynı tepkileri vermemizi bekliyor, sadece beklemiyor, dayatılıyor, en ufak bir farklılık ihanet gibi algılanıyor/algılatılmaya çalışılıyor.
Evet, Kürtler adına siyaset yapanlar ‘halk devrimi’ umdular, başaramadılar, çıkmaz yollara saptılar, ama diğer taraftan devlet/iktidar çevresi Kürt meselesinin siyasi bir mesele, çözümün siyasi çözüm olduğu hususunu tamamen unutmuş haldeler.
Sanılanın aksine terör ve terör siyasetinin önü ancak daha fazla konuşarak, tartışarak kesilir. Türkiye’nin zaafa düşürülmek istendiğine eminseniz, emin olun, demokrasiden, özgürlüklerden taviz vermek zaafı daha da pekiştirecek.