Esenyurt’ta hırsızlık şüphesiyle gözaltına aldığı lise öğrencisi Ömer Barış Topkara’yı elleri kelepçeliyken başından tabancayla vuran polis memuruna iki kez indirimle 11 yıl sekiz ay hapis cezası verildi.

Ömer Barış Topkara
Ayazağa Spor Kulübü’nün kalecisi, 16 yaşındaki lise 2’nci sınıf öğrencisi Ömer Barış Topkara’yı Esenyurt’taki AVM’de arkadaşıyla birlikte hırsızlık şüphesinden gözaltına alan polisler, iki genci birbirine kelepçeleyip hastaneye götürmüştü.
Hastane çıkışı kaçmaya çalışan gençler polisin havaya ateş açması sonucu durunca, yanlarına gelen sekiz aylık polis memuru 20 yaşındaki H.D.S. elindeki tabancayla Topkara’nın kafasına sertçe vurmuştu.
Bu sırada polisin elinin tetikte olduğu tabanca ateş almış, başından vurulan Topkara hayatını kaybetmişti. Müebbet istemiyle yargılanan polis, daha sonra tutuklanmıştı.
‘Bayıldım’ dedi, tahliye istediler
Bakırköy 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşmasına tutuklu sanık polis, gencin ailesi ve sanık avukatları katıldı.
H.D.S., duruşmada savcının esas hakkındaki mütaalasını kabul etmediğini belirterek şunları söyledi: “Ben yaralama ya da öldürme kastıyla hareket etmedim. Ben muhafaza altına almak, görevimi ifa etmek için hareket ettim. Kesinlikle burada kasti bir olay yoktur. Olay sonrası kamera görüntülerinde görüldüğü gibi üzüntüden bayıldığım da görülmektedir. Çok üzgünüm. Aileye başsağlığı diliyorum. Kesinlikle öldürme kastıyla hareket etmedim. Aniden gelişti öngörülebilir bir şey değildir.”
Avukatları da polisin öldürme kastıyla hareket etmediğini savunarak tahliye istedi. H.D.S., son sözünde “Kasten kesinlikle yapmadım” dedi.
İndirim üzerine indirim
Mahkeme, sanık polise ‘kasten öldürme’ suçundan, ‘suçun işleniş şekli ve failin güttüğü amacı nazara alarak’ ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi.
Ancak ceza daha sonra ‘eylemin haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddetin etkisi altında haksız tahrik’le işlediği gerekçesiyle 14 yıla indirildi.
Bununla da yetinmeyen mahkeme, polise iyi hal indirimi de uyguladı. Böylece ceza 11 yıl sekiz aya düşürülmüş oldu.
Mahkeme, verilen ceza miktarı, kaçma şüphesinin olması ve tutuklu kaldığı süreyi de göz önünde bulundurarak sanığın tutukluluk halinin devamına hükmetti.
Bir hakim tahliye istedi

Topkara’nın vurulduğu an. Polis, ‘Elim tetikte değildi’ demişti.
Mahkemenin üye hakimlerinden Halil Serin karara muhalefet etti.
Serin’in şerhinde şöyle dendi: “Sanığın eylemini dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak kovalamakta olduğu sanığın yaklaştığında görevi gereği elinde bulunan tabanca olduğu halde maktulü muhafaza etmek ve kontrol etmek amacı ile sağ el hayası ile maktulün omzuna vurduğu esnada aynı anda elindeki tabancanın ateş alması sonucu maktulün öldüğü anlaşılmakla, sanık hakkında ‘Taksirle ölüme sebebiyet vermek’ suçundan Türk Ceza Kanunu (TCK) 85/1, 22/4,53/6,63 maddeleri gereğince cezalandırılması, sanığın kasıtlı bir suç işlemediğinden tabanca için TCK.’nın 54 maddesinde uygulanmamasına, suç vasfındaki değişiklik sanığın tutuklu kaldığı süre ve alacağı ceza miktarı da göz önüne alınarak sanığın tahliyesine karar verilmesi görüşü ile sayın çoğunluğun görüşüne bu nedenle muhalifim.”
İndirime itiraz
Diğer üye hakim Alper Elmas da haksız tahrik indirimine itiraz etti: “Sanığın maktule yönelik eyleminden önce, sanığa karşı maktulden kaynaklanan herhangi bir haksız eylemin söz konusu olmadığı, bu nedenle 5237 sayılı TCK’nın 29 maddesindeki haksız tahrik unsurlarının somut eylemde oluşmadığı kanaatini taşıdığımdan sanığa verilen cezada TCK 29. Madde gereği indirim yapılması yönündeki sayın çoğunluğun görüşüne muhalifim.”