Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Türkiye’de “Kürt varlığı”nın “Kürt sorunu”na dönüşmesi çok talihsiz bir gelişme. Ama bu konuda devlet tarafından yürürlüğe konmuş “politikalar”a bir göz atınca başka türlü olmasının imkanı bulunmadığını ve bulunamayacağını görüyoruz. Hani, karlı havada yürüyünce “kart kurt” sesler çıkıyordu da “Kürt” adı oradan geliyordu falan. Zaten “Kürt sorunu yoktur” diye kavga edenler bunun bir sorun haline gelmesinde en belirleyici rolü oynayanlardır.
Zamanında büyülü bir etkisi olan “barışçı çözüm” girişimi Tayyip Erdoğan’ın düşünüp ürettiği bir formüldü. “Tut ki başarılı olmadı, yürümedi” diye düşünmüştüm o zaman. “Gene de sırf bu ‘barışçı’ sıfatının telaffuz edilmesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı tarafından telaffuz edilmiş olması önemli bir kazanımdır. İnsanların zihninde bir yere oturacaktır” diyordum. Gene derim; ama unutulmaması gereken bir şey daha var. Bir konuda aydınlık bir gelecek vadettikten sonra böyle bir şey olamayacağını göstermek derin bir hayal kırıklığı ve derin bir karamsarlık yaratır. “Barış” dendi, iyi oldu, ama şimdi işler iyi yürümüyor. Nereye varacağız?
Nitekim biraz sonra olay bitti. Tayyip Erdoğan kendisi için çıkar yolun faşizan bir rota izlemek olduğuna karar vererek bugün de devam ettirdiği çizgiye sapınca ne “barış” kaldı, ne “çözüm”. Bu noktaya gelişte karşı tarafın, yani PKK’nın kusuru yok mu? Elbette var, ama kendi söylediğini ciddiye alan bir siyaset adamı PKK’yı kolayca “oyun bozucu” konumuna itebilir (zaten oradaydı), barış isteyen çoğunlukla yoluna devam edebilirdi. Ama Erdoğan’ın “barışın mimarı” değil savaşın şahini olmayı tercih etti. Böylece bugünlere geldik. Hala “Bu işi Erdoğan çözer” diye düşünen Kürtler var ama bunun mümkün olduğunu sanmıyorum. Erdoğan’ın saptığı patikadan dönüş olduğunu da düşünmüyorum. Şimdi Erdoğan “Kürt sorunu yoktur” diyenler cephesinde. Oraya ısınmış, benimsemiş yeni rolünü.