İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, belediyenin 2025 bütçesini açıkladı: “İSKİ ve İETT dahil 2025 yılı konsolide bütçemiz 564 milyar lira olacak.”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) 2025-2029 yılı stratejik planı 2025 yatırım ve hizmet bütçesi toplantısında konuşan İmamoğlu, beş yılda 1,5 milyon hanenin daha yardıma muhtaç hale getirildiğini belirterek şunları söyledi:
* Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın o dönemde aylık sosyal yardım yaptığı hane sayısı, 2,5 milyonmuş. Bugün sosyal yardım alan hane sayısı 4 milyona yaklaşmış. Beş yılda 1,5 milyon hane daha sosyal yardıma muhtaç hale getirilmiş.
* ‘Faiz sebep, enflasyon sonuç‘ deneyi, sadece yoksulluğu artırmadı, orta sınıfı da yok etti. Ülke ekonomisinin en dinamik kesimini temsil eden orta sınıf asgari ücrete yakın bir ücrete mahkum edildi.
* 2019’da 14,3 milyon sigortalı çalışanın 5,3 milyonu asgari ücretle çalışıyordu. Bugün ücretli çalışan 16 milyonun 9 milyonu asgari ücrete talim eder hale getirildi. Ücretli istihdamı beş yılda sadece 2 milyona yakın artarken, asgari ücretle yaşamaya mahkum edilen vatandaş sayısı 4 milyon arttı.
‘Vatandaş dünden daha çok vergi ödüyor ama daha az tüketiyor’
* İşin kötü tarafı hangi muteber ekonomi uzmanıyla 2025 beklentilerini konuşursanız konuşun, hükümetin bozduğu ekonomiyi tamirin faturasını yine vatandaşın ödeyeceğini söylüyor.
* Bugün bu ülkede yaşayan her vatandaş dünden daha çok vergi ödüyor, ama daha az tüketiyor. Eline geçen gelirse sürekli eriyor. Üstelik iktidarın kendi hatalarını düzeltme adına uygulamaya başladığı yeni politikaların daha büyük bir işsizlik dalgası yaratacağı da görülüyor.
Konsolide bütçe 564 milyar lira
* İSKİ ve İETT dahil 2025 yılı konsolide bütçemiz 564 milyar lira olacak. Konsolide bütçemizin 280 milyar liralık en büyük bölümünü yatırımlara ayırdık.
* Son beş yılda olduğu gibi 2025 yılında da bütçemizde ana kalemi yatırımlar oluşturuyor.
İBB’nin toplam borcu 4,4 milyar dolar
* İşbaşı yaptığımız 2019 Haziran’da İBB’nin 4,1 milyar dolarlık bir toplam borç stoku vardı. 2024 Ekim sonu itibariyle borç stoğumuz 4,4 milyar dolardır (yaklaşık 152 milyar 421 milyon lira).
* Bir başka anlatımla beş buçuk yıllık icraatlarla dolu bir dönemin sonunda topu topu 0,3 milyar dolarlık bir borç stoku artışı söz konusudur. Üstelik de bizden önceki yönetimden kalan 5,4 milyar liralık iç borç ve 1,3 milyar avroluk dış borç anapara ödemesini yaptığımız halde borç stoğumuz 4,4 milyar dolardır.
* 2019-2024 arasında toplamda 86,5 milyar liralık bir kur zararının olduğunun da altını çizmek isterim. Dolar kurunun 5,5 lira olduğu 2019’dan bugün 35 liraya yükseldiğini dikkate alırsanız, israfı bitirme stratejimiz ve bütçe yönetimi becerimiz daha net anlaşılır.
5 milyon vatandaşımıza destek oluyoruz
* Ayni ve nakdi yardım desteğimiz kapsamında; başta kadın ve çocuk olmak üzere genç, yaşlı, engelli, şehit yakınları ve gaziler gibi dezavantajlı gruplara yönelik sosyal hizmetlerimiz kapsamında her yıl 5 milyon vatandaşımıza destek oluyoruz.
* 2025 yılı bütçemizde bu alana ayırdığımız kaynaklarla kent yoksulluğuyla mücadeleye devam edeceğiz. Halkçı belediyecilik anlayışımızı daha da güçlendirecek ve vatandaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz.
‘Cumhurbaşkanlığı yatırım programında ve Hazine Bakanlığı’nda bekleyen 11 projemizin neden işleme konmadığı, ne zaman işleme konacağı belli değil’
* Yatırım ve hizmet bütçemizde yer alan projelerle ilgili bilgi verdiğim bu sunumda sizleri akıbeti meçhul 11 projemiz hakkında da bilgilendirmek zorundayım. Ne yazık ki an itibarıyla 11 projemizle ilgili tam bir muamma söz konusudur.
* Uzun zamandır talep ettiğimiz, Cumhurbaşkanlığı yatırım programında ve Hazine Bakanlığı’nda beklemekte olan bu 11 projemizin neden işleme konmadığı, ne zaman işleme konacağı maalesef belli değildir.
* İlgili kurumlar bu projeler yokmuş, biz hiç başvuru yapmamışız gibi davranmakta, 16 milyonu mağdur edecek partizanca bir tavır sergilemektedirler.
* Sadece bir imza atılmasını ve finansman bulmamız için izin verilmesini talep ediyoruz.
Bekleyen projeler
İmamoğlu’nun aktardığına göre İBB’nin işleme konmasını beklediği projeler şöyle:
- İETT 300 adet metrobüs alımı: Temmuz 2021’den beri üç buçuk yıldır bekliyor
- Sefaköy-Beylikdüzü Tüyap metrosu: Üç buçuk yıldır bekliyor
- Eyüp-Bayrampaşa tramvay hattı: Üç buçuk yıldır bekliyor
- Veri merkezi kurulumu: Ekim 2022’den beri bekliyor
- Kömürcüoda atık yakma ve enerji üretim tesisi: Temmuz 2023’ten beri bekliyor
- SECAP enerji verimliliği: Temmuz 2023’ten beri bekliyor
- Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli metro projesi: Aralık 2023’ten beri bekliyor
- Kaynarca-Pendik-Tuzla metro projesi: Aralık 2023’ten beri bekliyor
- Ümraniye-Ataşehir-Göztepe metrosu
- Kirazlı-Halkalı metrosu
- 136 metro aracı projeleri
İmamoğlu konuşmasına şöyle devam etti:
* Ama herkes şunu iyi bilsin ki, atılmayan her imzanın bedelini vatandaş ödüyor. Onlar vatandaşa bedel ödetiyor; biz yatırım yapıyor, hizmet üretiyoruz. Geçtiğimiz 5 yıllık dönemde olduğu üzere ‘Adil, Yeşil, Yaratıcı Şehir ve Mutlu İstanbullu‘ vizyonu doğrultusunda ‘Tam Yol İleri’ mottosuyla çalışmalarımıza devam ediyoruz.
* 2014-2019 arası bizden önceki beş yılda İBB, tüm kurumlarıyla toplamda 147 kere denetlenmişti. 2019-2024 arası dönemde bize yönelik inceleme, soruşturma ve teftiş sayısı ise tam 1019 oldu. Biz soruşturma ve incelemeden gocunacak siyasetçilerden değiliz.
* Ama el insaf, 147 nerede 1019 nerede. Biz bu 1019 denetimin tamamından da alnımızın akıyla çıktık. Buna rağmen incelemeler, soruşturmalar hız kesmeden devam ediyor.
‘Hukuk görüntüsü altında utanç verici bir oyun sergileniyor’
* Bir de hakkımda açılan davalar var. İçi tamamen boş, trajikomik, devlet ciddiyetiyle bağdaşmayan davalar. Baştan sona her aşaması hukuk devleti adına utanç vesikası olan davalar bunlar. Öyle davalar ki, bunlara bakan hakimler, savcılar yerlerinde duramıyor. Ya görev yerleri değiştiriliyor, ya duruşmaya gelmiyorlar. Hukuk görüntüsü altında utanç verici bir oyun sergileniyor.
* Bir bakanın bana hitaben söylediği bir sözü bizzat kendisine iade ettiğim için aleyhime dava açılabiliyor. O bakan söylediğinde ifade özgürlüğü olarak kabul edilen bir söz, ben kendisine iade ettiğimde hakaret kabul edilebiliyor. Bütün bu soruşturmaların, davaların amacı adaleti tecelli ettirmek mi yoksa milletin sandıkta vermediği yetkiyi yargı vasıtasıyla ele geçirmek mi?
* Yoksa bütün bu soruşturmaların, davaların arkasındaki motivasyon önümüzdeki seçimde tecelli edecek olan milletin iradesini şimdiden engelleme gayreti mi? Milletimiz bu soruların cevabını çok iyi biliyor ve gereğini yapmak için sandığın bir an önce önüne gelmesini bekliyor.
* Sizin içi boş davalarınız bizi yıldırmaz, yıldıramayacak. Milletime hizmet etme konusundaki isteğimi, irademi, hevesimi azaltamayacaksınız. Vazgeçin. Kamu gücünü adaletle ve tarafsızlıkla kullanın.