ABİR NAESEH BİLGİN
@abir_naeseh
6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremlerinin en ağır hasarı verdiği Hatay’da rezerv alan kapsamına sokulup hakkında yıkım kararı alınan hasarsız konutlarda yaşayanlar, yıkım tebligatlarıyla karşılaşmaya başladı.
Binalara asılan yıkım ve tahliye tebligatlarında, 20 gün içinde evlerin boşaltılması isteniyor. Aksi takdirde zor kullanılacağı belirtiliyor.
Tebligatları gören aileler şaşkın ve öfkeli: “Hasarsız evlerimizden bizi çıkarmaya çalışıyorlar. 30 yıl emeğimle yaptırdığım bu evden ancak ölünce ayrılırım. Depremde ölmeyenleri de evlerinden kovmaya çalışıyorlar!”

6 Şubat depremlerinden sonra kentsel dönüşüme ilişkin düzenlemeler içeren kanun teklifi, kasımda Meclis’te kabul edilmişti. Yeni yasada ‘rezerv yapı alan’ tanımı da değiştirilmişti. Önceki tanımda ‘yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere belirlenen alanlar’ deniyordu. Yeni düzenlemede ‘yeni yerleşim alanı olarak‘ ibaresi yok.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) rezerv alan tanımında yapılan bu değişikliği ‘mülksüzleştirme planı’ olarak nitelemişti. Çünkü TMMOB’a göre yeni yasayla, Çevre Şehircilik ve İklim Baklanlığı istediği yeri rezerv alan ilan edebilecek. Yani mevcut binalar maliklere sorulmadan rezerv alan kapsamına alınabilecek. TMMOB ‘insanları daha fazla borçlandırarak, kentin dışına göndererek afetle mücadele edilemeyeceğini’ vurgulamıştı.
Depremin üstünden neredeyse 18 ay geçmesine rağmen Hatay’da barınma sorunu hâlâ çözülebilmiş değil.
Depremden sonra önce çadır sonra da konteynır dağıtımında büyük sıkıntılar yaşanmış, birçok Hataylı kendi imkânıyla oluşturduğu barınaklarda, temel ihtiyaçlarını karşılayamadan yaşamını sürdürmüştü.
Kalıcı konutlara erişimdeki soru işaretleri sürerken rezerv alan düzenlemesi barınma sorununa yeni bir katman ekledi. Rezerv alan kapsamına sokulup hakkında yıkım kararı alınan hasarsız konutlarda yaşayanlar, yıkım tebligatlarıyla karşılaşmaya başladı.
20 gün mühlet
Defne ilçesine bağlı Çekmece Mahallesi’nde yaşayan Karasu Ailesi ve komşuları, 6 Şubat 2023’teki depremlerden sonra hiç bu kadar endişeye kapılmadıklarını anlatıyor. Karasu ailesi ve komşuları, 10 Temmuz 2024 Çarşamba sabahı kapılarına asılan bir kağıtla kötü haberi aldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Hatay Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü imzalı tebligata göre bina ‘rezerv yapı alanı’na dahil edildiği yıkılacak. Bu nedenle bina sakinlerinin 20 gün içerisinde evlerini boşaltması gerekiyor.
Gözdağı
Karasu ailesine tebliğ edilen tahliye kararında aksi halde kolluk kuvvetlerince zor kullanılarak, hatta gerekirse kapılar kırılarak tahliyenin gerçekleştirilebileceği uyarısı da yer alıyor: “20 gün içinde binanın tahliye edilmemesi durumunda, 6306 sayılı kanunun 6/A maddesinin (3) fıkrası uyarınca, kilitli olan kapıları açmak veya açtırmak da dahil olmak üzere ‘tahliye ve yıktırmaya’ yönelik iş ve işlemler gerektiğinde kolluk kuvvetlerinin de yardımıyla Kentsel Dönüşüm Başkanlığınca yapılacak veya yaptırılabilecektir.”

Belirsizlikler
Tebligatlar mahalle sakinlerinin eline geçeli 15 gün oldu fakat kira ve taşınma yardımı alıp almayacakları konusunda herhangi bir kurum mahalleliye bilgi vermedi.
Ancak süreçteki belirsizlik sadece kira ve taşınma yardımıyla sınırlı değil. Rezerv alan kapsamındaki binaların sakinleri, yardım alıp evlerini tahliye etseler bile zorlu bir süreçle karşılaşacak.
Üç seçenek
Hatay’ın rezerv alan ilan edilen bölgelerinde yıkılması kararlaştırılan binaların sakinlerine idare tarafından üç seçenek sunuluyor:
1. Para ödeyip yeni eve taşınma
Yıkılacak binanın yerine yapılacak yeni binada yaşamak isteyenler belirlenecek kentsel dönüşüm bedelini ödemek zorunda kalacak. Ancak ödeme yapılması bina sahiplerinin eski binalarının olduğu yerde yaşayabileceğini garantiye almıyor. ‘Gerekmesi halinde’ Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın belirleyeceği başka bir yerdeki taşınmaz da verilebilecek.
Avukat Sevim Küçük, kentsel dönüşüm bedellerin çok yüksek olabileceğine dikkat çekiyor. Küçük, ödenecek miktar belirlenirken ihale bedeli, arsa edinim bedeli, proje giderleri, taşınmazların tespit masrafları, zemin iyileştirmek giderleri ve müşavirlik giderleri gibi kalemler dikkate alınarak bir hesap yapılacağını belirtiyor.
2. Hazır konut ve işyeri
Belirlenecek kentsel dönüşüm bedelini ödemek istemeyen ya da ödeyemeyenlere idare, TOKİ’den ya da Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nca satın alınmış bir yer gösterecek. Bu da kendi mahallenden ayrılmak ve genellikle şehir dışındaki yerlere taşınmak demek.
3. Ödeme
Rezerv alan kapsamına alınan binaların sakinleri, kentsel dönüşüm bedelini vermeyi ya da bir TOKİ evine taşınmayı kabul etmezse idare belli miktarda ödeme yaparak yıkılan konutun mülkiyet hakkını satın alacak. Bu ödemeyi de taşınmazların depremden önceki güncel değerine göre belirleyecek.
Hataylılara göre idarenin önerdiği bedeller Hatay’da yeni bir ev satın almaya yetmiyor. Dolayısıyla deprem sonrasında binaları hasar almayanlar depremde karşılaşmadıkları barınma krizini depremden bir buçuk yıl sonra yaşamaya başlayacak.
Kendi malını geri satın alacak
Avukat Küçük’e göre rezerv alan düzenlemesi kapsamında gerçekleştirilecek uygulamalar sırasında devlet mülk satın almayacak. Uygulama alanlarında önce kayıtlı taşınmazlar Hazine’ye geçecek, sonrasındaysa idare vatandaşlara kendi malını yeniden satacak.
Ayrıca Küçük, ilgili yasanın içinde ‘gerek görüldüğünde‘, ‘gerekmesi halinde’, ‘yapabilir’, ‘edebilir’ gibi ucu açık söylemler ve kavramlar olmasından dolayı, öngörülemeyecek başka uygulamaların da dayatılabileceğine dikkat çekiyor.
‘Burası benim 30 yıllık emeğim‘
Tahliyeye zorlanan ev sahiplerinden Taylan Karasu, üç katlı binasının 2018 tarihli deprem yönetmeliğindeki deprem yönetmenliğindeki tüm düzenlemelere uygun inşa edildiğini anlatıyor. Bina 6 Şubat 2023 depremleri ve artçı sarsıntılardan sonra yapılan incelemelerde hasarsız olarak değerlendirildi. Taylan Karasu, binasının hasarsız olduğunu ortaya koyan belgeleri idareye sunmasına karşın bina hakkında yıkım kararı alındığını söylüyor.
10 gün içinde kiralık ev bulmanın deprem sonrasında Hatay’da oluşan koşullarda mümkün olmadığını vurgulayan Taylan Karasu, “Hatay’da kiralar depremden sonra kontrolsüzce yükseldi. 2+1 bir dairenin kirası depremden önce iki-üç bin lira civarındayken, depremden sonra kiralar fırladı. Artık ortalama bir daire için 15-20 bin lira arasında kira isteniyor” diyor.

Karasu, içinde eşi ve üç çocuğuyla yaşadığı evi için, ‘‘30 yıllık berberlik emeğim var’’ diyor. Uzun yıllar yurt dışında çalışan Karasu, kazandığı parayla Türkiye’ye dönüp bugün yıkılmak istenen apartmanı yaptırmış.
“Yetkililere sesleniyorum. Empati kursunlar, oturdukları hasarsız eve ben gelip tebligat assam kabul ederler mı? Emeğimiz resmen gasp ediliyor!”
Çadır verilmedi, evi yıkılacak
Karasu yalnız değil. Rezerv alan düzenlemesi Çekmece Mahallesi’nde yaşayan yüzlerce aileyi etkileyecek.
Evleri ya da parselleri karşılığında para istemediklerini söyleyen mahalleliler, yaşadıkları hasarsız evleri terk etmeyi reddediyor ve evlerinden ancak ‘ölünce’ ayrılacaklarını söylüyor.
Gazi Mahanoğlu: “Benim parsellerimde her türlü ağacım var. 20 yaşlarında 40 tane zeytin ağacım var. Ben bu toprağa sahip olmak için çocukluğumdan beri çalışıyorum! Hükümetin başka yerlerde kentsel dönüşüm projelerinin yarım kaldığına ya da taksitlerin 200 liradan 15 bine fırladığına şahit olduğumuz için şu an çok kaygılıyız!”
Ayhan Zaif: “Halimden memnunum. Devletten hiç bir şey talep etmiyorum. Ben komşularımla kalmak istiyorum, yabancı kişiler istemiyorum!”
Sunay Yalçın: “Hepimiz fakir aile çocuklarıyız. Bugün bir tüp 700 lira, ekmek 10 lira. Biz tandırda ekmek pişirmezsek nasıl geçineceğiz? Devlet bizi apartmanlara mahkum ettiği zaman bunu düşündü mü acaba? Bana 10 katını verse bile çıkmayacağım, ya can ya canan!”

Seher Karasu: “Biz beş kişilik bir aileyiz. Eşimin iş yeri ağır hasarlı, nasıl geçindiğimizi devlet bugüne kadar hiç sordu mu?”
Ali Durğun: “Ben az hasarlı evimin tadilatını yaptığım zaman, içinde geçici olarak kalmak için kaymakamlıktan bir çadır istedim. ‘Senin evin az hasarlı, sana çadır çıkmaz’ dediler. Şimdi de evimi yıkacaklar. Bu adalet mi?”
Yıldıray Cemali: Biz tamamen kendi çabamızla prefabrik ev yaptırdık. Yaptırmadan önce devlet kurumlarına sorduk, ‘Yapın, oturun’ dediler. Ben iki milyon para koymuşum bu evi yapmak için! Daha bir ay olmadı taşınalı! Şimdi yıkılacak diyorlar!
‘Rezerv istemiyoruz!’
Karasu, Mahanoğlu, Zaif, Yalçın, Durğun, ve Cemali Aileleri, rezerv alan düzenlemesinden etkilenen binlerce Hataylıdan sadece bazıları.
Antakya, Defne, Samandağ , İskenderun ve Kırıkhan ilçelerinden onlarca mahalle rezerv alanına dahil edildi.
Aylardır Hatay’ın birçok noktasında, rezerv alan düzenlemesine karşı protestolar yükseliyor ancak idare hâlâ Hatay sakinlerinin endişelerini gidermeye yönelik bir adım atmış değil.
Düzenleme son olarak 16 Temmuz’da Çekmece Mahallesi’nde de protesto edildi.

Yüzlerce kişinin katıldığı yürüyüşten sonra yapılan basın açıklamasında, sakinlerin yüzde 70’inin itiraz dilekçesini verdiğine, buna karşın kimseye bir şey sormadan, hiçbir bilgi vermeden idarenin rezerv alan uygulamasını dayattığına dikkat çekildi. Çekmece ahalisi, evlerini terk etmeyeceğini söyleyip tebligatların geri çekilmesini ve rezerv alan uygulamasının iptal edilmesini talep etti.