Kavala beraat ettiği Gezi davasında, hakimler değiştirilerek yeniden yargılanmış ve ağırlaştırılmış müebbete mahkum edilmiştir. Evrensel hukuk normlarına sahip hiçbir anlayışın, böyle bir sonucu hukuki olarak kabul etmesi mümkün değildir. Ayrıca böyle bir fotoğrafla yargımızın bağımsız olduğunu kimseye anlatamayız.
Nitekim AİHM son kararında “Kavala dosyasının iyi niyetle yürütülmediği”ni hatta bir “kötü niyet” bulunduğunu bütün dünyaya ilan etmiş bulunuyor. Bu durumu kabul etmekte zorlanan iktidar çevreleri AİHM’ye ateş püskürüyor ama ne yazık ki bu itirazlar, Türkiye’nin içinde bulunduğu gerçekliği değiştirmiyor.
İşte tam da bu yüzden mesele artık bir Kavala meselesinden çok Türkiye’nin ‘hukuk devleti’ görünümü ve doğal olarak ekonomisini yakından ilgilendiren bir durum arzediyor. Çünkü hukuk devleti anlayışını kaybetmiş bir Türkiye’nin dış dünyadan kredi temin etmesi de, yatırımcı çekebilmesi de asla mümkün değildir.