Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından gündeme gelen ‘FETÖ mağdurları’ diye bir şey olmadığını savundu.

Fotoğraf: DHA
‘FETÖ’ operasyonları kapsamında gerçekleşen adaletsizlik ve hukuksuzlukların düzeltilmesi için mekanizmalar kurulduğunu belirten Kurtulmuş, “Ve inşallah hiçbir şekilde haksızlık yapılmayacak, haksızlıklar da düzeltilecek. Ancak öyle bir noktaya iş getirilmeye çalışılıyor ki, FETÖ mağdurları, böyle bir şey yok. FETÖ mağdurları kavramı bizzati FETÖ’nün algı operasyonunun aracıdır. Bu memlekette FETÖ’nün mağdur etmeye kalkıştığı 79 milyon milletimiz var. Dolayısıyla bu tabiri kullanmayalım” diye konuştu.
‘FETÖ ile mücadele yukfa yürelilikle yapılmaz’
‘FETÖ’ ile irtibatlı herkesten hesap sorulacağını belirten Kurtulmuş, “Kimse bizden bu konuda merhamet beklemesin. FETÖ ile mücadele yufka yüreklilikle yapılacak bir şey değildir. Öyle bir noktaya iş getirilmek isteniyor ki, ‘Efendim ona dokunmayın, berikine dokunmayın’, e kime dokunacağız” dedi.
’40 yıllık FETÖ yapılanmasına ilişkin itiraf çıkacağını tahmin ediyoruz’
Başbakan Yardımcısı, bugün Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkan Vekili Mehmet Yılmaz’ın dile getirdiği 300 hakim ve savcının itirafçı olduğuna ilişkin soruya “Bu itiraflar içinde sadece 15 Temmuz gecesine ilişkin değil, 40 yıllık FETÖ yapılanmasına ilişkin çok sayıda itiraf çıkacağını tahmin ediyoruz. 15 Temmuz gecesinden sonra bu kara kaplı kötü kitabın sadece ana kapağı açılmıştır. Bunun içinden çok sayıda, belki duyduğumuzda hepimizi şoke edebilecek ilave bilgi çıkacaktır” diye yanıt verdi.
‘Adil Öksüz esas bir numara değil’
Darbe girişiminin firari sanığı Adil Öksüz’ün ‘gölge’ olduğunu savunan Kurtulmuş, “Onun rolü öyle anlaşılıyor ki örgüt başından aşağıya birtakım mesajlar getirmiş götürmüş. Önemsiz bir adamdır manasında söylemiyorum. Ama esas bir numara ya da bu işin planlayıcısının başka birileri olduğu kanaatindeyim. Siyasi tecrübem bana bunu söylüyor” dedi.
‘FETÖ mağduru’ tartışması nasıl gündeme geldi?
15 Temmuz darbe girişiminin ardından, ‘FETÖ’ ile mücadele kapsamında çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerle 115 bin kişi hakkında işlem yapılmıştı.
Haklarında işlem yapılan memurlardan pek çoğunun mağdur olduğu, ‘kurunun yanında yaşın da yandığı’ gündeme gelmişti.
Soruşturma kapsamında çok sayıda kişinin haksız yere işten atıldığı ya da açığa alındığı savunulmuş, CHP’nin hazırladığı raporda soruşturmanın ‘cadı avı’na dönüştüğü vurgusu yapılmıştı.
Önceleri her konuşmasında haksız yere mağduriyet yaratılmaması için ‘kılı kırk yaracaklarını’ vurgulayan Başbakan Binali Yıldırım, daha sonra tavır değişikliğine gidip, “Şimdi ne yazık ki ana muhalefet partisi başkanı 15 Temmuz’u bıraktı, sanki 15 Temmuz olmamış, millet mağdur olmamış, şehitler olmamış, gazilerimiz yaralanmamış, bedel ödememiş, bir mağdur edebiyatıdır gidiyor. Bırak kardeşim. Milletin mağduriyeti mi önemli, yoksa darbecilerin mağduriyeti mi önemli?” diye konuşmuştu.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da ortada bir mağduriyet olmadığını söyleyip kestirip atmıştı: “Kardeşlerim kusura bakmayın, mağdur falan yok. Bütün mesele yargı, kolluk kuvvetleri ile birlikte burada samimi davrandığı sürece mağdur falan yoktur. Samimi davranmıyorsa ilgili yerlere müracaatla hakları iade edilir.”