İlk etapta İsveç’le Finlandiya’nın NATO’ya üyeliğine ‘terör örgütlerine destek veriyorlar’ gerekçesiyle karşı çıkan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İspanya’nın başkenti Madrid’deki NATO zirvesinin ardından verilen ‘taahhütler’ kapsamında iki ülkenin üyeliği için anlaşmaya vardı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın “Başta kaldığım sürece asla giremezler” sözlerini hatırlatarak, “Ne oldu? Gittin, bastın imzayı. Çıktın, geldin” dedi.

Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik operasyonunun ardından İsveç ve Finlandiya NATO’ya üyeliği bir güvenlik gerekçesi olarak gündemine aldı. NATO yetkililerinden de bu yönde olumlu sinyaller alan iki ülke dünkü NATO zirvesine kadar Türkiye’nin karşı tavrına takıldı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “İskandinav ülkeleri terör örgütü misafirhanesi gibi” derken, “Başta kaldığım sürece asla giremezler” diyordu.
Erdoğan’a rağmen NATO üyesi Batılı ülkelerin yetkilileri iki ülkenin hızla ittifaka dahil olması yönündeydi.
Madrid’deki NATO liderler zirvesi öncesindeki dörtlü görüşmede, İsveç ve Finlandiya’nın taahhütleri sonrası Türkiye, bu iki ülkenin NATO’ya üyelik başvurusunu destekleyeceği açıklamıştı.
Verilen taahhütlerin bağlayıcı bir tarafının olmadığı yönünde görüşler bildirilirken, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, dün TBMM’deki basın toplantısında yapılan mutabakatın ülke çıkarlarıyla bağdaşmadığını söylemişti: “Böyle durumlarda Erdoğan ve arkadaşlarının imza attığı başka mutabakatlarda da şahit olduk. Dolayısıyla her ne kadar sayın Erdoğan ve arkadaşları açısından aldanmak ve aldatılmak sıradan alışkanlık olsa da bu durum Türk milleti için kabul edilebilir değildi.”
‘E ne oldu? Bastın imzayı, geldin’
Benzer bir açıklamada Kılıçdaroğlu’ndan geldi. Bugün ‘Kanaat Önderleri, Muhtarlar ve STK Buluşmaları’nda konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, Pastör Brunson krizini de hatırlatarak Erdoğan’ın tutumunu eleştirdi: “‘Papazı asla teslim etmem‘ deyip sonrasında papazı teslim edersiniz bu o kişinin itibarıyla ilgili bir olay olmaktan çıkar. Türkiye Cumhuriyeti devletinin itibarı olarak ortaya çıkar. Çünkü konuşan kişi devlet adına konuşuyor. Aynı şey bugün iki ülkenin NATO’ya girişiyle ilgili. ‘Başta kaldığım sürece asla giremezler‘ dedi. E ne oldu? Gittin, bastın imzayı çıktın geldin.”