BURAK BOYOĞLU
@burakbyglu
Pandemi, çip krizi ve kur şoklarının çarptığı ikinci el otomobil piyasasındaki astronomik artışlar sürüyor. Sıfır araç bulmayan birçok tüketici tercihini ikinci ele çevirirken eylül ayından bu yana Türk Lirası’nda yaşanan ağır kayıplar otomobil fiyatlarını ulaşılabilir boyutların çok üstüne taşıdı.
İkinci el araç fiyatlandırma ve otomotiv data şirketi Cardata’nın genel müdürü Hüsamettin Yalçın, sektörün iç dinamikleri ve fiyatlarda gelinen noktayı Diken’e değerlendirdi.
Enflasyonist baskı ve dolar kurundaki yükselişin şu an için otomobil fiyatlarındaki yükselişin başlıca nedenlerinden olduğunun altını çizen Yalçın, sadece eylül ayından bu yana fiyat değişiminin yüzde 40’ları bulduğunu söyledi. Yalçın sene başından bu yana ise oranı yüzde 100’e yakın olarak verdi.
Yalçın’ın değerlendirmeleri şöyle: “Bilindiği gibi dünyada pandemi ile birlikte ciddi bir tedarik sorunu oluştu. Çip krizi nedeniyle yeterince araç üretilemediği için sıfır kilometre araç bulmak da büyük sıkıntı. Ülkemizde şu an markaların yüzde 90’ında bulunulurluk problemi var. Hal böyle olunca sıfır kilometre alamayan vatandaş ikinci ele yöneldi. Buradaki talep patlaması da fiyatları hızla yukarı çekti. Tabi dolar kurundaki artış ve enflasyonist baskı da fiyatlara ciddi etki yaptı. 1 Ocak’ta 100.000 TL’ye satılan araçlar şu an 200 bin liraya yakın fiyatlanıyor.
Eylül ayından bu yana ise yüzde 40’lara varan bir değişim var. Bunun yanı sıra ilan sitelerinde daha yüksek fiyat artışları görmek de mümkün. İnsanların buradaki fiyatları görerek yapmış olduğu başka artışlar da oluyor. Tabii bu da başka bir tartışma konusu. Piyasada şu an en çok sorulan soru ‘ikinci el araç fiyatları düşecek mi?‘, ‘ne zaman araç almalıyım?‘. Ancak bu fiyatlar bu şekilde artmaya devam ettiği sürece yarın bugünden hep daha pahalı olacak. Belki de şu an insanlara yüksek gelen bu fiyatlar gelecek yıl temmuz-ağustos ayında normal karşılanmaya başlanacak. “
Türk Lirası, Merkez Bankası’nın yüksek enflasyona rağmen eylül ayından bu yana yaptığı faiz indirimleri nedeniyle yüzde 40 yakın eridi. Eylül ayına 8,30’lu seviyelerden başlayan dolar aralık ayının ilk günleri itibarıyla 13,70’in üzerinde seyrediyor. Dolar 2021 yılı başında ise 7,30’lu seviyelerdeydi.
Yüzde 35’lik artış beklentisi
Yalçın sıfır araç tarafında sorunların 2022’de süreceğini ve bunun ikinci el tarafında fiyat artışlarını destekleyeceğini de söyledi: “Şu anda çip krizinin yanına bir de magnezyum krizi eklendi. Magnezyum elementi de otomobil üretiminde çok etken bir madde. Onun tedarikinde de çok büyük sorunlar var. Dolayısıyla 2022 yılında sıfır araç tarafında bulunurluk problemi sürecek. Bu da haliyle ikinci el piyasasına yansıyacak. Daha önce yüzde 20’ler düzeyinde bulunan mart ayına kadar gerçekleşecek fiyat artış beklentimizi de revize ettik. Mart ayına kadar ikinci el piyasasında fiyat artışı beklentimiz, ekonomik durumu da göz önünde bulundurduğumuzda yüzde 35’leri buldu. Umut edelim ki kur en azından dengede kalır ve fiyatlardaki tırmanış daha da hızlanmaz.”
Danışmanlık firması AlixPartners daha önce çip krizi nedeniyle küresel otomobil üreticilerinin bu yıl 7,7 milyon daha az araç üretimi yapabileceğini öngörmüştü. Firma, çip krizi kaynaklı ciro kaybını ise 210 milyar dolar olarak hesaplamıştı.
Dünya çapında yaşanan magnezyum sıkıntısı ise daha çok Çin’le alakalı. Çin, dünya magnezyum üretiminin yüzde 80’den fazlasını tek başına karşılıyor ancak ülkedeki enerji sıkıntısını gerekçe göstererek üretimi ciddi anlamda azalttı. Avrupa Birliği (AB) ise magnezyum ihtiyacının yüzde 95’ini Çin’den temin ediyor.
‘Yatırımlık araçlar kapıda bekliyor’
Otomobil fiyatlarındaki hızlı artışla birlikte araçların artık bir değer saklama yöntemi olarak görülmeye başlandığını da belirten Yalçın, şöyle devam etti: “Biliyorsunuz dün Otomotiv Distribütörleri Derneği, kasım ayı otomotiv sektörü verilerini açıkladı. Burada ticari araçlar kısmında bir artış gördük. Aslında bu artışı biraz da sıfır binek araç bulmakta yaşanan sıkıntıya bağlamak lazım. Yani ‘Egea bulamayan Doblo satın aldı‘ diyebiliriz. Lakin İnsanların alım gücü düştüğü için sabit gelirli bir vatandaşın 400 bin liralık C segmenti sedan bir otomobili almasına da artık pek imkan kalmadı. ODD’nin açıkladığı 50-60 bin dolaylarındaki araç satışının çoğunlukla yatırım amaçlı olduğunu düşünüyorum. Çünkü Türkiye’de otomobil artık ciddi anlamda bir yatırım aracı oldu. Vatandaş buradaki artışı görüyor ve binmese de enflasyona karşı parasını korumak için araç almanın peşine düşüyor. Üç hatta dört araç alıp kapısının önüne koyan insanlar olduğu yönünde duyumlar almaya başladık.”
Otomotiv Distribütörleri Derneği’nin (ODD) dün açıkladığı verilerine göre, otomobil ve hafif ticari araç satışlarındaki daralma kasım ayında da sürdü. Binek ve hafif ticari araç satışlarının toplamı kasımda 60 bin 216 olurken, otomobil satışları 42 bin 982 adete geriledi. Hafif ticari araç satışlarındaki artış ise yüzde 9,2 olarak kayıtlara geçti.