Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’nin negatif reel faiz oranlarının yatırımcı güvenini zayıflatabileceğini ve bankaların kredi notu için de olumsuz olduğunu açıkladı.
Merkez Bankası (MB) 20 Şubat’ta enflasyondaki seyrin yüzde 8.2 seviyesindeki yıl sonu tahminiyle büyük ölçüde uyumlu olduğunu belirterek politika faizini ‘daha ölçülü‘ sözleriyle nitelendirdiği 50 baz puan indirimle yüzde 10.75 seviyesine çekmişti.
MB böylece başkan Murat Uysal’ın göreve geldiği dönemi kapsayan altı PPK toplantısında, politika faizi yüzde 24 seviyesinden 1,325 baz puan indirilmiş oldu.
Moody’s’in bugün yayınladığı rapora göre nominal faiz oranı ocakta yüzde 10.75 ile yüzde 12.2 olan yıllık enflasyondan düşük seviyede olup, reel faiz oranının eksi yüzde 1.45 olmasına yol açtı. Türkiye’nin reel faiz oranları, Ocak 2020’deki para politikası komitesi toplantısından bu yana negatif oldu.
Raporda şu ifadeler kullanıldı: “Negatif reel faiz, bankalara fon sağlamayı ve Türk lirasına yatırım yapmayı, reel faiz oranları pozitif olan diğer gelişmekte olan piyasalardan daha az cazip hale getirmekte ve büyük olasılıkla MB’nin kredibilitesini olumsuz etkileyebilir ve bu da yatırımcı güvenini zayıflayabilir.”
Moody’s’in raporuna göre, MB’nin düşük faizleri, TL mevduat sahiplerine ödenen faizin daha da düşmesine neden olabilir ve bu da mevduat sahiplerinin daha fazla dolarizasyona gitmesine yol açar.
Rapora göre, Türk bankalarının önemli bir kırılganlığı, yatırımcı güvenine hassas olan yabancı para cinsinden kısa vadeli fonlamaya (Kasım 2019 itibariyle 51 milyar dolar) önemli ölçüde bağlı olmaları.
Moody’s raporuna göre Türkiye’nin reel faizleri, MB’nin Ocak 2020’deki para politikası toplantısından sonra, Arjantin hariç çoğu gelişmekte olan piyasadaki artıdaki reel faizlerin aksine negatif oldu.
Rapora göre, avro bölgesi ülkeleri İngiltere, Kanada, Japonya veya Avustralya gibi Türkiye’den daha düşük risk profiline sahip ülkelerin hepsi negatif faiz oranlarına sahip.
Raporda negatif reel faiz oranlarının Türk bankalarının ‘riskten kaçışını‘ artırdığı ve riskten kaçış dönemlerinde faiz oranlarının artık Türkiye’ye ve Türk bankalarına yatırım yapma riskini telafi etmediği belirtildi. Bu senaryo, 2018 kur krizi sırasında olduğu gibi sermaye piyasalarına erişimi son derece zorlaştırabilir.
MB’nin geçen yıl ortasından beri gerçekleştirdiği sert faiz indirimleri reel getirileri TL mevduat sahipleri için negatif seviyeye düşürmüş durumda. Ancak Merkez Bankası’na göre reel faiz hesaplamalarında sadece mevcut enflasyon değil enflasyon beklentileri de dikkate alınmalı. Enflasyon tahminlerini de hesaba katan reel faiz hesaplamalarına göre de TL’nin getirisi sert düşmüş durumda. Ancak MB’nin tahmini olan yüzde 8.2 ya da piyasa tahmini olan yüzde 10 dikkate alındığında reel faiz hala pozitif.
Uysal ocak ayı sonundaki açıklamasında, “Gerçekleşenden ziyade tahmin edilen enflasyonu baz aldığımızda aslında hala pozitif reel getiri öngördüğümüzü söyleyebilirim” demişti.