Eski milli futbolcu Hakan Şükür, ‘hükümeti öven’ Türkiye’deki bir arkadaşının “Eğer sessiz olursan belki geri dönebilirsin ve bir şey yapmazlar” dediğini belirtti.
Şükür, “Eğer oyunu kurallarına göre oynasaydım, söylediklerini yapsaydım iyi bir hayatım olurdu ve bakan olurdum. Ama şimdi kahve satıyorum” diye konuştu

Fotoğraf: DHA
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasından bir gün önce AKP’den istifa eden eski İstanbul milletvekili Şükür’e Twitter hesabından yaptığı paylaşımlar nedeniyle ‘cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. Hakkında yakalama kararı bulunan Şükür, ABD’ye taşınmıştı. Eski milli futbolcu, San Fransisco yakınlarındanki Palo Alto şehrinin en işlek caddesi University Avenue yakınında ‘tuts Bakery-Cafe’ ismiyle bir mekan açmıştı.
T24’ün aktardığına göre Amerikan New York Times gazetesine konuşan Şükür, “Türkiye benim ülkem. Benimle ilgili düşünceleri medya tarafından kontrol edilse de insanları seviyorum. Belki ileride gider ve yeniden ziyaret ederim” diye konuştu. “Karanlık sonsuz değildir” diyen Şükür, “Bir gün ışığın geri döneceğine inanıyorum. Karanlık sonsuza kadar sürmez” diye ekledi.

Şükür’ün mekanı ‘tuts Bakery-Cafe’ Fotoğraf: Yelp.com
2015 sonbaharında geldiği Palo Alto’da, bir arkadaşının kurduğu kafeye ortak olan Şükür, eşi ve üç çocuğu için Green Card başvurusunda bulunduğunu aktardı: “Onların özgür, bağımsız insanlar olmasını istedim. Çocuklarımın başka ülkelere gidip farklı kültürler öğrenmesini, farklı insanlarla tanışmasını ve birey olarak varolmalarını istedim. Ve Türkiye’de işler kötüye gidince gelmeleri için doğru zaman olduğuna karar verdim.”
Bir süre önce Türkiye’deki arkadaşıyla yaptığı konuşmayı da anlatan Şükür, şöyle devam etti: “Geçenlerde yaptığımız bir telefon konuşmasında Türkiye’deki işlerin ne kadar kötü olduğundan bahsettik. Sonra onun bir gazeteye verdiği röportajı okudum, hükümete iltifatlarda bulunuyordu. Onunla yeniden konuştum, ‘Burada başka ne diyebiliriz ki’ dedi. Hatta bana, ‘Eğer sessiz olursan belki geri dönebilirsin ve bir şey yapmazlar’ dedi. Bu mümkün değil. Bu durumda yaşayan binlerce insan var. Sadece kendi haklarımı savunacak ve çıkarlarımı her şeyin üzerinde tutacak kadar bencil davranamam. Kendime olan bütün saygımı yitiririm.”