• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

İmamoğlu'ndan ÇED raporuna itiraz dilekçesi: Millet kanal değil, iş istiyor

31/12/2019 11:33

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu ‘Kanal İstanbul’ Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna itiraz dilekçesi verdi.

Fotoğraflar: İBB

İktidarla muhalefet arasında tartışmaya neden olan Kanal İstanbul projesiyle ilgili Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “İsteseniz de istemeseniz de yapılacak” derken, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, ‘kente ihanet’ olarak nitelediği projeye neden karşı olduğunu 15 maddede anlatmıştı.


Projeyle ilgili ÇED raporu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın komisyonunda 23 Aralık’ta kabul edilip 10 gün süreyle halkın görüşüne açılmıştı.

Vatandaşlar valiliğe bağlı Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne itiraz dilekçelerini vermek için akın etmişti.

İmamoğlu, günlerdir kuyruğa girerek Kanal İstanbul’a itiraz dilekçelerini teslim eden vatandaşları yalnız bırakmadı.

İmamoğlu, itiraz dilekçesini sunmadan önce gazetecilere açıklamalarda bulundu. ÇED raporu ile ilgili sürecin usulüne uygun yürümediğini belirten İmamoğlu şöyle konuştu: “Baktığınızda önce plan askıya çıkar. Sonra projeye göre bir ÇED raporu uygulanır. Her şey apar topar. Bizim derdimiz bu güzel memleketin, coğrafyanın iyiliklerle buluşması, güzelliklerle buluşması, zarar görmemesi. Örneğin çevre planı düzeni dediğiniz, aslında bir uzlaşma metnidir. Yani toplumsal bir uzlaşmadır. Kapalı kapılar ardında yapılmaz. Hele hele 1/100.000’lik plan bir anayasa gibidir. En üst perdeden bir plan düzenidir. Kimin haberi var? Bir şey duydunuz mu? Bir çalışma duydunuz mu? Odaların, sivil toplum kuruluşlarının üniversitelerin kimin haberi var? Hiç kimsenin haberi yok. Yani dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama olmaz. Bu anlayış, yanlıştır. Bu işin içinde olanlar, bu işi hazırlayanlar… Onların bile çocuklarının, torunlarının geleceği için ben şu anda itirazda bulunuyorum. Bu şehirde yaşayan bu ülkede yaşayan hatta dünyadan bu şehri takip eden herkes için.”

Kanal İstanbul’la ilgili verilen örneklerin yanlış olduğunu kaydeden İmamoğlu şöyle konuştu: “Bakın dünyada böyle 50 tane kanal var deniliyor. 100 tane de olabilir, 200 tane de olabilir ama İstanbul bir tane. İki kıtayı birleştiren coğrafya, bir tane. Yani dünyanın gözbebeği, en nadide noktasında yaşıyoruz. Bunun kıymetini bilmek, bunun sorumluluğunu taşımak, bunu tartışabilmek, konuşabilmek… 2011’den beri bir hikayedir geziyor. Kimin bilgisi var? Bakın benim beş yılım, bu şehrin kanala en yakın ilçelerin bir tanesinde belediye başkanlığıyla geçti. Nereye çağırıldım? Bir yere mi davet edildim? Benim dışımda bir belediye başkanı bir yere mi davet edildi? Bir bilgi paylaşıldı, bir şey mi soruldu? Geçelim vatandaşı, bu şehrin 39 belediye başkanı… 2011’den beri yapan arkadaşlarımız da var… Partisi, purtisi yok bu işin. Hangi partiden olursa olsun bir yere mi çağrıldı? Bakın vicdanlara sesleniyorum; akla, bilime sesleniyorum. Ahlâka sesleniyorum. Bu süreç, onun bunun süreci değil, o partinin bu partinin süreci değil. Konuştuğumuz mevzu, tümüyle toplumsal bir mevzu. Bu ülkenin geleceği ile ilgili bir mevzu.”

‘1 milyon boş konut var’

İstanbul’un iki kıta üzerinde kurulu olduğunu kaydeden İmamoğlu, “Bir tanesi Asya, bir tanesi Avrupa. Yaptığınız şey, ne olacak? Hangi kıta olacak? Bir şey mi üretmiş olacaksınız? Tümüyle şaşkınlık verici. Suyu etkisi, doğaya etkisi, yaşama etkisi, 500 bin kişilik akıllı şehir… ‘Hadi oradan’ derler ya. 1 milyon 200 bin nüfus sizin raporlarınızda yazıyor. Bana göre daha fazla. Çevre planı askıya çıktı; alın, bakın. 4-5 tane Esenyurt ilçesi göreceksiniz. Kimi kandırıyorsunuz? Havaalanında, ‘Airport City’ diye tanıtımlar yapılıyor. Havaalanının kalan kısmında da bir milyonluk şehir mi düşünüyorsunuz? Ya da daha önce Anadolu yakasında ve Avrupa yakasında, kuzeyde iki şehir diye açıklamanız var. Ya ne yapıyorsunuz? İstanbul’da şu anda 1 milyon boş adres konut var. Boş, içi dolu olmayan konut var. Zaten konut stoku dolu. Zaten bu şehir betona boğulmuş durumda” ifadelerini kullandı.

‘Üçüncü köprüyü kim istemedi’

“Ben burada, genç insanlar görüyorum, sorumluluk sahibi insanlar görüyorum” diyen İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye tarihinde ilk defa bir konuya insanlar şiddetle karşı. Bunu görmemezlikten gelmek mümkün mü? Böyle bir şey olmaz. Ben, uykusuz geceler yaşıyorum. Kanal İstanbul, benim uykularımı kaçırıyor. Bu şehrin uykularını kaçırıyor. Öyle konuyu bulandırmaya gerek yok. Üçüncü köprüyü kim istemedi örneğin? Niye istemediniz o zaman? Niye ‘ihanet’ diye yorumladınız? Sayın Cumhurbaşkanı’na inanın bu sözünü hatırlatmak isterim. Niçin, hangi duygularla? Doğayı savunmadınız mı? O zaman savundunuz, bugün neredesiniz? Ya bunları hep birlikte konuşsak… Davet edin; gelelim, konuşalım, anlatalım. Biz İstanbul’da, 7-8 Ocak’ta İstanbul’un suyunu konuşacağız. 9-10 Ocak’ta Kanal İstanbul’u konuşacağız bütün bilim insanları ile. ‘Olumlu düşünenleri de davet edin’ diye talimat verdim. Gelsinler, anlatsınlar. Kanalı konuşuyoruz ama bir başka arkadaşımız, ‘Bazı projeler eror (hata) verebilir’ diyor. ‘2050 yılına kadar su sorunu yok’ dediğiniz bir kentin barajı, yaklaşık altı yıldır bitirilemiyor. Bir baraj, bir baraj. Yani Melen’deki bir baraj bitirilemiyor. 600-700 milyonluk ödenek önce çıkarılamadı, şimdi inşallah çıkarılacak. Bizim uyarılarımızdan sonra. Niye? 2020’nin bütçe darlığından dolayı. Şimdi inşallah öncelik verilip çıkarılacak. Bu olmaz.”

‘Bu şehrin ekstra binalara ihtiyacı yok’

“Tümüyle insani, vicdani, bu ülkenin ve bu şehrin geleceği için konuşuyoruz” diyen İmamoğlu, “Bu şehrin ekstra binalara, ekstra nüfusa ihtiyacı yok. Bu şehrin, korunmaya ve insani gelişime ihtiyacı var. Bu ülkedeki gençler, liseli gençler, niye ülke dışına gidiyor? Bunu araştırmamız lazım. Onlara kaliteli bir ekosistem oluşturmamız lazım. Yeni teknolojileri geliştirerek, üreten, yeni katma değerlerle bu şehre katkı sunan nesilleri, bu şehirde var etmemiz lazım. Korumamız lazım. Onlara uygun ortamları var etmemiz lazım. Bu şehrin derdi, kanal falan değil. Birçok şey anlatabilirim. E-5’i nasıl geçeceksiniz? Daha ortada proje yok, Küçükçekmece Gölü’nü nasıl aşacaksınız? Su ile ilgili üç bilim insanının raporunu okuyorum, iki-üç gecedir uykularım kaçıyor. Bir bilim insanının tarifi aynen şu: ‘Tümüyle siz yeraltı kaynaklarını kurutuyorsunuz. Istrancalar’dan gelen suyun İstanbul’a yeraltı akışını yok ediyorsunuz. Bu yaratmak istediğiniz ada, yarınlarda yerleşime uygun olmayan, kurak bir alana dönüşme riskine sahip.’ Ya bunları ben yazmıyorum ki; bilim insanları söylüyor. Bugün değil, 3-4 sene, 6 sene önce yazılmış” diye konuştu.

‘O işler geçti’

Yaşanan sürecin siyasi tartışma olmadığını vurgulayan İmamoğlu şöyle devam etti: “Siyasi abluka altında köşe yazısı yazmak, TV’de konuşmak… Bunları bir kenara koyalım. Bir başka konuda beni yerden yere vurun. Ama bu başka bir konu. Bu sizin çocuklarınızın, torunlarınızın konusu. Bizim konumuz değil. Bu şehrin geleceği. Herkes evine gittiğinde söylediklerini çocuğunun, torunun gözlerinin içine baka baka bir daha gözden geçirsin. Bu güzel şehrin, güzel insanlarımın, 16 milyon vatansever vatandaşımızın, 82 milyon vatansever yurttaşımızın haklarını korumak adına Kanal İstanbul’un ÇED Raporu’na itiraza geldim. Bu süreci sonuna kadar takip edeceğim. Hukuksal zeminde sürecin nasıl değiştiğini ve nasıl değişeceğini, bütün hukuki mücadelemizi kol kola, akılla ve bilimle, birilerini düşündüğü gibi yüksek sesle değil, had bildirerek değil. O işler geçti, kimse duymuyor, kimseye tesir etmiyor. Ama güzel cümleler tesir ediyor. Varsa anlatmak istediğiniz, güzel cümleler kurarak akılla, bilimle anlatın. Talimatla anlatmayın. Geçmiyor çünkü, almıyor. Ne çocuklara geçiyor. Ne gençlere geçiyor. Kimseyi de korkutmuyor. Öyle, ‘Ben bilirim, ben yaparım, isteseniz de istemeseniz de’ cümlelerinin hiçbiri geçmiyor. Bu millet hukuksal mücadelesini verecek. Her ilçenin Bağcıların, Gaziosmanpaşa’nın, Ümraniye’nin, Sultanbeyli’nin, Küçükçekmece’nin Arnavutköy’ün köylerinin, varoşlarının, nerede yaşıyor olursa olsun herkesin ekmeğinin, havasının, suyunun, maneviyatının, mezarlarının, geçmişinin, bütün her şeyinin haklarını savunuyoruz. Onun için buradayız.”

’16 milyonun sesiyim’

İmamoğlu, “Dün akşam saatlerinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yeni şehri 100 binlik planlara işledi. İBB’nin yaptığı bir plandı bu. Siz bu konuya itiraz edecek misiniz” sorusuna şöyle yanıt verdi: “Gayet tabi itiraz edeceğiz, öyle bir plan olur mu? Toplumsal uzlaşmanın olmadığı bir 1/100.000’lik plan olur mu? Daha önce yapmaya çalıştıkları gibi kapalı kapılar ardında olmaz. İstanbul’un 39 belediye başkanının hangisinin bilgisi var. Ben şahidiyim, yok. Son 6 yılın, ondan öncekilerin tek bir kelime bilgisi yok. 16 milyon insan bunları söylemem için beni seçti. Ben onların sesiyim” yanıtını verdi. İmamoğlu, “Projeyi isteyenler de olduğu söyleniyor…” hatırlatmasını, “İstanbul’u sevmemektir, doğru. Biz şehrin vicdanını temsil ediyoruz. Ben istemiyorum diye, kimse bu işi istemiyorum demez. Bir başkası istiyor diye de kimse de bu işi istemez. Akıl ve bilim var, raporlar var orada. Onları incelesinler. Metrolardaki yayınlara devam edeceğiz. Daha çok bilgi sahibi yapacağız. Bugüne kadarki bilgi sahibi yapılmamanın tam aksine daha çok bilgi sahibi yapacağız. Daha fazla insana bilgi aktaracağız.”

‘Daha çok bilgilendireceğiz’

İmamoğlu, İBB ekranlarının Kanal İstanbul için kullanılmasının eleştirilmesi yönündeki soruya ise şöyle yanıt verdi: “Daha da çoğalacak. Ben, belediye başkanıyım. Toplumu bilgilendiriyorum. Bilgi alma hakkına saygı duyarak onların, bilgi almasını sağlıyorum. Keşke 8 senedir bu işi evirip çeviren insanlar, tek bir sayfa akılla, bilimle bir şey sunsaydı. Ne gördünüz Kanal İstanbul ile ilgili? Ne var aklınızda? 70-80 katlı binaların olduğu çizgi film var. Başka bir şey yok. Bir de yatlar, villalar, hatta saraylar var. Bu millet, kat, yat, saray istemiyor. 80 katlı bina hiç istemiyor. Bu millet ne istiyor buluyor musunuz? İş, aş, ekmek, eğitim. Bakın milletin çocukları okullarında okuyamıyor diye zoraki satışlar yapılıyor. Özel okullar kapatılıyor. Bütün bu sorunlar varken, bakın yurtdışı ile ilişkilerimizdeki sorunlarımız, bütün bu sorunlar varken, bu şehri ve bu ülkeyi Kanal İstanbul ile meşgul etmek devlet adamlığına sığmıyor. Biz bu bilgileri vermeye devam edeceğiz.”

İmamoğlu, gazetecilere yaptığı açıklamaların ardından saat 09.42’de, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü evrak kayıt bölümüne ulaştı. Memurlarla tanışan ve sohbet eden İmamoğlu, itiraz dilekçesini sundu.

İmamoğlu’nun dilekçesi

“İstanbul ili Küçükçekmece, Avcılar, Arnavutköy, Başakşehir ilçesinde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü tarafından yapılması planlanan Kanal İstanbul (Kıyı Yapıları, Yat Limanları, Konteyner Limanları ve Lojistik Merkezleri, Denizden Alan Kazanımı, Dip Taraması, Beton Santralleri Dahil) Projesi ile ilgili olarak hazırlanan, son verilen ÇED Raporu’na ilişkin itirazlarımın sunulması, ÇED olumsuz görüşü verilmesi talebidir.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve İstanbul’da ikamet eden bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, İstanbul ili, Küçükçekmece Gölü – Sazlıdre Barajı – Terkos Gölü doğusunu takip eden güzergahta yaklaşık 45 kilometre uzunlukta, 20,75 metre derinlikte ve 275 metre genişlikte bir Kanal açılması için hazırlanan projeye ilişkin hazırlanan ÇED raporuna itiraz ediyorum.

Kanal İstanbul’un tümüyle ortadan kaldıracağı tarım alanları, mera alanları, orman alanları, su havzaları, yeraltı suları, gölet alanları, denizi, flora ve fauna, kıyı alanları, sit alanları ortada iken, söz konusu rapor, bu denli büyük bir çevresel tahribat yaratacak projeye ilişkin yeterli bir değerlendirme, etki analizi ve koruma programı sunmamakta, sunması da mümkün gözükmemektedir. ÇED Raporu, projenin olumsuz çevresel etkilerini bertaraf edecek değerlendirmeler içermemekte ve bilimsel yeterliliği konusunda şüphe uyandırmaktadır.

İstanbul’u son derece yaşanmaz hale getirecek bu proje ile milyarlarca liralık kamu kaynağının, istihdam oluşturmak, devletin vatandaşa sunması gereken sağlık ve eğitim gibi temel hizmetleri geliştirmek, depreme karşı İstanbul’u hazır hale getirmek gibi halkın öncelikli ihtiyaçlarına aktarılmak yerine plansız ve programsız bir biçimde harcanmasının önü açılmıştır.

Kanal İstanbul Projesi’ne yönelik hazırlanan CED raporun ilişkin İBB Başkanlığı başta olmak üzere, birçok kurum ve kuruluş, bilim insanı, sivil toplum örgütleri ve vatandaşlarımız haklı itirazlarını Bakanlığın ilgili makamlarına sunmuşlardır. Bilimin ortaya koymuş olduğu gerçekleş, ulusal mevzuatımız, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak altına imza atmış olduğumu uluslararası sözleşmelerle bağdaşmayan ve tüm bunlarla birlikte yurttaşlarımızın daha mutlu, daha yaşanabilir, geleceğe umutla bakan bir İstanbul’da yaşama taleplerini, ortana kaldıran bir projenin hayata geçirilmesinin, bu katim şehrin Belediye Başkanı olarak sessiz kalmam mümkün görülemez

Anayasa’nın 56. Maddesi’ne gör, ‘Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede aşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çer kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.’ Kanal İstanbul projesi, doğal çevreyi değiştirerek olumsuz etkileyecek, bir başka deyişle çevre ve halk sağlığını bozacak bir proje olduğundan 16 milyon İstanbullunun ‘sağlıklı çevrede yaşama hakkı’nın ihlal edilmesini kabul etmiyoruz.

Özü itibariyle, Kanal İstanbul Projesi ile İstanbul’un yaşam destek sistemleri olan Kuzey Ormanları, su havzaları, su havzalarını besleyen su kaynakları, tarım ve mera alanları yok olacaktır. Doğal yaşam alanları ve ekosistem bozulacaktır. Doğal ve arkeolojik sit alanları, tabiat parkları, milli parklar vb. koruma alanları yok olacaktır .Sadece İstanbul’da değil, Trakya’ya kadar tatlı suların beslediği tarım alanları yok edileceği için bölgede tarım ve hayvancılık yapılamaz hale gelecektir. Karadeniz’in kıy alanları yok olacaktır. Üç aktif fay hattının geçtiği bölgeye nüfus ve yapılaşma baskısı yükleyecek afet riskini artıracaktır. Ulaşım sistemi içinden çıkılamaz bi hal alacak, kentsel yaşam maliyetleri misliyle artacaktır.

Sonuç olarak; Anayasal yetkilerimi kullanarak Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği”nin 1. maddesinin 4. Fıkrası çerçevesinde ÇED Raporuna itiraz ediyor, proje için ÇED Olumsuz Kararı verilmesinİ talep ediyorum.“

Kanal İstanbul etrafına kurulacak ‘Yenişehir’ için plan değişikliği de askıda

İmamoğlu: ‘İsteseniz de istemeseniz de’, hoş bir tarif değil, ‘düşünce ayıbı’

İktidarın ‘Kanal İstanbul’ restini görmek

CHP Edirne örgütünden ‘Kanal İstanbul’ itirazı: Sağlıklı yaşam hakkını ihlal etmeyin

CHP İzmir örgütünden ‘Kanal İstanbul’ itirazı: Bu artık Türkiye’nin meselesi

Yerli oto ve Kanal İstanbul gibi projeler bizi niye mutlu etmiyor?

Kaymakamlıktan muhtarlara Kanal İstanbul telefonu: Yol göstermeyin

Erdoğan: İsteseniz de istemeseniz de Kanal İstanbul yapılacak

Akşener, Kanal İstanbul’a itiraz dilekçesi verdi

Kurum: Kanal İstanbul’un ÇED raporunu İBB temsilcisi de imzaladı

‘Kanal İstanbul’ markası bakın kime ait çıktı?

İmamoğlu’na Kanal İstanbul’la ilgili naçizane birkaç öneri

TMMOB ve İstanbul Gönüllüleri Kanal İstanbul’a itiraz etmenin yolunu gösterdi

İmamoğlu, Kanal İstanbul’a neden karşı olduğunu 15 maddede anlattı

Bakandan İmamoğlu’na Kanal İstanbul yanıtı: Protokolden tek taraflı çekilemez

İmamoğlu, Kanal İstanbul’a ÇED onayı sonrası, iki bakanlıkla protokolü iptal etti

Kanal İstanbul ÇED raporu komisyondan geçti: 10 gün süreyle halka açıldı

Katar emirinin şirketi Kanal İstanbul güzergahında 44 dönüm arazi almış

İmamoğlu’ndan Erdoğan’a: Birileri sükse yapsın diye İstanbul’a ihanet etmeyeceğiz

İmamoğlu’ndan Kanal İstanbul çıkışı: Hafriyatla ada yapıp villa konduracaklarmış

İmamoğlu’ndan bakana Kanal İstanbul yanıtı: Halk 23 Haziran’da iptal etti

İmamoğlu’ndan ‘Kanal İstanbul’a: Rant uğruna şehri bitirecek felaket projesi

DHMİ’nin olumsuz Kanal İstanbul görüşü bir haftada değişmiş

İmamoğlu ‘Öncelik değil’ demişti: Hükümet Kanal İstanbul’da geri adım atmıyor

Ulaştırma Bakanı Turhan: Kanal İstanbul’un proje işleri tamamlandı

CHP’li İmamoğlu’na göre şehrin önceliği Kanal İstanbul değil metro

Kanal İstanbul’daki yeni şehir için protokol imzalandı: Araziler TOKİ’ye

Kanal İstanbul’dan geri adım yok: 10 milyar dolarlık projeye devam

‘Kanal İstanbul’ adım adım: Kanal genişliği düşürüldü, hafriyat ‘millet bahçesi’ne

Erdoğan ‘Kanal İstanbul’u savundu: Panama’yı Panama yapan Panama Kanalı

Ulaştırma bakanı ‘havadan baktı’: Kanal İstanbul dünyadaki mağdurların projesi

‘Kanal İstanbul’ raporu: Çılgın proje değil, geri dönüşü olmayan bir yıkım

Bu ne acele: Kanal İstanbul güzergahındaki 33 proje şimdiden çizildi

‘Kanal İstanbul’ için uzman uyarısı: İstanbul, lodos estiğinde çürük yumurta kokacak

‘Çılgın proje’ Kanal İstanbul’un rotası: Küçükçekmece-Sazlıdere-Durusu koridoru

‘Kanal İstanbul’ hazır: İhale süreci başladı, sondaj çalışması için ilk kazma vuruldu

Güzergah artık kesin: ‘Kanal İstanbul’ Küçükçekmece Gölü’nden denize kavuşacak

Erdoğan’ın ‘çılgın proje’si: Kanal İstanbul’un temeli en geç 2018’in başında atılacak

‘Çılgın proje’ için ilk adım: Kanal İstanbul’un etüt proje sözleşmesi imzalandı

‘Çılgın proje’ye finansman çözümü: Kanal İstanbul hafriyatıyla üç ada kurulacak

Böyle buyurdu Erdoğan: Kim ne derse desin; Kanal İstanbul’u yapacağız

Kanal İstanbul’a torba yasayla isim verildi: Su yolu

‘Çılgın proje’ Kanal İstanbul yeniden gündemde: Bu yıl ihale yapılacak

Malumun ilamı Anadolu Ajansı’ndan: Mega projeler ivme kazanacak, Kanal İstanbul yolda

Kategori:Aktüel

SON HABERLER

Zelenski ateşkese hazır: Görüşmeler için Vatikan ve Türkiye'yi değerlendiriyoruz

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, ABD Başkanı Donald Trump’a müzakerelere hazır olduklarını söyledi.

'Altın kalpli' katil balinalar, pilot balina yavrularını evlat ediniyor

Bilim insanları katil balina sürülerinin pilot balina yavrularını evlat edindiğini keşfetti.

Trump: Vatikan, Rusya-Ukrayna müzakerelerine ev sahipliği yapabilir

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesinin çok iyi geçtiğini ve Rusya-Ukrayna müzakerelerinin hemen başlayacağını açıkladı.

Eski Deva Partili vekil Seda Kâya Ösen CHP'ye katıldı

DEVA Partisi’nden istifa eden İzmir milletvekili Seda Kâya Ösen CHP’ye katıldı.

Bir uyanışın tarihi: 19 Mayıs

Tarihin bazı anları vardır; sadece bir milletin yönünü değil, ruhunu da değiştirir.
19 Mayıs 1919, işte tam da böyle bir andır.

Irak'ta göstericiler ABD elçiliğini basmaya çalıştı: Görevliler binadan ayrıldı
Dış ticaret açığı 11 ayda yüzde 50'ye yakın azaldı

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 758 gündür hapiste

YAZARLAR

Bir uyanışın tarihi: 19 Mayıs

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Elinden çıkanı kulağın duysun

Mustafa Dağıstanlı

Ali Özgentürk için: Böyle mi olmalıydı!

Ayhan Tinin

Çocuk, sınırsızlıkta değil, sınırda büyür

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Yazalım da ne yazalım nasıl yazalım!

Murat Sevinç

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Behzat Şahin

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Şükrü Hatun: Sokaklarda şişmanlık taramasının iyi bir fikir olmadığını düşünüyorum

Aziz Çelik: Genç istihdamı ve genç işsizliğine ilişkin tablo giderek vahim bir hâl almaya başlıyor

İpek Özbey: Ülkenin geleceğinin emanet edildiği gençler hangi sorunlarla mücadele ediyor?

Müjdat Gezen: Sakın bu şarkıyı yasaklamasınlar?

Orhan Bursalı: Yaşasın 19 Mayıs, yaşasın gençlik

İbrahim Kahveci: Görüntüde büyüyoruz ama gerçekte fakirleşiyor

Abdulkadir Selvi: 'Bir oy CHP'ye, bir oy HDP'ye' derken PKK'nın Lozan'la ilgili değerlendirmelerinden haberiniz yok muydu?

Murat Muratoğlu: Türkiye'de enflasyonun asıl dümeni siyaset rüzgarıyla döner

Deniz Zeyrek: 500 milyon liralık bu kamu zararının hesabı sorulmayacak mı?

Saygı Öztürk: 'PKK'nın silah bırakması' tartışmaları

Erdal Sağlam: 19 Mart krizinin ekonomide yarattığı tahribatın etkisi devam ediyor

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×