FÜSUN SARP NEBİL
Dün öğleden sonra Twitter’a girenler, CHP’li milletvekili Onursal Adıgüzel’in tweet seliyle şaşırdılar. Adıgüzel, anlaşılması zor bir olayı anlatan tweetlerine, “Cumhuriyet tarihinin en büyük fişleme skandalı” diye başlıyordu.
Adıgüzel’in ortaya çıkardığı olay, ‘abone deseni’ adını taşıyor. Bu internet servis sağlayıcılara Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından gönderilen bir talimat. Talimat yeni değil ama ‘gizli’ ibaresiyle gönderilmiş. ‘Milli güvenlik’ kisvesine sokulduğu yorumu var. Bu nedenle de iki-üç yıllık bir olay olduğu halde Adıgüzel tarafından ortaya konmadan önce pek duyulmadı.
‘Abone deseni’ Türkiye’de herhangi bir şirketin internet servisine abone olan kişilerin annesinin kızlık soyadından tutun, pasaport numarasına, önceki GSM numarasına, telefonunun yurt dışı aramalara kapalı olup olmamasına, kullandığı VPN’e kadar inanılmaz miktarda ve çeşitlilikte bilgi istiyor.
Bu bilgilerin arasında, eğer abone bir şirkette çalışıyorsa, şirketteki iç hat numarası bile isteniyor. Daha doğrusu operatörlerden, müşteri olan firmaların iç hat numaralarını kimlerin kullandığı bilgisi talep ediliyor.
Dünyanın en büyük kişisel veri işleyen firmalarından olan Facebook, geçen yıl iPhone’lara gelen ATT (Application Tracking Transparency) özelliğiyle kullanıcıların verilerini gizlemesi sonrasında bu yıl değerinin yarısını kaybetti. Geçen yıl 1 trilyon dolar değeri olduğu hesaplanıyordu. Bugün bakarsanız 532 milyar dolarda. Bunun nedeni bir kısım (yani iPhone) kullanıcıların kendi kişisel verilerini Facebook’a vermekten vazgeçmeleri. Diğer kullanıcılar da vazgeçse Facebook’un kalan değeri de düşecek.
Kişisel verilerimiz bu kadar kıymetli. Neden? Çünkü kendi verileri sayesinde kullanıcılar, reklam amaçlı firmalar ve siyasal amaçlı çeşitli diğer kurumlar (tabii ki en başta siyasal partiler) tarafından yönlendirilebiliyor (manipüle edilebiliyor). Bunun en meşhur örneği, eski ABD başkanı Donald Trump’ın kıl payı da olsa seçilmesini sağlayan ‘Cambridge Analytica’ olayı.
Dolayısıyla, Adıgüzel’in ortaya koyduğu ‘abone deseni’ olayının önemi burada yatıyor. Adıgüzel dün BTK’nın bu bilgileri neden ve ne kadar süredir topladığını, kullanıp kullanmadığını, bu bilgilerin başka birilerine verilip verilmediğini sorgulayan bir Meclis araştırması önergesi verdi. Tabii ki AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
Adıgüzel’e sorduk. Diken’e konuşan CHP’li vekil şunları söyledi: “En son söyleyeceğimi en başta söyleyerek başlayayım: Cumhuriyet tarihinin en büyük fişleme skandallarından biri ile karşı karşıyayız. 85 milyonun hiçbir mahkeme kararı olmadan KVKK’ya ve Anayasa’ya, Anayasa Mahkemesi içtihadına aykırı bir şekilde BTK eliyle kitlesel olarak izlenmesi, takibi söz konusu. Ve bu bir süredir devam ediyor ve milyonlarca abonesi bulunan üç büyük firma da dahil olmak üzere birçok servis sağlayıcı bu verileri BTK ile halihazırda paylaşıyor. Yani 85 milyon aslında süresiz takip altında. BTK’nın bir istihbarat birimi olmadığı açıktır. BTK bu verileri hangi gerekçeyle topladığının hesabını kamuoyuna vermelidir.”
Ayrıca bu konuda bir dava olduğunu da öğrendik. Kişisel verilerin sorumluluğuna girmek istemeyen bir kaç servis sağlayıcının dava açtığı kaydediliyor. Bu davaya danışmanlık veren ve Türkiye’deki internetle ilgili hukuki sorunlarla yakından ilgilenen Prof. Dr. Yaman Akdeniz şu önemli hususa işaret ediyor: “BTK’nın ‘abone deseni’ ve ‘İnternet trafik log kayıtları’ ile ilgili talepleri sadece hukuka aykırı değil aynı zamanda Anayasa’ya da aykırıdır. AYM’nin de BTK’nın talep yetkisini iptal eden kararı bulunmaktadır. Orwellyen bir devlet yapısı kurmaya çalışan BTK suç işlemektedir. Buna sessiz kalan ve dava açmayan telekomünikasyon ve İnternet servis sağlayıcıları da suç işlemektedir. Anayasa ve KVKK sadece BTK’yı değil değil aynı zamanda bu şirketleri de bağlar.”
‘Abone deseni’ konusu ve BTK’nın Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı zamanından bu yana topladığı bilgiler daha çok konuşulacak çünkü “SBK bizi Whatsapp’dan mı dinliyor” gibi tali konuların çok ötesinde ve boyutları çok büyük bir olay. Tam da seçim döneminde önemi daha da fazla. Herkesin konuyu farkında olması ve tepki göstermesi lazım. Bu giriş yazısından sonra, konuyu irdeleye devam edeceğiz. Bizi takip edin.