Mesela Cumhurbaşkanı, Hırvatistan’da şunu söyledi: “Başbakanlığım döneminde Schengen’in Ekim 2016’da uygulamaya gireceği açıklandı. 4 ay öne çekmenin kazanım gibi sunulmasını anlayamıyorum. Küçük şeylerin, büyük kazanım gibi sunulmasına üzülüyorum.”
Cumhurbaşkanı’nı üzüntülere gark eden bu konunun sahibi Başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan başkası değil.
Mesela Davutoğlu’nun, Merkel’in Türkiye gezisi sırasında şu sözleri söylemesinin üzerinden daha bir hafta bile geçmedi: “En önemli husus Geri Kabul Anlaşması’nın devreye girmesiyle birlikte vize muafiyetinin de haziran ayında devreye girmesidir.”
Cumhurbaşkanı’na göre “küçük şey”, Başbakan’a göre “en önemli husus” olmuş durumda.
Bu “iki başlılık” görüntüsünü başkanlık sistemi tartışmalarına malzeme olsun diye özellikle mi yapıyorlar, yoksa gerçekten aralarında böyle temel konularda bir anlaşmazlık mı var, bilemiyorum.