Hem içimizi ısıtması hem de bağışıklık sistemimizi güçlendireceği düşüncesiyle sık içilen kış çaylarını dikkatli tüketmek gerekiyor. Tarif ve tavsiyeler yarardan çok zarar verebilir.
“İçerisinde meyve, baharatlar, bitkiler ve doğal tatlandırıcılar var. Ne zararı olabilir ki?” denilerek içeriği ve ölçüsüne dikkat edilmeden tüketilen masum görünümlü karışımlar bilinçsiz tüketildiğinde sağlığı tehdit ediyor.
Acıbadem Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Sungur, kış çaylarının dikkatli tüketilmemesi halinde faydadan çok zarar verebileceği uyarısı yaptı:
“Özellikle diyabet, hipertansiyon gibi kronik hastalığı olanlar bu çayları tüketmeden önce mutlaka içeriğini öğrenip doktoruna danışmalı. Çünkü içeriğindeki bitkiler kullanılan ilaçlarla etkileşime girebilir ve hastalığın şiddetini artırabilir.
Ayrıca mide sorunlarından diyabete, böbrekten karaciğere çok ciddi tehlikelere neden olabilir.“
Çocuklara altıncı ayan önce bitki çayı verilmemeli
Sungur çocuklara altıncı aydan önce kesinlikle bitki çayı verilmemesi gerektiğini uyarısı yaptı:
“Altıncı aydan sonra papatya, ıhlamur, nane çayı ve 4-10 yaş arasındaki çocuklara kafeinsiz bitki çayları mutlaka doktoruna danışarak, aşırıya kaçmadan verilebilir.“
Sungur, en çok tüketilen yedi kış çayıyla ilgili şu önerilerde bulundu:
Kekik çayı: Üst solunum yolu enfeksiyonlarında ilk akla gelen çaylardan olan kekik çayının çoğunlukla bilinmeyen özelliği ise tansiyon düşürmesi. Düşük tansiyonlularda kan basıncını daha da düşürmesi nedeniyle önerilmiyor. Hipertansiyon (yüksek tansiyon) hastalarının kullandığı tansiyon düşürücü ilaçların da etkinliğini artırarak hayati risk oluşturuyor.
Kuşburnu çayı: İçeriğindeki C vitamini sayesinde bağışıklık sistemini korur ve güçlendirir. Soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonlara karşı vücudun direncini artırır. Ancak gün içerisinde yaklaşık iki fincandan fazla tüketimi deride kaşıntı gibi alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Ağızda ve sindirim sisteminde tahrişe yol açabilir. Yüksek C vitamini içerdiği için aşırı tüketiminde böbrek taşı oluşumu riskini artırabilir. Ayrıca kan sulandırıcı ilaçlarla etkileşime girebileceği için kan sulandırıcı ilaç kullanan kişiler mutlaka doktoruna danışmalı.
Adaçayı: Boğaz enfeksiyonuna çok iyi gelir. Solunum yollarını rahatlatan ve öksürüğe iyi gelen adaçayı bazı ilaçlarla etkileşime girme potansiyeline sahip. Özellikle kan sulandırıcı ilaçlar, diyabet ilaçları ve antidepresan ilaç kullanan kişiler doktoruna danışmadan kesinlikle tüketmemeli. Hamileler rahim kaslarını uyarıcı etkisinden dolayı adaçayı içmemeli.
Zerdeçal çayı: İçerdiği curcumin sayesinde antioksidan ve anti-inflamatuar (iltihap giderici) etkiler göstererek fayda sağlasa da safra salgısını artıracağından safra taşı, safra kanalı tıkanıklığı veya karaciğer rahatsızlığı olanlar kesinlikle tüketmemeli. Kan sulandırıcı, diyabet, reflü ilaçları kullananların da zerdeçal tüketmeden önce mutlaka uzmana danışmalı.
Zencefil çayı: Soğuk algınlığı semptomlarını, öksürüğü azaltır ve boğaz ağrısına, mide bulantısına, sindirim sorunlarına iyi gelir. Ancak tıpkı zerdeçal gibi zencefil de safra salgısını artırdığı için safra kesesi ile ilgili rahatsızlığı olanların uzman kontrolünde tüketmesi önemli. İlaçlar ile etkileşim riski yüksek olduğu için ilaç kullananların mutlaka uzmana danışması gerekiyor.
Ihlamur çayı: Ihlamur vücuttaki iltihaplanmayı önlemeye yardımcı olan antioksidanlar içerir. Soğuk algınlığı semptomlarını azaltır. Ağrı ve krampları hafifletmeye destek olur. Ihlamur tüketirken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta aynı ıhlamuru gün boyu birkaç kez ısıtıp, üzerine su döküp kullanmak yerine her defasında yeni baştan demlemeye dikkat edin. Ihlamurun kaynatılması içeriğindeki antioksidan olan polifenollerin azalmasına sebep olur. Bu nedenle ıhlamur demleme yöntemi ile hazırlanmalı. Ihlamurun aşırı tüketimi kalp rahatsızlığına yol açabilir ve vücuttan aşırı su atımına neden olabilir. Ihlamur çayının önerilen tüketimi günde iki-üç fincanı geçmemeli. Alerjik yapısı olanların ve düzenli ilaç kullananların da mutlaka doktora danışması gerekir.
Yeşil çay: Yüksek antioksidan kapasitesi sayesinde düzenli tüketimde bağışıklık sistemini güçlendirici ve kronik hastalıklardan koruyucu etki gösterir. Ancak aynı zamanda yüksek miktarda kafein içerdiği için yüksek tansiyon hastalarında, kalp hastalarında, gebelerde ve emziren annelerde fazla tüketimi oldukça riskli. Bu gruba dahil olanların günde maksimum bir fincan tüketmesi uygun olacak. Sağlıklı kişilerdeyse günlük tüketim iki fincanın üzerinde olmamalı.