Her vesileyle Millet İttifakı’nın oluşturduğu yeni modeli küçümseyerek itibarsızlaştırmaya çalışan Cumhur İttifakı’nın da sonunda aynı modele muhtaç hale gelmesi kaderin bir cilvesi olsa gerek…
Ancak hemen belirtmek gerekiyor ki gerek muhteva, gerekse hedefler bakımından iki ittifak arasında büyük farklar var. Millet İttifakı Türkiye’yi yeniden demokratik sisteme kavuşturmak, hukukun üstünlüğü, özgürlükler ve ekonomik kalkınmayı önceleyen politikalar setinde uzlaşırken, Cumhur İttifakı sadece ‘kaybetme’ endişesiyle yeni ortaklar bulmanın derdine düşmüş bulunuyor.
Bir kere iktidar her ne pahasına olursa olsun, görüntüde bile olsa “Biz de güçlüyüz, bizim de ortaklarımız var” fotoğrafını vermek zorunda. Bu yüzden de AK Parti kendi öz seçmenini rahatsız edeceğini bile bile ‘90’lı yıllarda ‘mezar evler vahşeti’ ile anılan Hizbullah’ı “terör örgütü” olarak görmeyen HÜDAPAR’ı ittifaka dahil etmekte bir beis görmüyor.