Esenyurt’ta hırsızlık şüphesiyle gözaltına aldığı lise öğrencisi Ömer Barış Topkara’yı elleri kelepçeliyken başından tabancayla vuran polis memurunu bilirkişi raporu yalanladı.
Ayazağa Spor Kulübü’nün kalecisi, 16 yaşındaki lise 2’nci sınıf öğrencisi Ömer Barış Topkara’yı Esenyurt’taki AVM’de arkadaşıyla birlikte hırsızlık şüphesinden gözaltına alan polisler, iki genci birbirine kelepçeleyip hastaneye götürmüştü.
Hastane çıkışı kaçmaya çalışan gençler polisin havaya ateş açması sonucu durunca, yanlarına gelen sekiz aylık polis memuru 20 yaşındaki H.D.S.’nin elindeki tabanca ateş almış, Topkara başından vurulup hayatını kaybetmişti. Müebbet istemiyle yargılanan polis, daha sonra tutuklanmıştı.
Görüntüler incelendi
Bakırköy adliyesindeki 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün davanın duruşması görüldü.
Duruşmaya tutuklu polis H.D.S., Topkara’nın babası Seyfettin Topkara ve kardeşi Neslihan Aydın katıldı.
Mahkemeye ulaşan Foto Film Şube Müdürlüğü görüntü inceleme ve iyileştirme uzmanı teknik bilirkişi Mustafa Çamlıbel’in hazırladığı raporda polisin Topkara’yı vurduğu anda silahın ateş aldığı tespit edildiği anlatılarak şunlar kaydedildi: “Polis memurunun maktulü omuzuna silahın kabzası ile vurduğunda sağ işaret parmağının silahın tetik bölümünde olduğu ve vurmanın etkisiyle polis memurunun tetiğe bastığı an, yapılan görüntü iyileştirme çalışmaları sonucunda net bir şekilde tespit edilmiştir.”
‘Eli tetikteydi’
Polis H.D.S., geçen duruşmada “Elim tetikte değildi. Silah kendiliğinden ateş aldı” demişti.
Polis memuru bu duruşmada da rapor üzerine “Olayda kastımın olmadığını söylemek istiyorum. Bu olaydan dolayı üzgünüm. Aileye tekrardan başsağlığı dilemek istiyorum” dedi.
Dudak okumaya ilişkin hazırlanan bilirkişi raporunda da polisin gençlere ne söylediğinin tespit edilemeyeceği kaydedildi.
Tahliye yok
Avukatları, sanık polisin tahliyesini talep etti.
Mahkeme, ‘atılı suçun vasıf ve mahiyeti, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, somut delillerin bulunması ve adli kontrol hükümlerinin bu aşamada yetersiz kalacağı’ gerekçesiyle sanık polisi tahliye etmedi.
Dosyanın esas hakkındaki mütaalasını hazırlaması için duruşma savcısına verilmesine hükmedildi.
‘Tutuklama tedbirdir’
Mahkeme heyetinden hakim Halil Serin’se tahliye talebinin reddine muhalif kaldı: “Sanığa atılı suçun vasfının değişme ihtimali, önemli delillerin toplanmış olması, tutuklanmanın tedbir olması, sanığın tutuklu kaldığı süre, suç vasfının değişme ihtimali nedeniyle verilmesi beklenen ceza miktarının tutuklamanın ölçülü olmaması göz önüne alınarak sanığın tahliyesi görüşündeyim.”