Üstelik sadece Türkiye’deki AK Parti iktidarının değil, örneğin ta Venezuela’daki iktidarın halka yaptığı yardımlar da Yılmaz Özdil’i rahatsız ediyor.
19 Ocak 2017 tarihli Sözcü gazetesinde Yılmaz Özdil aynen şunları yazıyor:
“Venezuela’da başkanlık sistemi var. Chavez 1998’de başkan seçildi. Yoksul ve cahil ahali onu çok seviyordu. Gıda kolisi dağıtıyor, gariban mahallelere sağlık ocağı filan açıyor, açlıktan nefesi kokan halkın kurtarıcısı olarak görülüyordu. Kansere yakalandı. Yerine başkan yardımcısı Maduro geçti. Maduro otobüs şoförüydü, lise mezunuydu, sendikacılıktan tırmanmış, Chavez’in sağkolu olmuştu. ‘Üniversite mezunu olmayan biri devlete başkan olabilir mi’ diye eleştirildiğinde, Chavez ‘Neden olmasın’ diyordu, ‘İktidar halkındır, elitler, seçkinler istemese de otobüs şoförü başkan olur’ diyordu. Chavez öldü, otobüs şoförü Maduro başkan oldu. 20 milyon kişiye 120 bin ton gıda kolisi dağıttı.”
Görüldüğü gibi Yılmaz Özdil zihniyetindekiler, dünyanın neresinde olursa olsun yoksullardan, garibanlardan yana olan liderleri düşman gibi görüyor.
Onların halka yaptığı yardımları, hizmetleri kıyasıya eleştiriyor.
Yılmaz Özdil gibi Kemalistlerin kıyasıya eleştirdiği Hugo Chavez, sosyalizm sempatizanı bir liderdi.