Merkez Bankası üç yıl aradan sonra ‘net TL borç alıcısı’ oldu. Bankacılık sistemine verdiğindan daha fazla lira almaya başladı.
Seçimlere kadar Merkez Bankası’nın arka kapı satışları ve piyasa dışı düzenlemelerle baskılanan döviz kurları, 28 Mayıs sonrası serbest bırakılmıştı.
Seçimden önce 20’nin altında olan dolar/TL, seçimden yaklaşık bir hafta sonra 23’ü geçmişti. Sonrasında MB’nin 22 Haziran’daki toplantısına kadar 23,4-23,6 arasında dengeye oturan dolar/TL, faizin yeteri kadar artmamasından dolayı yeniden yükselerek 26’yı geçmişti.
Aynı şekilde 28 Mayıs’tan önce 21,5’in altında olan avro/TL, seçimden yaklaşık bir hafta sonra 25’i geçmişti. MB’nin faiz toplantısına kadar 25,6-25,8 arasında dengeye oturan kur, faiz kararından sonra 28’i geçmişti.
Şu an dolar kuru 26,9, avro kuru 30,35 seviyesinde.
‘Döviz satmaya’ son
Yeni ekonomi yönetimi, ‘döviz satma’ gibi uygulamaların son bulacağına dair mesajlar verdi ama önceki yönetime göre sınırlı olsa da kuru dizginlemek için kamu bankaları tarafından döviz satılıyordu.
Bloomberg’e dün konuşan işlemcilerse son dönemde, kamu bankalarının kuru dizginlemek için dolar satmayı bıraktığını belirtmişti. Böylelikle döviz kurları serbest bırakıldı ve yükseldi.
Merkez Bankası, TL alıyor
MB şimdi de bankacılık sistemine verdiğimdan daha fazla lira almaya başladı.
Ekonomi yönetimi, finansal sistemdeki bol lira likiditesinin bir işareti olarak, üç yıl sonra ilk kez açık piyasa işlemleri yoluyla net lira borç alıcısı oldu. MB’nin döviz rezervi biriktirmesi de ekonomiye daha fazla lira pompalanmasına neden oluyor. TL likiditesinin artmasında bankalar üstündeki ‘menkul kıymet’ baskısının gevşetilmesi de etkili oldu.
Böylelikle lira cinsinden varlıklar üzerindeki faiz oranları düşüyor ve bir tasarruf aracı olarak çekiciliği azalıyor. Üç aya kadar vadeli TL mevduat ortalama faizi yüzde 42’den yüzde 37,8’e geriledi.