MESUDE DEMİR
@mesudedemirr
Medikal estetik talep edenler arasına ergenler de girdi. Kusursuz görünüm arayışı ve baskısı ergenleri merdiven altına yönlendirebiliyor.
İnsanlık tarihi boyunca bu kadar güzellik ve gençlik baskısı altında olmadık. Üreticiler binlerce ürünle daha güzel, daha genç, çekici, zayıf olmayı vs. vaat ediyor. Farklı pazarlama yöntemleriyle talebi kışkırtıyor.
Akıllı telefonlarla fotoğraf çekme, paylaşma, beğeni alma bir başka motivasyon. Diğer yandan arkadaş, eş, dostun yaptırdığı uygulamalar referans oluyor. Önceleri gizli saklı yaptırılırken artık aleni anlatılıyor ve gayet doğal karşılanıyor.
Estetik uygulamalar ihtiyaçlar hiyerarşisinde, temel ve hayati olanların önüne dahi geçmeye başladı.
18 yaşından önce yapılmamalı
Medikal Estetik Derneği Başkan Yardımcısı Dr. Alp Mamak arz ve talebin dengede olmamasının merdiven altı uygulamalara zemin hazırladığını söylüyor.
Mamak medikal estetik talebinin ergenlik dönemine kadar inmesinden endişe ediyor:
“18 yaşından önce estetik müdahalenin yapılmaması gerektiğini önemle hatırlatmak istiyorum. Gelişim çağındaki çocukların hem kemik hem vücut hem de zihin gelişimi açısından, engel yaratabilecek bir uygulamanın yerleşmesini istemiyoruz. Kararlarını bilinçli bir şekilde alamayabiliyorlar. Geçici bir güzellik eğilimine kapılmaları riskini de beraberinde getiriyor.”
Amerikan Gıda ve İlaç Kurumu (FDA) 18 yaşın altına estetik müdahaleler yapılmasına izin vermiyor.
Ergenlerin annelerinden, okullarında, toplumda, sokakta her yerde estetik uygulamaları dinlediğini anlatan Mamak, şöyle devam ediyor: “Etraflarındaki arkadaşlarının yaptırdığını görüyorlar. Herkes ‘Güzel olmak zorunda çünkü’. Bu baskıya dönüşüyor. Aslında yaşanan bir çeşit ‘zorbalık’. Çocuklarla doğru iletişim kurulmalı ve özgüvenleri geliştirilmeli.”
Sadece büyük kentlerde değil, periferde de medikal estetik uygulamalarına talebin arttığını belirten Mamak “Bütçeden bağımsız yaptırmak isteniyor. Böyle olunca bunun tıbbi bir uygulama olduğu gerçeğinden uzaklaşılıyor. Her yaşta, her yerde, her paraya yaptırılıyor” diyor.
Yoğun talep merdiven altını da patlattı
Estetik uygulamalara yoğun talep, arzı da zorlamaya başladı.
Daha ucuza yaptırma arayışlarına merdiven altı yanıt veriyor.
Alandaki pastadan pay almak isteyenlerinse sayısı durmadan artıyor. Hekim olmayanlar sosyal medya hesaplarından aleni medikal estetik işlemlerini paylaşarak reklamını yapıyor ve ‘hasta’ devşiriyorlar.
Güzellik salonlarından evlere, gökdelen dairelerinden farklı isimlerle adlandırılan başka mekanlara kadar nereden geldiği belli olmayan ürünler ve cihazlarla genellikle sağlık kurumlarından daha ucuza işlemler yapılıyor. Bazılarının etkileri yaşam boyu sürebilecek komplikasyonlar yaşanıyor.
Mevzuata göre estetik uygulamalar sadece hastane, poliklinik, tıp merkezi, muayenehane ortamlarında hekimler tarafından Sağlık Bakanlığı’nın onayladığı ürünler ve cihazlarla yapılabiliyor.
Kara listelere girmeye başladık
Medikal Estetik Tıp Derneği Başkanı Dr. Yasemin Savaş, Türkiye’nin estetik tedavilerdeki ileri teknolojiler ve nitelikli uzmanlarla son yıllarda önemli bir merkez haline geldiğini ancak merdiven altı uygulamaların halk sağlığı sorununa dönüşme yolunda olduğunu söylüyor.
Merdiven altı uygulamalarla mücadelede ilk basamağın kaynağı kurutmak olduğunu belirten Savaş ruhsatsız ürünlere erişimin engellenmesiyle merdiven altının kendiliğinden küçüleceğini belirtiyor:
“Medikal estetik ürünlerine hekim olmayanların ulaşması mümkün değil. Hastalar kullanılan ürünlerin barkodlarını isteyebilirler. Barkot yoksa zaten ruhsatsız üründür. Bu konularda ilgili dernek olarak kamu otoritelerine destek veriyoruz.”
Türkiye’de Değer Odaklı Medikal Turizmin Güçlendirilmesi Projesi raporuna göre Türkiye sağlık hizmetleri ihracatında dünyada ilk 10’da, medikal turizmdeyse ilk beşte yer alıyor. Ancak bazı işlemler nedeniyle kara listeye alınmamız bile tek başına alandaki ciddi sorunu işaret ediyor.
Kuşku yok ki bu hem ülke için prestij hem de çok ciddi bir ekonomik kayıp. Birleşik Krallığın Türkiye’yi saç ekimiyle ilgili siyah listeye aldığını hatırlatan Savaş, şöyle devam ediyor: “Sağlık turizmindeki yerimizi koruyabilmemiz ancak merdiven altıyla mücadele ve uygulamaların kalitesinin artması, standardizasyonunun sağlanmasıyla mümkün.”
Öte yandan METSDER’in Antalya’da yedincisini düzenlediği kongrede medikal estetiğin dinamikleri, yenilikler ve merdiven altı medikal estetik konusunda alınan önlemlerin yanı sıra mezoterapi, doğru beslenme, dolgu, saç ekimi gibi medikal estetik uygulamaları tüm yönleriyle ele alındı.