AYŞEGÜL KASAP
aysegulkasap@diken.com.tr
@aysegul_kasap
Dolandırıcıların artık gözde mekanı internet. Son zamanlarda başta araba kiralama olmak üzere birçok alanda internet üzerinden dolandırıcılık artmaya başladı.
Özellikle otomobil fiyatlarında yaşanan fahiş artışlardan sonra vatandaşların ihtiyaçları doğrultusunda araba kiralamaya yöneldiğini fark eden dolandırıcılar bu alanı da boş bırakmadı.
Kurumsal araba kiralama firmalarının yetkilileriyle görüştüğümüzde son dönemde kendilerine bu yönde şikayet geldiğini belirterek “Özellikle son aylarda dolandırıcılık şikayetleri çok fazla arttı” dedi.
Bilişim hukukçusu Gökhan Ahi vatandaşların böyle biri durumla karşılaşması durumunda ne yapmaları gerektiğini Diken’e anlattı.
Ahi, ayrıca iktidarı da eleştirdi: “Siyasal iktidar, kendisine getirilen eleştirileri susturmak için genelde sosyal medya üzerine yoğunlaşıyor. Yasa kaç kere değişti, artık hatırlamıyoruz. Siyasal iktidar, sosyal medya düzenlemeleriyle uğraşmak yerine, vatandaşın şikayetlerinin etkin ve hızlı soruşturulacağı bir adli sistem için uğraşmalı.”

İnternet üzerinden araba kiralama dolandırıcılığı yapan bir firmayla iletişime geçtiğimizde dikkatimizi çeken rahat tavırları oldu. ‘Garanti Filo’ diye geçen ama internet uzantısı ‘granitfiloo.com’ olan site, kendileriyle irtibata geçen vatandaşlardan 250 lira artı 700 lira depozito alıyor.

IBAN bilgileri de bu firmada F.K adında bir isme ait. Adres olarak Gaziantep’te Sanayi Sitesi olarak görülüyor. IBAN’a gerekli para yatırıldıktan ve dekont atıldıktan sonraysa 30 dakika içinde arabanın adrese teslim edileceğini söylüyorlar. Ancak araba gelmiyor. O süre zarfında da parasını aldıkları kişiyi telefondan engelliyorlar.

Başka bir telefon numarasıyla iletişime geçildiğindeyse yine aynı şekilde fiyat bilgileri paylaşılıyor. Paranızı geri yatırmalarını söylediğinizdeyse rahat tavırları dikkat çekiyor. Savcılığa suç duyurusunda bulunacağınızı söylediğinizde “Tamam” yanıtı veriyorlar. “Yasal işlem başlatılacak, parayı neden geri yatırmıyorsunuz?” diye sorulduğundaysa çok rahat bir şekilde “Bizim işimiz bu” diyorlar.
Bu rahatlığın en temel nedenlerinden biri hukuki sürecin çok yavaş işlemesi.
‘Savcılık işlemleri yapana kadar ortada kimse kalmıyor’
Ahi, şunları söyledi: “Her ne kadar savcılığa başvurudan başka bir yol yoksa da, savcılıkların soruşturmayı başlatması ve devam ettirmesi birkaç haftayı bulabiliyor. Bu durumda, dolandırıcılar kullanmış oldukları web sitelerini, sosyal medya hesaplarını, telefon hatlarını ve banka hesaplarını çoktan terk etmiş oluyorlar. Savcılık işlemleri yapana kadar ortada kimse kalmıyor. Zaten dolandırıcılar banka hesaplarını kendi adlarına açmıyorlar, yine komisyon karşılığı kandırdıkları başka kişilerin banka hesapları üzerinden parayı elde ediyorlar. Aynı yöntem yasa dışı bahis ve kripto para alım satımlarında da sıkça kullanılıyor.”
10 yıla kadar hapis cezası var
İnternet üzerinde yapılan dolandırıcılığın hukuki karşılığını ise şöyle açıkladı Ahi: “Bu tür dolandırıcılıklarda internet ve sosyal medya kullanıldığından yapılan eylemler ‘nitelikli dolandırıcılık’ olarak kabul ediliyor. Türk Ceza Kanunu’nun 158’inci maddesine göre, ‘bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık’ suçunun karşılığı dört yıldan 10 yıla kadar hapis ve suçtan elde edilen menfaatin iki katı kadar adli para cezasıdır. Ayrıca, bu suçun cezası her bir mağdur için ayrı ayrı verilmektedir.”
Sigorta poliçesi bile yapılıyor
İnternet üzerinde sadece araba kiralama dolandırıcılığı yapılmıyor. Bilişim hukukçusu, birçok alanda vatandaşın tuzağa düşürüldüğünü anlattı: “Bu tür dolandırıcılıkları sadece araba kiralama işinde görmüyoruz. Gerçek bir ürün / hizmet satıyor gibi görünen web siteleri veya sosyal medya hesapları aracılığıyla, sigorta poliçesi, otel rezervasyonu, bilgisayar, cep telefonu satılıyor. Vatandaş aracına sigorta yaptırdığını veya ünlü bir otelden oda rezervasyonu yaptırdığını zannediyor, piyasa rayicinin altında bir fiyata satın aldığı için ödemesini hemen havaleyle yapıyor, ancak gerçekte böyle bir sigorta poliçesi veya oda rezervasyonu yok.”
Profesyonel destek hizmetleri sunan dolandırıcılar bile var
“Vatandaşı inandırmak için telefonla profesyonel destek hizmetleri sunan dolandırıcılar bile var. Emlak arama sitelerinde de benzer dolandırıcılıklar var. Rayicin altında satılık bir araç veya kiralık / satılık bir gayrimenkul için kaparo adı altında para havalesi isteyen dolandırıcılar var. Vatandaş uygun fiyatlı aracı veya gayrimenkulü kaçırmamak için kaparo bedelini hemen havale ediyor, ancak bir daha ilan sahibine ulaşamıyor.”
Vatandaş dolandırıldığı an neler yapmalı?
Ahi, vatandaşın dolandırıldığını anladığı an atması gereken adımları şöyle sıraladı: “Vatandaş derhal elindeki dekont ve varsa yazışma kayıtlarıyla savcılığa suç duyurusunda bulunmalı. Bankadan havale edilen paranın geri alınma şansı pek yok gibi, eğer dolandırıcılar henüz parayı çekmemişse savcılık banka hesabına bloke emri gönderebilir. Kredi kartıyla ödeme yapılmışsa bankadan ters ibraz itirazı ile paranın geri alınması mümkün olabilir.”
‘Vatandaş bilinçlendirilmeli’
İnternet dolandırıcılığıyla mücadele için hukuki düzenlemelerin gerekli olup olmadığını sorduğumuzda Ahi şu yanıtı verdi: “Aslında bu alanda yasal düzenlemeler yeterli. Ancak uygulama zayıf olduğu gibi, vatandaşımız da bilinçsiz. Bu konuda tv ve radyolar aracılığıyla farkındalık çalışmaları yapılmalı, güven damgası gibi uygulamalar hayata geçmeli, bankalar ve e-ticaret sektörünün tecrübeli firmaları ile işbirliği yapılmalı.”
‘İktidar sosyal medya düzenlemesi yerine adli sistem için uğraşmalı’
Hukukçu, şöyle devam etti: “Siyasal iktidar, kendisine getirilen eleştirileri susturmak için genelde sosyal medya üzerine yoğunlaşıyor. Yasa kaç kere değişti, artık hatırlamıyoruz. Siyasal iktidar, sosyal medya düzenlemeleriyle uğraşmak yerine, vatandaşın şikayetlerinin etkin ve hızlı soruşturulacağı bir adli sistem için uğraşmalı. Zira hem savcılıklar hem de mahkemeler, yoğun iş yükü altında ezilmiş durumda. Bir soruşturmanın ortalama süresi 1,5 yıla, bir davanın çözülme süresi ise ortalama beş yıla çıkmış durumda.”