Dün sosyal medyada genel kanaat, Başbakan Erdoğan’ın sinirlerinin çok bozuk olduğu, artık kendisini kontrol edemediği ve bunun sonucunda bu tür öfke patlamaları yaşadığı yönündeydi. Bakınca, burnundan soluyan, karşısındakini yüksek sesle azarlayan, hiddetten oturduğu yerde duramayıp kürsüye doğru hamle eden bir Başbakan görüyoruz.
Bir nedeni var elbette… Başbakan Erdoğan son zamanlarda hukukçulara çok kızıyor. Üst düzeyli hukukçular ülkenin gidişatı hakkındaki eleştirilerini kendisinin önünde ya da gıyabında ne zaman dile getirseler sert tepki gösteriyor ve genellikle onlara “Cübbenizi çıkarın” diyor. Dün yine dedi.
Başbakan’a göre bir hukukçu, ülkede iktidarın hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü ilkelerine karşıt nitelikteki icraatını eleştirip gereken uyarıları yapmamalı… Bir hukukçu, hukukun üstünlüğünü ve hukuk devletini savununca Erdoğan’ın nokta-i nazarında siyaset yapmış, başka bir ifadeyle muhalefet etmiş oluyor. İktidarın icraatı hukukun üstünlüğü ilkesine karşıt ve hukuk devletini sonlandırır nitelikteyse, hakiki hukukçu bu gidişata elbette muhalefet etmekle mükellef. Yoksa hukukçu olma vasfını kaybeder, “rejimin yargı elemanı” olur.