• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Haldun Dormen'in gözünden insanın çok boyutlu halleri: 'Küllerin Arasından'

31/12/2018 18:09

H. AYHAN TİNİN

Sanat da var

Türk tiyatrosunun Haldun Dormen’e her zaman ihtiyacı var!

Yeni sahnelenmeye başlayan ‘Küllerin Arasından’ isimli oyunda Dormen Usta, Kerem Atabeyoğlu’nun başarılı yönetmenliğinde; az konuşarak ‘çok’ oynamanın nasıl olacağını herkese gösteriyor.


Türk tiyatrosunun Haldun Dormen’e ihtiyacı var, dedik.

Oyun yazarı olarak, oyuncu olarak, belki dramaturg olarak, belki yapımcı olarak, fakat gerçekten ihtiyacı var.

Çünkü tiyatro ‘görerek’ öğrenilen ve keyif alınan bir sanat dalı…

‘Küllerin Arasından’ı Haldun Dormen yazmış.

Tiyatro matematiği nasıl olur, ilk perdeyi tam çatışmanın doruğunda kapatıp seyirciyi ikinci perdeye nasıl hazırlarsın ve çatışmayı çözerken seyirciyi dramatik bir finale nasıl hazırlarsın; oyunun metninde bütün bu soruların yanıtları, ders gibi anlatılmış büyük usta tarafından.

Oyunun yönetmeni Kerem Atabeyoğlu’nun da yıllardır izlediğim güçlü ve doğal oyunculuğunun yanında başarılı yönetmenliğini bu oyunda tanımak fırsatını buldum.

Kerem Atabeyoğlu ile aynı yıllarda spor yazarlığı yaptık. Spor ve Sergi Sarayı’nın küçük basın tribününde tahta sıraları paylaştık… Işıklar içinde yatsın, babası sevgili Cem ağabey ile daha yakındık. Fakat Kerem’in içindeki tiyatro sevgisini uzaktan izlerdim. O’nun artık ülkemizdeki kahraman tiyatro insanları arasında sayılması gerektiğine inanıyorum.

Tabii ki Defne Yalnız!

Benim kuşağım için ünlü ‘Kaynanalar’ dizisinin ‘Döndü’sü, devlet tiyatrolarının çalışkan ve başarılı oyuncusu, yönetmeni…

Sahnede bir su gibi akıyor.

Bir zamanlama ustası. Komiklik yapmadan mizah seyirciye nasıl aktarılır gösterirken, sahnede bir virtüöz gibi. Oyunda canlandırdığı Suat hanım karakterini, oyun içinde tekrar tekrar yaratıyor.

Almila Uluer ise oyunun dramatik akışına uygun biçimde, başlangıçta sahnede bir adım arkada kalarak oynadığı karakteri, sonra akış içinde diğer karakterlerle aynı sıraya çıkartıyor ve ne zaman önde oynaması gerektiğini çok iyi biliyor…

Burada bir kez daha Haldun Dormen demek ihtiyacındayız.

Oyunda canlandırdığı Cahit Güney karakterinin sarhoşluk anını canlandırdığı bir sahne var. Sallanmadan, ağzını yayarak konuşmadan, saçma hıçkırık sesleri çıkartmadan; bir cümle, iki jest, bir mimik ile nasıl bu kadar inandırıcı ve etkileyici olduğunu imrenerek izliyorsunuz.

İşte bu nedenle Haldun Dormen daha sahneye adımını ilk attığında, seyircisinden alkışını alıyor.

Kolay değil. Bu alkışın arkasında tiyatroda başarılarla dolu altmış yılın emeği var.

‘Küllerin Arasından’; eski ve alkolik bir tiyatro oyuncusu Cahit Güney’in yıllar sonra bir oyun teklifi alarak yeniden doğuşu, bu süreçte Ayfer hanım ile evliliklerindeki gizli çatışmaları, sponsorundan gelen desteğin kesilmemesi için gayret gösteren tiyatro sahibi Suat hanım ile tiyatronun tutkulu yönetmeni Erol bey ekseninde anlatılan öyküyü sürprizli bir finale doğru taşıyan yapısıyla, iki perde boyunca seyirciyi sürüklüyor.

Oyun metninin içinde psikolojik savunma mekanizmaları, hem yansıtma hem de tepki oluşturma, Cahit ve Erol karakterlerinde etkili biçimde kullanılarak güçlü alt katmanlar oluşturulmuş.

Böylelikle karakterler canlandırılırken, Aristoteles’in ‘inandırıcılık’ ilkesi etkisini hiç kaybetmiyor.

Aynı zamanda sahnede oyuncuların zaman zaman ışık odasına seslenerek yaptığı yabancılaştırma efektinin de oyuna katkısını unutmayalım…

Burada seyirciye “Öyküye kapılıp gitme, sana bütün zaaflarıyla ve insanlık halleriyle gösterdiğimiz, çok boyutlu var oluşu gözden kaçırma; insan salt iyi ya da kötü, başarılı ya da başarısız, haklı ya da haksız değildir, hepimizde her şeyden biraz var…” mesajı anlamlı biçimde veriliyor.

Bir de genç oyuncular var.

Onların da iyi bir okula başladıklarıaı ve buradan diplomalarını başarıyla alacaklarına inanıyoruz.

Oyundaki Cahit karakteri hayatın içinde de kendi kırılgan gölgesiyle bir oyun oynarken, finalde yönetmen Erol’a sarılıp hiç konuşmadan, her şeyi bildiğini anlatarak, en mutlu olduğu yere, sahne ışıklarının altına, alkışlara doğru yürüyor.

Tabii ki ikinci perdedeki önemli sürprizi anlatmıyor, oyunu izleyeceklere bırakıyoruz.

Sanatın iyileştirici gücüne ihtiyaç duyduğumuz bu zamanlarda Arena Oyuncuları, bizlere tiyatro gibi tiyatro izlemenin keyfini yaşatıyor.

Gidin, izleyin ve insanın çok boyutlu halleriyle tanışın.

Kategori:Sanat

SON HABERLER

Rapor: Fransa, Nestle'nin sularındaki pestisit ve bakterileri görmezden geldi

Fransa’da devlet yetkililerinin sularında pestisit ve kalıntılar olduğu iddia edilen Nestle hakkındaki raporu değiştirdiği ortaya çıktı.

Arsenal, 22 yıllık çalışanını İsrail karşıtı paylaşımı nedeniyle kovdu

Britanya Birinci Futbol Ligi (Premier Lig) ekibi Arsenal, İsrail karşıtı paylaşımları gerekçesiyle 22 yıllık kulüp çalışanını kovdu.

Kamboçya'da tapınağa yıldırım düştü: Üç kişi hayatını kaybetti

Kamboçya’da Angkor Wat tapınağına düşen yıldırım sonucu üç kişi hayatını kaybetti.

Tutuklu gazeteci Karabay: Saraçhane'de tutuklanan gençlerle aynı koğuştayım

Tutuklu ve X hesabına erişim engeli getirilen gazeteci Furkan Karabay, “Ben çok iyiyim, çok huzurluyum. Saraçhane eylemlerinde tutuklanan gençlerle aynı koğuştayım” dedi.

Van'da PKK/KCK soruşturması: İki kişi yakalandı

Van’da PKK/KCK soruşturmaları kapsamında iki şüpheli hakkında adli işlem yapıldı.

Bir yılbaşı öyküsü: Bay Bunuel ile Noel yemeği
Diken'in 2018'de en çok okunan sanat haber, yazı ve söyleşileri

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 757 gündür hapiste

YAZARLAR

Elinden çıkanı kulağın duysun

Mustafa Dağıstanlı

Ali Özgentürk için: Böyle mi olmalıydı!

Ayhan Tinin

Çocuk, sınırsızlıkta değil, sınırda büyür

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Yazalım da ne yazalım nasıl yazalım!

Murat Sevinç

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Behzat Şahin

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

Yeşil zeytini neden yemedin Sait?

Ayhan Tinin

GÜNÜN 11’İ

Şükrü Hatun: Sokaklarda şişmanlık taramasının iyi bir fikir olmadığını düşünüyorum

Aziz Çelik: Genç istihdamı ve genç işsizliğine ilişkin tablo giderek vahim bir hâl almaya başlıyor

İpek Özbey: Ülkenin geleceğinin emanet edildiği gençler hangi sorunlarla mücadele ediyor?

Müjdat Gezen: Sakın bu şarkıyı yasaklamasınlar?

Orhan Bursalı: Yaşasın 19 Mayıs, yaşasın gençlik

İbrahim Kahveci: Görüntüde büyüyoruz ama gerçekte fakirleşiyor

Abdulkadir Selvi: 'Bir oy CHP'ye, bir oy HDP'ye' derken PKK'nın Lozan'la ilgili değerlendirmelerinden haberiniz yok muydu?

Murat Muratoğlu: Türkiye'de enflasyonun asıl dümeni siyaset rüzgarıyla döner

Deniz Zeyrek: 500 milyon liralık bu kamu zararının hesabı sorulmayacak mı?

Saygı Öztürk: 'PKK'nın silah bırakması' tartışmaları

Erdal Sağlam: 19 Mart krizinin ekonomide yarattığı tahribatın etkisi devam ediyor

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×