Üst üste gelen çocuk cinayeti haberleri, bu ülkenin sadece kadınlar değil, çocuklar için de tehlikeli olduğunu tescil etti. Birtakım “uzman”lar idamı gündeme getirdi. Başbakan bile çocuk katillerinin “idam”ı hak ettiğini söyledi. Ancak bu sözleri sarf ederken, çoğu çocuk ölümünün devlet eliyle veya ihmali nedeniyle kaynaklandığının herhalde farkında değiller!
Doğru: Çocuk istismarı, şiddeti ve cinayetleri konusunda ceza artırımına gidilmesi şart. Ancak idam veya müebbet hapisle çocuklara yönelik şiddetin, cinayetin engelleneceğini sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Her şeyden evvel şiddet, müstakil bir konu değil: Bireysel, ailevi, toplumsal ve sosyal düzeylerdeki pek çok faktörün, birbiriyle karmaşık etkileşiminin sonucu. Bu yüzden asıl tartışmamız gereken, çocukların yaşam haklarına ailenin, çevrenin ve devletin nasıl sahip çıkması gerektiği… Çocuk istismarının, “kol kırılır yen içinde kalır” kafasıyla önlenemeyeceği…
Devlet çocuklara sahip çıkacaksa, her şeyden önce kendi sebep olduğu ölümleri engellemekle işe başlamalı: Gündem Çocuk Hakları Merkezi’nin ‘Türkiye’de Çocuğun Yaşam Hakkı 2013 Raporu”na göre, devlet eliyle ya da ihmalinden 633 çocuk öldü. Bu rakam, 2012 yılında 609’du. Geçen yıl, Berkin Elvan ile birlikte tam sekiz çocuk, polisin kullandığı biber gazı yüzünden hayatını kaybetti! 146’sı ise ölümün kıyısından döndü…