AYŞEGÜL KASAP
@aysegul_kasap
Rahim ağzı kanseri, kadınlarda meme kanserinden sonra en sık görülen kanser türlerinden biri. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) açıkladığı verilere göre her yıl 570 bin kadına rahim ağzı kanseri teşhisi konuluyor. 311 bin kadın ise bu kanser türü nedeniyle hayatını kaybediyor.
Ekonomi, bakanlığın elini kolunu bağladı
Hastalığın aşıyla önlenmesi mümkün. Bu nedenle dünyada 100’den fazla ülke HPV aşısını aşı programına aldı ve ücretsiz bir şekilde yapıyor.
Ancak Türkiye’de bu aşı, Ulusal Aşı Programı’na dahil değil. Çünkü Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durum Sağlık Bakanlığı’nın elini kolunu bağlamış durumda.
HPV aşısının 15 yaşından önce altı ay arayla iki doz yapılması yeterli ancak 15’inden sonra üç doz olarak yapılması gerekiyor. Bir doz aşının maliyeti 695 lira. Bu nedenle üç doz aşının toplam maliyeti ise 2085 lira. Türkiye’nin ekonomik koşulları da dikkate alındığında HPV aşısına ulaşım birçok kesim tarafından imkansız oluyor. Bu ada aşı da eşitsizliği bir kez daha gözler önüne seriyor.
Türk Tabipleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ve kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Dr. Irmak Saraç HPV aşısının ne kadar hayati bir önem taşıdığını Diken’e anlattı.
Prof. Dr. Fincancı söz konusu aşının bir an önce programa dahil edilmesi için yetkililere çağrı yaptıklarını ancak henüz bir yanıt alamadıklarını söyledi.
Dr. Saraç da Sağlık Bakanlığı’nın HPV aşısının programa dahil etmek istediğini ancak ekonomik nedenlerin bakanlığın elini kolunu bağladığını belirtti.
Hem Saraç hem de Fincancı’nın dikkat çektiği önemli bir nokta var. O da aşılar yapılsa bile düzenli taramaların devam edilmesi gerektiği…
Dr.Saraç: Türkiye’de sadece 4’lü aşı var
HPV’nin 100’den fazla tipi olduğunu ve bunlardan sadece 14’ünün kanserle ilişkilendirildiğine dikkat çeken Dr. Saraç, “Bunlardan rahim ağzı kanserlerinin yüzde 70’inden sorumlu olan iki tip var 16 ve 18. Bir de kanserle hiç ilişkisi olmayan, genital bölgede siğil çıkmasına neden olanlar var. Bunları da en çok yapan 6. ve 11. tip“ dedi.
HPV’ye karşı ABD Gıda ve ilaç Dairesi (FDA) onaylı 4’lü, 2’li ve 9’lu olmak üzere üç farklı aşı var. Türkiye’de sadece 4’lü aşının olduğunu belirten Saraç şöyle devam etti: “Bu aşı siğil yapan 6. ve 11. tipe ve kanserlerin yüzde 70’inden sorumlu olan diğer 16 ve 18’e karşı da koruyucu. Daha sonrasında çıkan 2’li aşı sadece 16 ve 18’e karşı koruyucu. Şu anda Türkiye’de bu bulunmuyor. 9’lu aşı da 4’lü aşıdaki tiplere ek olarak beş tane daha yüksek riskli kanserle ilişkilendirilen tip var. Bu da zaten Türkiye’de yok. “
‘Aşıdan yanıt alınabilecek en verimli çağ 9-15 yaş aralığı’
Aynı zamanda TTB Merkez Konsey üyesi de olan Dr. Saraç aşıdan tam verim alabilmek için en verimli çağın 9-15 yaş aralığı olduğuna dikkat çekti: “Bu virüs çok yaygın ve hızlı bulaşan bir virüs olduğu için hiç virüsle karşılaşmadan yapmak aşının koruyuculuğunu artırıyor. Aynı zamanda çocukluk çağında bağışıklık sisteminin aşı cevabı daha iyi olduğu için koruyuculuğunu da daha çok artıracağı söyleniyor.”
FDA aşıya ilk olarak 26 yaşa kadar onay verdi daha sonra da bu yaş aralığını 45’e kadar çekti.
Ancak Dr. Saraç 15 yaşına kadar yapılması gerektiğini vurguladı. Eğer yapılmadıysa 26’sına kadar aşının önerilmesi gerektiğini belirtti ve şöyle devam etti: “26 yaşından büyükler tarafından talep gelirse artıları ile eksileriyle konuşulup planlama yapılabilir. 26 yaşından sonra hem bağışıklık sisteminin yanıtı düşük oluyor hem de virüsle çoktan karşılaşmış olma ihtimali yüksek. Aynı zamanda tarama programına da dahil olmuş oluyor. Bu nedenle aşı birincil olmaktan çıkıyor aslında”
‘Aşılananlar da tarama programına dahil olmalı’
Dr. Saraç bu noktada önemli bir ayrıntıya dikkat çekti: “Bu aşıyı olmak demek rahim ağzı kanser tarama programından çıkmak demek değil. O nedenle aşılansa bile insanlar mutlaka tarama programlarına dahil olmaları gerekiyor. “
‘Aşı erkek çocuklarına da yapılabilir’
HPV aşısı erkek çocuklarına da yapılabilir. Ancak Dr. Saraç aşıyı karşılayacak paranın kısıtlı olması durumunda önceliğin kız çocuklarına verilmesi gerektiğini belirtti: “Çünkü kız çocuklarının yüzde 90’ını biz aşılarsak zaten çok büyük ihtimalle rahim ağzı kanserini azaltıyoruz. Sıfırlamıyoruz ama sıfıra yaklaştırıyoruz. Ama erkeklerinde yüzde 90’ını aşılarsak o zaman neredeyse sıfır oluyor. “
‘Sağlık Bakanlığı’nın tarama programı çok iyi’
Dr. Saraç Sağlık Bakanlığı’nın HPV’yi aşılama programına almak istediğini ancak ekonomik nedenlerin bakanlığın elini kolunu bağladığını söyledi: “Bakanlık 2014 yılında Ulusal Rahim Ağzı Kanser Tarama programını devreye soktu. Bu program 30 ile 65 yaş arasındaki tüm kadınları tarıyor. Burada kanser ile ilişkilendirilen HPV’ye bakılıyor öncelikli olarak. Bu virüs varsa aynı örnekten smear testi çalışılarak hücresel değişiklik yapıp yapmadığını bakılıyor. Ona göre de yeni bir algoritma çiziliyor. Eğer bu virüs yoksa o zaman beş yılda bir tarama yapmak yeterli oluyor. Dünyada önerilen rahim ağzı kanseri tarama yöntemi de bu. Ve bakanlık bu işi sıkı tutuyor ve iyi denetliyor. Uygun kitlerle HPV’ye bakılıyor. Çok iyi bir program. Bu programı da devreye sokarken aslında HPV aşısını da aşı programına dahil etmeyi istedi ve o dönemde bunun çalışmalarını da yaptı . Ancak aşının maliyetini yüksekliği bakanlığın elini kolunu bağladı biraz da. O yüzden çocukluk çağı aşılarını sisteme dahil edemedi “
Prof. Fincancı: Aşı programa alınıp ücretsiz yapılmalı
TTB Başkanı Prof. Fincancı rahim ağzı kanserinin kadınlar için önemli bir sorun olduğuna dikkat çekerek HPV aşısının önemini anlattı: “Rahim ağzı kanserlerinde HPV’nin etken olduğunu biliyoruz. Kadınlar mutlaka HPV aşısıyla aşılanmalı. Birçok ülkede ücretsiz olarak sağlanıyor. Türkiye’de de aşılama programına alınıp ücretsiz yapılması gerekiyor. Kadınlar bunun yanı sıra düzenli olarak testlerini de yaptırmaya devam etmeli. Ama aşılama da koruyuculuk anlamında çok önemli.”
‘Bakanlık hızlı davranmalı’
HPV’nin aşılama programına alınıp ücretsiz sağlanması için başvuru yaptıklarını belirten Fincancı şöyle devam etti: “Ancak henüz bir yanıt gelmedi. Toplumun haklarına sahip çıkması için kamuoyuyla da paylaştık. Tabi HPV aşılarının gelişim süreci yeni sayılabilir. Dolaysıyla aşılama programına belki alınacak ama bunun için hızlı davranmak gerekiyor. Kadınlar için çok ciddi risk rahim ağzı kanserleri. HPV aşısı da koruyucu. “
Emek Eczanesi’nin aşı bursu kampanyasını hatırlatan Fincancı, “Bu genç kadınlarımız için çok değerli ve kıymetli bir kampanya ama burada sorumluluk aslında devletin. Çünkü ciddi bir sağlık sorunu bu” dedi.
Tokat’ın Zile ilçesindeki Emek Eczanesi’nin sahibi Cem Kılınç ‘aşı bursu’ adıyla bir kampanya başlattı. Bu kampanyaya katılan bazı eczacılar kendi imkanları doğrultusunda kadınlara ücretsiz bir şekilde aşı ulaştırmayı hedefliyor.