İllegal olarak örgütlenmiş silahlı bir gruba yönelik devletin güvenlik operasyonlarında kullandığı şiddetin dozunu sorgulayan birinin hümanist olduğu düşünülür.
Devletin vatandaşlarına, polisine ve askerine karşı silahlı eylemler düzenleyen bir örgütle askeri yöntemlerle değil, müzakere ile “diyalog” kurması gerektiğini söyleyene ise rahatlıkla pasifist denilebilir.
PKK’ya karşı bölgede yürütülen operasyonları “kıyım” diye nitelendiren ve derhal durdurulmasını talep edenler (1000 küsur akademisyen de dahil) kendilerini en çok bu kavramlarla savunuyorlar.
Üstelik sürekli vicdanlarını uyandırıp insan hakları duyarlılığı ile teröre meşruiyet kazandırma arasındaki ince çizgiyi ihlal etmemeleri için uyardıklarımız öyle böyle radikal değiller.
Zira bu tavırlarında PKK’nın en kör gözüm parmağına terör eylemleri sonrasında bile ısrarcılar.