Kahramanmaraş’ın Andırın ilçesinde yaşayan Orhan Koşar, kuzu göbeği mantarı toplamak için gittiği Çiğşar Mahallesi’nde duvar kalıntıları buldu. Araştırmacı-yazar Celil Çınkır, duvarın Hitit Dönemi’nde Asitavandas Krallığı’nca inşa edilmiş, 2 bin 800 yıllık Andırın Seddi olduğunu söyledi.
Mantar aradığı sırada ormanlık alandaki duvarı fark eden Koşar, Çınkır’a bilgi verdi. Çınkır, 450 metre uzunluğundaki duvarı inceledikten sonra Andırın Belediye Başkanı Ahmet Doğan, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Emin Toroğlu ve Orhan Koşar ile bölgeye gitti. Onlarla da inceleme yaptı.
Yedi yıldır bölgede araştırma yaptığını, duvarın sur duvarı olduğunu ve başka sur duvarlarının da bulunduğunu ifade eden Çınkır şöyle devam etti:
“Bu bölgeye ‘Tapır Bölgesi’ diyorlar ve Andırın Seddi’ne Tapır Beli Sur Duvarı da denilebilir. Uzunluğu 450 metre ben haritadan ölçtüm. Tapır Beli Sur Duvarı coğrafi konum olarak Çiğşar Ziyarettepesi’nin güneyinde bulunan Hastepe’nin güneydoğu eteklerinden başlayarak 1920 rakımlı tepenin eteklerine kadar uzanan bir bölge…
Şu an zaman zaman 120 santimetreye çıkan bir duvar yüksekliğini görmekteyiz. Yapılma amacına baktığımızda akla ilk gelen Kapadokya ve Kilikya arasındaki bir sınır duvarı olabilir. Veya Asur Krallığı arasında bir sınır duvarı olabilir. Haçlı seferlerini önlemek için yapılan bir duvar olabilir. Milattan Önce 1975-1725 yılları arasında Asur ticaret döneminde Kayseri’den Şam’a ve Yumurtalık limanına giden ticaret yolu üzerinden Gümrük noktalarının olduğu bir yer olabilir bu amaçla yapılan bir duvar olabilir.
En önemlisi de milattan önce sekizinci yüzyılda Karatepe’deki kitabelerden öğreniyoruz bunu. Kral Asitavandas ‘Ben kuzeyin vahşi kavimlerini yendim dize getirdim ve bölgeyi güvenilir hale getirmek için duvarlar ördüm’ diyor. Akla en mantıklı gelen M. Ö. 8’inci asırda yani yaklaşık 2800 yıl önce güvenlik açmalı yapılan bir sur duvarı olduğunu söyleyebiliriz.”
‘Çin Seddi’nin benzeri’
Prof. Dr. Emin Toroğlu da duvarın başka bir ülkenin saldırılarına karşı önlem almak için yapıldığı bir set olduğunu belirterek, “Çiğşar-Çokak Bölgesine baktığımızda burası tarih boyunca çeşitli milletler tarafından sınır bölgesi olarak anlaşıldığına göre uzunluğu ve yapı tarzına baktığımızda Çin Seddi’nin bir benzeri gibi” dedi.
Belediye Başkanı Ahmet Doğan ise tespit edilmeyen tarihi eserleri gün yüzüne çıkartarak turizme kazandırmak istediklerinin altını çizdi.