AYŞEGÜL KASAP
@aysegul_kasap
Puanı düşük olduğu halde Kadıköy Anadolu Lisesi’ne kaydı alındığı gerekçesiyle tepki gören öğrencinin babası Diken’e konuştu. Çocuğunun sağlık problemleri nedeniyle yönetmeliğe uygun şekilde başka bir okuldan nakil olarak kaydının yapıldığını belirten baba, evine yakın, çocuğunun kazandığı lise niteliklerinde başka bir okul olmadığını belirtti.
İlk olarak CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun sosyal medya hesabından yapılan paylaşımla duyulan kayıt için Kaftancıoğlu’nun tweet’inde dilekçe gösterilerek şunlar kaydedilmişti: “Eğitimde torpilin geldiği nokta. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne verilmiş dilekçe. Konunun her türlü takipçisi olacak ve torpili olanın değil hakkı olanın okula gidebilmesini sağlayacağız!”
Diken’in ulaştığı belgelere göre öğrencinin hastalığına dair kurul raporları mevcut. Belgelere göre öğrenci sınav yoluyla Beyoğlu Anadolu Lisesi’ni kazandı. Özel sağlık problemi nedeniyle Kadıköy Anadolu Lisesi’ne nakli yapıldı. Nakil işlemi orta öğretim kurumları yönetmeliğinin 23’üncü maddesinin 7’inci fıkrasına göre yapıldı. Kayıt esnasında okul aile birliğine 4 bin 500 lira yatırıldı.
Baba şöyle konuştu: “Benim kızım kreşinden anaokulu ve ilkokulundan ortaokuluna kadar hepsini 200 metre içindeki okullarda okudu. Evime yeni taşınmadım. Evim 18 yıldır benim. 12 yıl çocuğumuz olmayınca tüp bebek yaptık, kızım birtakım anomalilerle doğdu.”
Çocuğun annesi öğretmen ve eğitimi boyunca sağlık problemi nedeniyle yanında olmak zorunda kalmış. İhtiyaç durumlarında teneffüslerde çocuğunun yanına giderek sağlık problemiyle ilgili yardımcı olmuş.
‘Tayin istedik, olmadı’
Baba şunları söyledi: “Kızım 8’inci sınıfta LGS’ye girdi. Beş yıl hazırlığı İngilizce olan bir proje okuluna yerleşti. O da Beyoğlu Anadolu Lisesi. Bu kadar uzaktan gidip gelemeyeceğimizi bildiğimiz için ne yapabiliriz diye araştırmaya başladık. Evimi satıp oraya yerleşmeyi düşündüm. Ama annesinin okulu var. Nakil istedi Beyoğlu’na ancak orada öğretmen olarak normu olmadığı söylendi ve tayini olmadı.”
Kurul raporu
Baba eşiyle beraber yönetmeliği incelemeye başladıklarını anlattı: “Yönetmelikte bir liste var. Bu listede hastalıklar var. Bu listedeki hastalıklardan herhangi birine sahipseniz, bir diğer listedeki hastanelerin kurul raporuyla onaylatmanız gerekiyor. Bizim daha önceden Koç Üniversitesi ve Aydın Üniversitesi’nden raporumuz var. Fakat bunlar özel üniversite olduğu için kabul edilmediği söylendi. Dolayısıyla ben Dokuz Eylül Üniversitesi’nden üç profesör ve bir başhekim imzalı kurul raporu aldım. Bu raporu almak kolay değil. Çünkü ölüme neden olan hastalıklar.”
Baba şöyle devam etti: “Raporu aldıktan sonra her vatandaş gibi Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gidip başvurumuzu yaptık. Babamı kaybettiğim için İzmir’e döndüm. Eşim bilgisayarı açtı, ‘Kaydınız onaylanmıştır’ dedi. Ne güzel dedim.“
‘Dilekçeni çek’ baskısı
Babanın aktardığı bilgilere göre dört gün sonra Milli Eğitim Bakanlığı ilçe şube başkanı dilekçenin geri çekilmesi istedi.
Daha önce başvuruyu kabul eden Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü dört gün sonra dilekçenin çekilmesini istedi: “İl Milli Eğitim müdürlüğüne gidip durumu anlattık. Bizim haklı olduğumuzu hiçbir sıkıntı olmadığını yasal olarak hakkımız olduğunu olur vererek üst yazıyla gönderdiler. 23’ncü maddenin 7’inci fıkrasına uyuyor dediler.“
Yönetmeliğin 23’üncü maddesinin 7’inci fıkrası şöyle: “Komisyon; temel eğitimden ortaöğretime geçiş sistemi ile yerleşen öğrenciler de dâhil olmak üzere; Sağlık Bakanlığınca belirlenen ‘Öğrenci Nakil ve Geçişlerine Esas Teşkil Eden Hastalıklar’ listesine bağlı olarak sağlık kurulu raporu vermeye yetkili hastanelerden alınmış sağlık kurulu raporunda belirtilen uzun süreli tedavi gerektiren hastalığı bulunan öğrencilerin bu durumlarını belgelendirmeleri kaydıyla kontenjan şartı aranmaksızın, ortaöğretim kayıt alanı içinde tercihe bağlı olarak öğrenci alan okullara dengeli bir şekilde; merkezi sınav puanıyla öğrenci alan okullardan gelen öğrencilerin ise öncelikle aynı türden merkezi sınav puanıyla yerleşebileceği okula, aynı türden okula yerleşememesi durumunda puanının yeterli olduğu okula, yine yerleşememesi durumunda ise öğrencinin puanına en yakın taban puanı bulunan okula nakil ve geçiş işlemlerini yapar.”
Kayıt sırasında 7 bin 500 lira para istendi
“Okul aile birliği 7 bin 500 lira kayıt parası istedi. Ben tiyatrocuyum çalışmıyorum. Eşim öğretmen. 4 bin 500 lira para verebildik. Onu da kredi çektik zaten. İkinci dönem 3 bin lirasını versek olur mu dedik. Verdik parayı, kıyafetlerini aldım ekstra. Kitabını aldım çıktık.”
Babanın aktardığı bilgilere göre çocuğu Kadıköy Anadolu Lisesi’nde ‘Hazır Bulunuşluk Sınavı’na girdi ve sınav sonuçlarına göre en üst sınıfa yerleşti.
Baba liseye kayıt yapılırken de kimsenin hakkını gasp etmediklerinin altını çizdi: “Biz kimsenin hakkını gasp etmedik. Sınavla giren birinin hakkı almış olsak başımla gözüm üzerine. 150 kontenjan var. Her okulun artı iki kontenjanı var. Bu kontenjanlarda belli maddeler var. Eğer bunlara üç beş kişi başvurursa onların arasında en çok hakkeden giriyor. Bu okula başvuran tek kişi olduğumuz için yönetmeliğe de bakıp olur kararı vermişler. Eğer yönetmeliğe uymazsa da olur kararı vermiyorlar.”
Öğrencinin bilgilerini servis ettiler
Babaya göre okulun içinden birileri öğrencinin adını soyadını, numarasını ve hastalığını okul aile birliğine servis etti: “MEB’e gidip kızımın özel bilgilerini kim paylaştıysa soruşturma açılmasını istedim. Soruşturma açıldı.”
Öğrenciye psikolojik baskı
Okul aile birliğinin WhatsApp yazışmalarında öğrenciyi hedef alan mesajlar paylaşıldı. Dışlayıcı mesajların yanı sıra öğrencinin durumunu kabul eden ve destekleyeceğini söyleyen veliler de vardı.
Baba kızının sosyal medyadaki paylaşımları gördükten sonra çok üzüldüğünü ve kendisini hastaneye kaldırmak zorunda kaldıklarını söyledi. Üç serum yiyen öğrenciye beş gün iş görmemezlik raporu verildi. Baba bu raporu adli rapora dönüştürdü.