Aslında AK Parti iktidarı ilk on yılında, normal demokratik ülkelerde olduğu gibi eleştirilere açıktı, bu yüzden de eleştiriler iktidara dinamizm kazandırıyordu. Ama sonra işler değişti, hatta öyle ki AK Parti bizzat kendi gerçekleştirdiği demokratik hamlelere bile adeta savaş açtı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte ise demokratik değerlere açılan bütün kapılar kapatıldı, en küçük eleştiriler bile terör destekçiliği veya vatan hainliği ile aynı parantezde değerlendirilir hale geldi. Ancak 14/28 Mayıs seçimleri sonrasında AK Parti’de, küçük de olsa ilk dönemleri hatırlatan bir işaret ortaya çıktı. Hemen herkesin de dikkat çektiği gibi AK Parti içinden çıkabilecek en makul bir kabine oluştu. Doğal olarak “Acaba AK Parti kendi geçmişine geri mi dönüyor” benzeri değerlendirmeler yapılmaya başlandı. Mesela Mehmet Şimşek’in ekonominin başına getirilmesi, rasyonel ekonomiye dönüş umutlarını arttırdı. Özellikle son beş yılda ekonomide kötü gidişi eleştiren ekonomistler dahil, pek çok kişi hiçbir siyasi hesap yapmadan “Yeter ki ekonomide normalleşme olsun ve ülke kazansın” şeklinde değerlendirmeler yaparak yeni döneme önemli ölçüde destek verdi. Hatta öyle ki “Nas var nas” diyerek faizlerin düşürülmesini sağlayan, bu teze karşı çıkanları “mandacı ekonomistler”, “dış güçlerin ajanı” olarak tanımlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan bile faizlerin yüzde 40’lara çıkarılmasının yolunu açtı. Ortada çok güçlü bir ekonomik program ve yapısal değişim olmamasına rağmen, insanlar bu yeni duruma kredi açtılar, açmaya devam ediyorlar. Nitekim uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları da bu rasyonalleşme adımlarını iyimserlik mesajları ile desteklemeye başladılar, bu arada CDS puanımız da düşüyor. Kuşkusuz bütün bunlar olumlu gelişmeler. Şimdi sıra, geçtiğimiz aylarda Mehmet Şimşek’in de altını çizdiği gibi Türkiye’nin kara para ve uyuşturucu ile mücadelede zaafları yüzünden yer aldığı “Gri liste”den kurtulmasında… Geçmişte karışık işlerde yer almış ve de Türkiye’nin başını ağrıtan isimlerle fotoğraf arşivi yapmakla ün salmış bulunan eski bakan Süleyman Soylu’nun ardından İçişleri Bakanlığı koltuğuna oturan Ali Yerlikaya’nın uyuşturucu baronlarına ve mafyatik yapılara karşı sürdürdüğü kararlı mücadele, Türkiye’nin görüntüsünü değiştirecek bir adım olarak değerlendirildi. Demek ki ülkenin ekonomik gerçekliklere dönmesini savunanlar, “mandacı ekonomistler” ve “dış güçlerin ajanı” değil, tam aksine ülkenin içine düştüğü kaostan kurtulmasını isteyenlermiş… Ayrıca Soylu’nun bakanlık yapma tarzının, ülkeyi içeride ve dışarıda zor durumlara soktuğunu söyleyenler, ‘hain’ ya da ‘terör destekçisi’ değil, Türkiye’nin huzurunu ve görüntüsünü bozan kirli ilişkilere karşı olanlarmış. Görüyoruz ki dün Soylu’yu eleştiren bu kesimler, bugün Ali Yerlikaya’nın icraatlarına destek veriyorlar.
SON HABERLER
1 ve 19 Mayıs'ta raylı ulaşım üç kentte ücretsiz
1 Mayıs İşçi Bayramı ve 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda İstanbul, Ankara ve İzmir’deki bazı raylı sistemlerde ulaşım ücretsiz olacak.
Öğrenci yürüyüşüne polis müdahalesi: BirGün muhabiri dahil 22 gözaltı
Ankara Kızılay’da “Geleceğimiz için yürüyoruz” çağrısıyla bir araya gelen üniversitelilerin yürüyüşüne polis müdahale etti. BirGün Muhabiri Havva Gümüşkaya dahil 22 kişi gözaltına alındı
Grand Kartal yangını: Tutuklu itfaiye personeli tahliye edildi
Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde 78 kişinin öldüğü Grand Kartal Hotel yangını soruşturmasında tutuklanan itfaiye personeli İrfan Acar tahliye edildi.
Erbaş sordu, yapay zeka 'hayretler içerisinde' cevaplar verdi
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, bir ayetle ilgili yapay zekaya danıştığını, yapay zekanın ‘şaşkınlar, hayretler içerisinde’ cevap verdiğini söyledi.
6,2'lik depremde en çok hasar ihbarı alınan ilçe Bahçelievler
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İstanbul’un Silivri açıklarındaki 6,2’lik deprem ve artçıların ardından 6 bin 539 binada hasar ihbarı alındığını açıkladı.