H. AYHAN TİNİN
Sanat da var
Türk tiyatrosunun Haldun Dormen’e her zaman ihtiyacı var!
Yeni sahnelenmeye başlayan ‘Küllerin Arasından’ isimli oyunda Dormen Usta, Kerem Atabeyoğlu’nun başarılı yönetmenliğinde; az konuşarak ‘çok’ oynamanın nasıl olacağını herkese gösteriyor.
Türk tiyatrosunun Haldun Dormen’e ihtiyacı var, dedik.
Oyun yazarı olarak, oyuncu olarak, belki dramaturg olarak, belki yapımcı olarak, fakat gerçekten ihtiyacı var.
Çünkü tiyatro ‘görerek’ öğrenilen ve keyif alınan bir sanat dalı…

‘Küllerin Arasından’ı Haldun Dormen yazmış.
Tiyatro matematiği nasıl olur, ilk perdeyi tam çatışmanın doruğunda kapatıp seyirciyi ikinci perdeye nasıl hazırlarsın ve çatışmayı çözerken seyirciyi dramatik bir finale nasıl hazırlarsın; oyunun metninde bütün bu soruların yanıtları, ders gibi anlatılmış büyük usta tarafından.
Oyunun yönetmeni Kerem Atabeyoğlu’nun da yıllardır izlediğim güçlü ve doğal oyunculuğunun yanında başarılı yönetmenliğini bu oyunda tanımak fırsatını buldum.
Kerem Atabeyoğlu ile aynı yıllarda spor yazarlığı yaptık. Spor ve Sergi Sarayı’nın küçük basın tribününde tahta sıraları paylaştık… Işıklar içinde yatsın, babası sevgili Cem ağabey ile daha yakındık. Fakat Kerem’in içindeki tiyatro sevgisini uzaktan izlerdim. O’nun artık ülkemizdeki kahraman tiyatro insanları arasında sayılması gerektiğine inanıyorum.

Tabii ki Defne Yalnız!
Benim kuşağım için ünlü ‘Kaynanalar’ dizisinin ‘Döndü’sü, devlet tiyatrolarının çalışkan ve başarılı oyuncusu, yönetmeni…
Sahnede bir su gibi akıyor.
Bir zamanlama ustası. Komiklik yapmadan mizah seyirciye nasıl aktarılır gösterirken, sahnede bir virtüöz gibi. Oyunda canlandırdığı Suat hanım karakterini, oyun içinde tekrar tekrar yaratıyor.
Almila Uluer ise oyunun dramatik akışına uygun biçimde, başlangıçta sahnede bir adım arkada kalarak oynadığı karakteri, sonra akış içinde diğer karakterlerle aynı sıraya çıkartıyor ve ne zaman önde oynaması gerektiğini çok iyi biliyor…
Burada bir kez daha Haldun Dormen demek ihtiyacındayız.

Oyunda canlandırdığı Cahit Güney karakterinin sarhoşluk anını canlandırdığı bir sahne var. Sallanmadan, ağzını yayarak konuşmadan, saçma hıçkırık sesleri çıkartmadan; bir cümle, iki jest, bir mimik ile nasıl bu kadar inandırıcı ve etkileyici olduğunu imrenerek izliyorsunuz.
İşte bu nedenle Haldun Dormen daha sahneye adımını ilk attığında, seyircisinden alkışını alıyor.
Kolay değil. Bu alkışın arkasında tiyatroda başarılarla dolu altmış yılın emeği var.
‘Küllerin Arasından’; eski ve alkolik bir tiyatro oyuncusu Cahit Güney’in yıllar sonra bir oyun teklifi alarak yeniden doğuşu, bu süreçte Ayfer hanım ile evliliklerindeki gizli çatışmaları, sponsorundan gelen desteğin kesilmemesi için gayret gösteren tiyatro sahibi Suat hanım ile tiyatronun tutkulu yönetmeni Erol bey ekseninde anlatılan öyküyü sürprizli bir finale doğru taşıyan yapısıyla, iki perde boyunca seyirciyi sürüklüyor.
Oyun metninin içinde psikolojik savunma mekanizmaları, hem yansıtma hem de tepki oluşturma, Cahit ve Erol karakterlerinde etkili biçimde kullanılarak güçlü alt katmanlar oluşturulmuş.
Böylelikle karakterler canlandırılırken, Aristoteles’in ‘inandırıcılık’ ilkesi etkisini hiç kaybetmiyor.
Aynı zamanda sahnede oyuncuların zaman zaman ışık odasına seslenerek yaptığı yabancılaştırma efektinin de oyuna katkısını unutmayalım…
Burada seyirciye “Öyküye kapılıp gitme, sana bütün zaaflarıyla ve insanlık halleriyle gösterdiğimiz, çok boyutlu var oluşu gözden kaçırma; insan salt iyi ya da kötü, başarılı ya da başarısız, haklı ya da haksız değildir, hepimizde her şeyden biraz var…” mesajı anlamlı biçimde veriliyor.
Bir de genç oyuncular var.
Onların da iyi bir okula başladıklarıaı ve buradan diplomalarını başarıyla alacaklarına inanıyoruz.
Oyundaki Cahit karakteri hayatın içinde de kendi kırılgan gölgesiyle bir oyun oynarken, finalde yönetmen Erol’a sarılıp hiç konuşmadan, her şeyi bildiğini anlatarak, en mutlu olduğu yere, sahne ışıklarının altına, alkışlara doğru yürüyor.
Tabii ki ikinci perdedeki önemli sürprizi anlatmıyor, oyunu izleyeceklere bırakıyoruz.
Sanatın iyileştirici gücüne ihtiyaç duyduğumuz bu zamanlarda Arena Oyuncuları, bizlere tiyatro gibi tiyatro izlemenin keyfini yaşatıyor.
Gidin, izleyin ve insanın çok boyutlu halleriyle tanışın.