Ülkenin şu anda içine düştüğü kirlilikten yorulan dindar-muhafazakar insanların, ciddi bir vicdan muhasebesi yaparak tavırlarını açık ve net olarak ortaya koymalarının zamanı geldi de geçiyor bile…
Maalesef mütedeyyin insanlar son yıllarda yaşanan yolsuzluklar, hukuksuzluklar, daha da önemlisi doğrudan dini töhmet altında bırakan din tacirliği karşısında duyarlı davranıp seslerini yükseltemedikleri için çok önemli bir sınavı kaybettiler.
Öyle ki bir takım din pazarlamacısı hoca taslaklarının “Allah için konuşuyorum. Ekonomi, dolar bilmem ne… Başlarım dolarına, Euro’na be. Adam namazı, abdesti kaldıracam diyor be. Sen kalkmışsın fiyatlar, benzin, menzin. AK Parti’ye inat CHP’ye oy verirsen cehennemde yanarsın cayır cayır!” şeklindeki yalana dayalı hezeyanları karşısında mütedeyyin insanlar susmayı tercih etmişlerdir.
Oysa tarihin bütün dönemlerinde din ne zaman iktidar mücadelesine alet edilmişse büyük acılar yaşanmış ve kaybeden hep Müslümanlar olmuştur.
“Düşmanın kazanma tehlikesi varsa, yalan mumahtır” ya da yolsuzluklara kılıf hazırlayan fetvalar üretilirken mütedeyyin insanların susması dindar vicdanları derinden yaralamıştır.