Bütün ülkelerin olduğu gibi Türkiye’nin de tatsız zamanları vardır ve olacaktır da… Bazı süreçler yanlış gidebilir; sistem krizleri olabilir, terör sorunu artabilir veya devlet içinde paralel güçler peydah olabilir. Ama her durumda güven duyacağımız bir kurumumuz olur. Yargı için bunu diyebilmek mümkün değildir. Bilakis, bütün bu olumsuz hallerin ortağı çoğu kez yargı sisteminin aktörleridir.
Kaygı verici olan bu hal; yani tuzun kokmasıdır. Eğer yargıya güven yoksa bir başka kuruma sığınmanın da anlamı yoktur.
Türkiye’nin behemehal, hukuku güven ve lezzet veren bir kaliteye ulaştırmak, yargıyı bütün tesirlerden uzak, sadece haktan ve hakikatten güç alan bir kurum haline getirmek mecburiyeti vardır.
Aşina geliyor diye bu sözler de sıkıcı sayılmasın zira yaşanmakta olan geriliminin temelinde hukuk azlığı vardır. Hukukun tamamlayacağı eksikler daha katlanılır ve tahammül edilir olurdu.
Mustafa Karaalioğlu’nun yazısı