1982 Anayasası yapıcıları ile darbe failleri aynı olduğu için, ‘12 Eylül Anayasası’ damgası, açıklanabilir ve anlaşılabilir.
Ne var ki, 15 Temmuz failleri ile (2017 baharında tamamlanması amaçlanan) ‘yeni anayasa’ aktörleri farklı olduğu halde, ‘15 Temmuz’, her ikisi için de milat olacak ve ‘anayasa mimarları’, ‘15 Temmuz anısı’nı yaşatma misyonunu üstlenmiş olacaklar.
Oysa 15 Temmuz öncesi ve sonrası yöneticileri aynı. Bu nedenle;
Yönetim sorumluluğunu başkalarına atamazlar; tam tersine, “Biz çok iyi yönettik” diyorlar.
Özetle; evet, 15 Temmuz gecesi, darbeciler karşısında ‘sivil siyaset’ kazandı; ama eğer rejim değişikliği için anayasa gündemi bu şekilde sürdürülürse, ‘demokrasi zaferi’nden söz edilemeyecek. ‘Yeni’ anayasal düzen ise, ‘15 Temmuz Anayasası’ olarak anılacak.