İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Ne yazık ki, dövize bağlı bir ekonomi sisteminin içerisindeyiz. Dövizin nasıl bizi alabora ettiğini, birkaç aydır yaşıyoruz” dedi.
İmamoğlu, kentsel dönüşümde ‘siyasi simsarlığın’ devam ettiğini belirterek, “Nasıl yapıldığını ve şu anda bile nasıl devam ettiğini de biliyorum” dedi.
İmamoğlu, Güngören Gençosman Mahallesi’nde, kurum iştiraki KİPTAŞ’ın kentsel dönüşüm kapsamında inşa edeceği ‘Doğakent Evleri’nin temelini attı.
‘Ses kayıtlarını dinledim; ayıptır’
Burada konuşan İBB başkanı şunları söyledi: “Allah korusun, bir deprem olduğunda, canımızdan hiçbir şey değerli değildir. Bazı sitelerde bunu görüyorum. Yani 50 daireli yerde 8, 10, 15 kişinin, ne yazık ki anlaşılmaz, inatçı tavırları yüzünden bazı yapıların dönüşmesi olamıyor. Bazı siyasi simsarlar, bazı işlerin olmasını engellemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Benim yaşadığım, bildiğim örnekleri var. Kentsel dönüşüm süreci, sadece KİPTAŞ’a yüklenemez, kurumların ve kişilerin topyekun mücadelesiyle çözülebilir.
Bu konuda, bütün İstanbulluları bu sürece davet ediyorum. Beylikdüzü belediye başkanımız burada. Gürpınar’da nasıl mücadele verdiğini biliyorum. Ve bu mücadeleyi kaç yıl önce başlattığımızı da biliyorum. Büyükşehir belediyesinin o dönemde bu işi engellediğini de biliyorum. Siyasi simsarlığın nasıl yapıldığını ve şu anda bile nasıl devam ettiğini de biliyorum. Ses kayıtlarını dinledim. Ayıptır. İstanbul’da, dönüşüm yapmak arzusunda olan bir belediye başkanı olarak, dönüşüm yaptığımız için milletimiz bana oy versin; hiçbir talebim yok. Benim insanımın burnu kanamasın. Benim insanımın yaşamı tehdit altında olmasın. Bu iş oy meselesi değildir. Bunu zihinlerimize sokalım. Lütfen birbirimize destek ve yardımcı olalım.
’17’ye çıktığına mı üzülelim, 13’e indiğine mi sevinelim’
İnşaat sektörünün kullandığı malzemenin yüzde 80 oranında ithalata dayalı olduğu bilgisini paylaşan İmamoğlu, şunları söyledi: “Yani 17’ye çıktığına mı üzülelim, 13’e indiğine mi sevinelim? Böyle bir ekonomi anlayışı olmaz. Tabii ki ekonomimiz iyi olsun. Ekonomimiz iyi olsun, ellerim çatlayana kadar bugünkü iktidarı alkışlamayan namerttir. Çünkü, bu insanların ekmeğinin önünde daha başka bir şey yoktur.
Bizim insanımız, ekmeğini kazandıkça mutlu olur, huzurlu olur. Dünyanın her yeri öyledir. Önünde ‘Türk’ yazan Türk Liramızın bu şekilde alabora olması, kıymetsizleşmesi, 84 milyon insanımızın hiçbirisini mutlu etmez. Mutsuz eder. Varlığımızı kaybediyoruz, değerimizi kaybediyoruz. Tabiri caizse boynumuz bükülüyor. Onun için, yöneticilerin güven kaybetmemesi lazım.”