CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL’le birlikte yürürlüğe giren kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) muhaliflerin tamamını hapse atmak istenmesinin doğru olmadığını söyledi.

Fotoğraf: DHA
Darbe girişiminin ardından kamu kuruluşlarında 50 bini aşkın memur ihraç edilmiş, binlerce görevli de gözaltına alınmış veya tutuklanmıştı. Son yayımlanan 672 Sayılı KHK ile 93 üniversiteden 2 bin 346 akademisyen de devlet memurluğundan ihraç edilmişti. Görevine son verilen öğretim üyeleri arasında ‘Bu suça ortak olmayacağız’ başlıklı bildiriyi imzalayan akademisyenler de bulunuyordu.
‘Örgüt propagandası‘ yaptığı gerekçesiyle kapatılan Özgür Gündem gazetesinin yayın danışmanı yazar Aslı Erdoğan ve dilbilimci Necmiye Alpay‘ın yanı sıra gazeteciler de tutuklanan isimler arasında yer almıştı.
‘Bilim insanlarının hapse atılmadığı bir Türkiye istiyoruz’
Hukukun üstünlüğüne saygı duyulmasını ve suçluların adil yargılanması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Darbe fırsatçılığını asla kabul etmiyoruz. ‘OHAL çıktı, KHK çıktı, şu muhaliflerin tamamını hapislere atayım.’ Bu da doğru değil ve inandırıcı değil” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, darbe girişimine karşı çıkan hereksi özgürlüklere sahip çıkmaya çağırdı: “Medyanın özgür olduğu, gazetecilerin hapse atılmadığı, sanatçıların işine son verilmediği, bilim insanlarının tutuklanıp, hapislere atılmadığı bir Türkiye istiyoruz biz. Bunu savunmak sadece benim görevim değil. 15 Temmuz kalkışmasına karşı çıkan herkesin ortak görevi olmak zorundadır.”
‘Birlikteliği korumak istiyoruz’
Yenikapı’da düzenlenen ‘Demokrasi ve Şehitler Mitingi’nin ardından konuşulmaya başlayan ‘birlik’ görüntüsünün devam ettirilmesi gerektiğini ifade eden CHP lideri, “Bu birlikteliği korumak istiyoruz. Birlikteliğin özünde yatan düşünce şudur. Biz siyasi görüşümüz, kimliğimiz, yaşam tarzımız ne olursa olsun demokrasiyi istiyoruz ve demokrasiyi savunuyoruz. Bunun arkasında hepimizin durması lazım” dedi.
‘Kimsenin önünde ayağa kalkmadığı bir yargı istiyoruz’
Kılıçdaroğlu, ‘güçlü demokrasi’ istediklerini de belirtti: “Yüzde bir oy alan bir partinin genel başkanının parlamentoda olduğu bir demokrasiyi istiyoruz. Darbe hukukundan arındırılmış bir Türkiye istiyoruz. Yargının bağımsız olduğu, kimsenin önünde ayağa kalkmadığı ve dünyaya örnek olduğu bir yargı istiyoruz. Birilerinden emir ve talimat alan bir yargı değil, hukukun üstünlüğüne inanarak, karar veren bir yargı istiyoruz.”