RECEP KARADOĞAN
recepkaradogan@diken.com.tr
@_RecepKaradogan
Millet ittifakının cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Adıyaman’ın Kahta ilçesindeki programını iptal etmesinin arkasında CHP’lilerin bile beklemediği bir kalabalığın toplanması ve buna karşı emniyetin yetersiz kalması etkili oldu.

Kahta, aslında temel olarak AKP ve HDP’nin etkin olduğu bir ilçe. Ancak son zamanlarda özellikle gençlerde olmak üzere muhalefete bir oy kayması söz konusu.
Belediye yönetimi son seçimde kıl payı Saadet Partisi’ne (İbrahim Yusuf Turanlı) geçse de bunda AKP’den ayrılan Turanlı ailesi ve HDP’nin aday göstermemesi etkili oldu.
Tarihsel olarak CHP’nin ilçede ciddi bir karşılığı yok ancak belediye başkanı İbrahim Yusuf Turanlı’nın millet ittifakının ortağı olması ve özellikle HDP’nin cumhur ittifakının adayı Tayyip Erdoğan’a karşı Kılıçdaroğlu’nu desteklemesi CHP’nin bölgede görünür olmasını sağladı.
Bayramın ilk günü Adıyaman’a gelen Kılıçdaroğlu’ndan bir de Kahta’ya gelip halkı selamlanması istendi. Program ayarlandı ve bundan sonra herkesi şaşırtan bir tablo ortaya çıktı.
Kalabalık CHP’yi de şaşırttı
CHP ilçe yönetimi, en fazla 500 kişiyi selamlayıp gitmesini beklediği bu halk buluşmasının 5 bini aşan bir mitinge dönüşmesini şaşkınlık ve umutla karşıladı.
Diken’e konuşan CHP ilçe Başkanı Neşet Gül, toplanan kalabalığın ‘beklentilerinin çok üzerinde olduğunu’ söyledi.
Başkanın beklemediği bu kalabalığı emniyet de beklememiş olacak ki trafiği düzenleyen az sayıda polis dışında ciddi bir güvenlik önlemi alınmamıştı.
Bu yetersizlik ve birkaç provokasyon çabası buluşmadan saatler önce göze çarpıyordu. Alanda toplananlar arasında CHP’ye hakaret eden, AKP bayrakları sallayan ve bu nedenle zaman zaman tartışmalara neden olan az sayıda kişi vardı. Genel olarak bu yöndeki hiçbir sürtüşme kavgaya dönüşmedi.

HDP’lilerin yoğun ilgisi
Zaman ilerledi ve Kılıçdaroğlu bir türlü alana gelmedi.
Tam burada bir şeye dikkat çekmek gerekirse alanda toplananların, özellikle gençlerin büyük çoğunluğu HDP seçmeni olduğunu söylemek lazım. Bu grup sık sık “Patates soğan güle güle Erdoğan” ve “HDP halktır, halk burada” diye slogan atıyordu.
Kaygılandıran karşılaşma
Kalabalık her geçen dakika artınca gençlerin öncülüğündeki bir grup, Kılıçdaroğlu’nun ilçe girişine geldiğini belirterek buraya doğru yürüyüşe geçti.
Grup, yolda AKP seçim bürosu önündeki partililerle karşılaşınca yine “Patates soğan, güle güle Erdoğan” ve “Oylar namustur, namus satılmaz” sloganları attı. AKP’liler de buna tekbirle karşılık verse de herhangi bir temas olmadan gençler yeniden alana gitti. Bu arada büro ile Kılıçdaroğlu’nun geleceği alan arasında en az bir kilometre mesafe vardı ve gruplar herhangi bir tehlike olmadan birbirinden uzaklaştı.
İptal haberi geldi
Kılıçdaroğlu’nun bir türlü alana gelmemesi üzerine CHP Milletvekili Abdurrahman Tutdere, meydanda toplanan halka Kılıçdaroğlu’nun ‘yoğun görüşmeleri nedeniyle programını ileri bir tarihe ertelediğini’ bildirdi.
Tam bu sırada aslında Kılıçdaroğlu’nun geleceği yolun HDP’lilerle karşılaşan AKP’lilerce kapatıldığı ve konvoydaki bazı araçların saldırıya uğradığı haberi kulaktan kulağa yayıldı. Sosyal medyada da bazı AKP’lilerin CHP’lilerin arabasını tekmelediği videolar dolaşıma girdi.
Ancak kaygılandıran tırmanış, saatlerce Kılıçdaroğlu’nu bekleyenlerin sessizce dağılmasıyla son buldu.
Bazı yanlış değerlendirmeler
Bu haber üzerine aslında bazı yanlış değerlendirmeler yapılıyor.
Birincisi “Kılıçdaroğlu’nu Kahta’ya sokturmadılar” değil, tam aksine beklenenin üzerinde bir kalabalık toplandığı ve olası bir çatışmayı engelleyecek düzeyde güvenlik alınmadığı için program iptal edildi.
İkinci olaraksa AKP tabanından, hatta bazı yerel yöneticilerinden Kılıçdaroğlu’nun programını iptal etmek zorunda kalmasına tepki geldi.
Kahta, ‘uçlarda gezinen’, insanların birbirine düşman olduğu bir yer değil. Herkesin birbirini tanıdığı ilçede aynı aileden siyaset yapan birçok kişi var. Yani tehlikeli bir çatışmayı tetikleyecek ciddi bir ‘siyasi fay hattı’ yok.
Bireysel olarak özürler dilendi
Nitekim bu kapsamda saldırıya karışanların ‘büyüklerinin’ CHP’ye bireysel olarak özür mesajı gönderdiği ancak CHP’nin kurumsal olarak özür mesajı beklediği belirtiliyor.
Beklenti, partilerin bir araya gelip olaya dair ortak bir açıklamayla sakinleşme mesajı vermesi yönünde.
Bir diğer beklenti de bu defa güvenliğin sağlandığı bir miting alanında Kılıçdaroğlu’nun buluşmasını tamamlaması yönünde.
Kılıçdaroğlu’na Adıyaman’da ‘büyük bir tepki varmış gibi’ lanse edilse de aslında bu, doğal bir tepkiden ziyade ‘birilerine yaranma çabasıyla’ ortaya çıkan birkaç kişinin çıkışından ibaret. Bu, seçimde Adıyaman merkez ve Kahta’daki sonuçlara bakıldığında daha iyi anlaşılacaktır.
Zira bölgede bir CHP adayına tarihte görülmemiş düzeyde bir ilgi olduğu, karşıtlarına dahi “Keşke kendisine bu saygısızlık yapılmasa, üzüldük” dedirten bir atmosfer var.
Sonuç olarak
Özetlemek gerekirse… Evet bir provokasyon çabası vardı ama ‘kanlı bir çatışmanın eşiğinden dönüldüğü’ veya ‘büyük bir organize saldırı hazırlığı olduğu’ iddiasının en azından Adıyaman nezdinde konuşmak gerekirse abartılı olduğunu söylemek yerinde olur.
Diğer taraftan güvenliğin, beklentinin çok üzerinde kalabalık toplandığı için yetersiz hatta o kalabalığa göre ‘hiç’ düzeyinde olması eleştirilen en önemli ayrıntı.
Yine de az sayıdaki emniyet personelinin hem parti yöneticileriyle hem de meydandaki halkla kurduğu iyi iletişimin olası bir kötü senaryoyu engellemede etkili olduğunu da teslim etmek lazım.