Hollywood Reporter’ın baş film eleştirmeni David Rooney Hollywood’un en erotik filmlerini sıraladı.
“Neden insanlar bunu her zaman yapmıyor?” Bu kuşkucu soru, Yunan yönetmen Yorgos Lanthimos’un ‘Zavallı Şeyler’inin ortalarında, Mark Ruffalo’nun canlandırdığı huysuz avukat Duncan Wedderburn’le ateşli sevişmesinin ardından Emma Stone’un oynadığı Bella Baxter’dan geliyor.
Emma Stone’un doymak bilmez bir erotik iştahı olan Viktorya dönemi kadınını canlandırdığı filmin cazibesine kapılan Rooney bu vesileyle Hollywood’un en seksi filmlerini listeledi.
Rooney’in 20 filmlik listesinden ilk 10’a şöyle kısaca göz atalım.
Lisa Cholodenko’nun baş döndürücü ilk filmi ‘High Art’ listeye 10’uncu sıradan giriş yapıyor. 1998 yapımı film belki de sinemanın ilk lezbiyen filmlerinden… ‘Queer cinema’ akımının en dikkat çekici temsilleri arasında yer alan film, küçük bir dergide staj yapan genç bir kadının, uyuşturucu bağımlısı lezbiyen bir fotoğrafçıyla ilişkisini merkeze alıyor. Her ikisi de kendi kariyerleri için birbirlerinden faydalanmaya çalışırken yavaş yavaş aşık oluyor ve ortaya hararetli bir aşk üçgeni çıkıyor.
9’uncu sıradaysa 65. Cannes Film Festivali’ndeki prömiyeriyle eleştirmenlerin tepkisini çeken ‘Gazeteci Çocuk’ yer alıyor. Lee Daniels’ın üçüncü uzun metrajlı filminda Nicole Kidman, adeta Sharon Stone’a dönüşmüş ve kamera önünde Zac Efron’la uyumlu bir ikili olmuştu.
Listenin 8’inci sırasını bolca sevişme sahnesinin yer aldığı 1998 yapımı ‘Vahşi Şeyler’ oturuyor. John McNaughton’ın 1990’ların son nefesinde gösterime giren gizemli geriliminde Matt Dillon; Denise Richards ve Neve Campbell’ın canlandırdığı iki öğrencinin tecavüzle suçladığı lise öğretmenini canlandırıyordu.
17 yaşındaki Elio’nun 1983 yazındaki ilk aşkını merkeze alan ‘Beni Adınla Çağır’ listeye 7’nci sıradan giriyor. İtalyan yönetmen Luca Guadagnino’yu dünyaya tanıtan, Timothée Chalamet’nin büyük çıkışını yaptığı ödüllü filmde meşhur ‘şeftali sahnesi’ unutulmazlar arasında.
Erotizm tartışmalarının sıklıkla gündeme geldiği 1980 ve 90’lı yılların yapımları, seksin tehlikeyle eş tutulduğu filmler olma eğiliminde ve bunların çoğu ‘Temel İçgüdü’nün de senaristi Joe Eszterhas imzasını taşıyor. Ancak 1986 yapımı ‘The Big Easy’de sıfırdan başlayan yönetmen Jim McBride, New Orleans’ın boğucu atmosferini başarıyla yansıtırken Ellen Barkin ve Dennis Quaid’i başrollere taşıyarak ikilinin kimyasına güveniyor. Bu erotik gerilim, listeye 6’ncı sıradan giriyor.
5’inci sırada ünlü yönetmen Steven Soderbergh’in George Clooney ve Jennifer Lopez’i bir araya getirdiği ‘Aşk ve Para’ yer alıyor. Hapisten kaçan banka soyguncusu rolünde Clooney yer alırken, rehin aldığı görevli olarak da Lopez izleyici karşısına çıkıyor.
4’üncü sırada ise erotik gerilimlerin belki de en ünlüsü olan 1992 yapımı ‘Temel İçgüdü’ yer alıyor. Paul Verhoeven’ın Hitchcockvari geriliminin, bu gibi listelerin vazgeçilmezi olmasının bir nedeni var ve bu sadece Sharon Stone’un polis sorgusu sırasında bacak bacak üstüne attığı ve basit bir hareketi yıkıcı bir cinsel güç oyununa dönüştürdüğü sahne değil. Catherine Tramell rolünde Stone şehvetin ta kendisi haline geliyor.
Listenin 3’üncü sırasında David Cronenberg’in 2005 yapımı Oscar adayı filmi ‘Şiddetin Tarihçesi’ yer alıyor. Bir soygunda iki gangsteri etkisiz hale getirdikten sonra birden kendini kasabanın kahramanı olarak bulan Tom Stall’u merkeze alan filmde Viggo Mortensen, Maria Bello ve Ed Harris rol alıyor.
Matrix’in yönetmenleri Lana ve Lilly Wachowski’nin ilk uzun metrajlı projesi ‘Tuhaf İlişkiler’ listenin 2’nci sırasından sinemaseverleri selamlıyor. Suç türündeki filmin seks sahnelerinin samimiyeti, gerilime tutku katarken, alıntılanabilir diyalogların zenginliği de şiddeti lezzetli kılıyor.
Ve evet… Listenin zirvesine Lawrence Kasdan’ın klasiklerden bolca ödünç alarak neo-noir’ı yeniden tanımladığı gerilimi ‘Vücut Ateşi’ yerleşiyor. William Hurt, zengin bir iş insanının sıkılmış karısı Matty Walker’a bulaşan tehlikeli avukat Ned Racine’i canlandırıyor. Kathleen Turner’ı ve gırtlaktan gelen boğuk sesini bir gecede yıldız yapan filmin unutulmaz diyaloğunda Matty Walker şöyle diyor: “Çok zeki değilsin, değil mi? Bir erkekte bunu severim.”