Alman Cumhurbaşkanı Joachim Gauck herkese bir ayna tuttu.
Türkiye’nin görüntüsü hiç de güzel değil. Sırtımızı Batı’ya dönmüşüz, içe kapanmışız. Çünkü baskıcı yöntemleri yürüten ülkeler, medeni dünyada arkadaş bulamaz.
Gauck, Türkiye’nin iç işlerine müdahale mi etti? Hayır…
Her söylediği, evrensel ilkelere uyan düşünceler.
Alman Cumhurbaşkanı, doğru noktalara parmak bastı. Ne demesi bekleniyordu? “Çok sayıda savcı ve polisi görevlerinden aldınız, bu suretle yargı kararlarını hükümet lehine etkilemeye çalıştınız, bravo sizi alkışlıyorum” diye mi konuşsaydı ya da “Sosyal iletişim ağlarına erişimi kısıtladınız, eleştirel bakış açısına sahip gazetecileri işten çıkardınız, protesto gösterilerine mani oluyorsunuz, tebrikler” mi deseydi?
Buna mukabil, askeri vesayetin sona ermesini, Kürt meselesinde açılan diyalog kanallarını ve Ermeni konusunda tabuların yıkılmasını övdü.
Eleştiriler dengeliydi ama Gauck’un tuttuğu aynaya yansıyan Türkiye görüntüsü pek hoş değildi. Lakin hoşumuza gitmeyen bu görüntüden dolayı Gauck’a değil, kendimize kızmalıyız. Adam totaliter rejimlerin sıkıntısını çeken tecrübeli bir siyasetçi.
Star, Yeni Şafak, Sabah ya da Takvim yazarları gibi davranamazdı öyle değil mi?