Şimdiki mezhepçi faşizm, askeri diktatörlük biçimindeki faşizmlerden, mesela 12 Eylül’den daha tehlikeli; çünkü sadece devlette kurumlaşmakla kalmadılar, toplumda da örgütlendiler.
İdeolojisi doğrudan mezhep ve ırk referanslıydı ve böylece arkalarında toplumun büyük bir kesiminin olduğu restini çekebilmişlerdi.
O büyük kesim kendisinden uzaklaşmaya başlamış olsa bile sadece devlette değil toplumda da tarikatlaşmış, kurumsallaşmış olmaları ve paramiliter güçleri sayesinde rest çekmeyi sürdürüyorlar.
Yine ve yeniden kendimizi daha da kötüsünün geleceğine hazırlamaktan başka çaremiz yok.
Elimizdeki araçları, ne varsa hepsini, belki de öngördüğümüzden başka işlevler yükleyerek kullanabilmek bir çözüm olabilir.
Gidişat giderek daha da keskinleştiğinde, asıl yapılması gerekenler yanı sıra, direniş yönünde doğaçlamalar öne çıkabilir ve buna da mutlaka ekonomik krize yönelik dayanışmaya dair doğaçlamalar eşlik edebilir.