• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Güçlü bir barış süreci için Erdoğan'ın iktidarda olması şart değil!

09/07/2014 07:30

 

FrederikeFREDERIKE GEERDINK

f.geerdink@gmail.com

İkinci turda kime oy verirdim? Türk vatandaşı değilim, dolayısıyla cumhurbaşkanlığı seçiminde oy kullanma hakkım da yok. Zaten beni zorlasanız bile bu soruya yanıt veremem.


Demokrasiden bahseden ama demokratik davranmayan dindar bir adam mı? Yoksa iki siyasi parti tarafından öne çıkartılan ve Türkiye’nin kuruluş temellerindeki bütün yanlışları sembolize eden dindar bir adam mı?

İkisi de benim kalemim değil. Hatta, Türkiye için demokrasi isteyen kimsenin kalemi değil. İlk turda, Demirtaş’ı destekleyenlerin Erdoğan ya da İhsanoğlu’na oy verdiklerini düşünmek bile komik.

Bugünlerde muhabirler, Kürtler ve cumhurbaşkanlığı seçimleri hakkında yazmak için Diyarbakır’a akın ediyor. Beni şaşırtan şey, genelde Kürt hareketi ve Kürtler arasında hiçbir fark gözetilmemesi. Genelde yazılan tüm haberlerin ana mesajı şu: İlk turda Erdoğan oyların yüzde 50’sini almayı başaramazsa, Kürtler ona destek verip ikinci turda kazanmasını sağlayacak.

Erdoğan’a oy vermelerinin birçok sebebi var

Fotoğraflar: Reuters

Fotoğraflar: Reuters

Kürtler? Birçoğu zaten ilk turda oylarını Erdoğan’a verecek. Bunun birçok nedeni var..

Bazıları AKP’nin dindar bir parti olması, bazıları Erdoğan’ın geçen sene Diyarbakır’da yaptığı konuşmasında ‘Kürdistan’ kelimesini telaffuz etmesi, bazıları seneler önce Davos’ta ‘Van Minüt’ demesi, bazı Kürtler de, daha az şiddet ve daha iyi bir ekonomik durum sağlamak da dahil, AKP’nin son 10 senedir Kürt sorununda yol açtığı değişiklikler nedeniyle oy verecek.

Bu arada, bazen insanların öfkeli bir biçimde bana ‘HDP bütün Kürtleri temsil etmiyor’ diye sitem etmesini komik buluyorum. Doğru, bütün Kürtleri temsil etmiyor. Ama bunu söyleyenlerin, tam olarak neyi kastettiğini anlayamıyorum. AKP’ye oy veren Kürtler haklarını önemsemiyor mu? Onların kendi hakları yok mu? Mümkün değil.

Bence demek istedikleri şu: Bazı Kürtlerin AKP’ye oy vermesi, Kürt hareketini onların gözünde daha az meşru hale getiriyor. Ama gerçekte böyle bir durum da yok.

HDP’nin istediği, insan haklarına saygı duyulması. İnsan hakları, Türkiye’nin de dahil olduğu birçok uluslararası anlaşma gereği, herkes için koşulsuz şartsız geçerlidir. Ana dilinizde eğitim için HDP’ye oy vermeniz gerekmemeli. Ya da aklınızdakileri özgürce söyleyebilmek, yazabilmek ve bu yüzden hapse girmemek için HDP’ye oy vermenize gerek yok. Kendi kaderini belirleyebilen bir ulusun parçası olabilmek için HDP’ye oy vermenize gerek yok.

AKP’ye oy verenlerin de, aynen MHP ve CHP’ye oy verenler ve hiç oy kullanmayanlar gibi, hakları var. Bunun için insan olmak yeterli. Bu haklar için savaşmak kaç kişi olursanız olun haklı bir dava.

İhsanoğlu’na Güneydoğu’dan oy çıkmaz

eklemedin ihsanoglu6

Konuyu saptırdığım için beni affedin. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dönelim. Kürtlerin bir kısmı ilk turda Erdoğan’a oy verirken, büyük bir çoğunluk Selahattin Demirtaş’a oy verecek.

Ve evet, Demirtaş’a oy verenlerin bir kısmı ikinci turda Erdoğan’a oy verebilir. Bir kısmı yukarıda belirttiğim nedenlerden dolayı; diğerleri başka şansları olmadığı için… Zira CHP ve MHP’nin desteklediği İhsanoğlu’nun sembolize ettiği Kemalizm ve faşizmin Kürt bölgelerinde yeri yok.

Ama bunlar kişisel tercihler. Kürt hareketiyle karıştırılmamalı. Kürt hareketi Demirtaş’ı aday olarak belirledi. Onların tercihi bu oldu. Demirtaş’ı tercih edenler, ikinci turda Erdoğan veya İhsanoğlu’na oy vermez. Ahmet Türk dahil birkaç Kürt politikacı bunu açıkça belirtti zaten.

Kürtler güçlü olsa, Erdoğan’a ihtiyaç yok

20140128 demirtaş

Birçok insanın Kürtlerin ikinci turda Erdoğan’a oy vereceklerini hala söylemesi Kürt hareketini yanlış anladıklarının göstergesi. Yanlış anlama, Kürt barış sürecinin devam edebilmesi için güçlü bir Erdoğan’a ihtiyacı olduğuna inanılmasından kaynaklanıyor. Bu doğru değil…

Ne güçle ne güçsüz

 

Güçlü bir Erdoğan ille de barış süreci için iyi demek değil. Demokrasi için gerekli değişimleri yaparsa iyi olur ama aksini de yapabilir. Güçlenmek onu daha başınabuyruk ve demokrasiyi daha da az önemseyen biri haline getirebilir.

Güçsüz bir Erdoğan da barış süreci için iyi değil aslında. Öyle bir durumda bir sonraki seçimde Kürt oyunu kazanabilmek için Kürtlere karşı daha anlayışlı davranabilir. Ama aynı zamanda milliyetçi oyları kaybetmekten korkup barış sürecinde ilerleme kaydetmek istemeyebilir.

Tabii bir de barış sürecinin devam edebilmesi için güçlü bir Erdoğan’a ihtiyaç olduğu şeklindeki yanlış algı, barış sürecini Erdoğan’ın başlattığının düşünülmesiyle ortaya çıkıyor. Erdoğan’ın gizli yürütülen Oslo görüşmelerinin sonucu 2009 senesinde yaptığı Kürt açılımı ve 2013’ün başında karşılıklı başlatılan ateşkes süreci, 1990’larda başlayan Kürt hareketinin tetiklediği olaylardı.

Kendilerinin güçlü olması yeterli

 

Kürt hareketi iktidarda kim varsa onunla muhatap olur. İktidarda şu an Erdoğan var; gelecekte, geçmişte olduğu gibi, bir başkası iktidara gelebilir.

Kürtler kendi davaları için kendileri savaşıyor. Sadece kendilerinin güçlü olması yeterli, başkalarının değil.

Kategori:Agora

Tüm yazılar: Frederike Geerdink

SON HABERLER

Yapay zeka enerjiye doymuyor: Google üç yeni nükleer santral kuracak

Google yapay zeka veri merkezlerinin enerji ihtiyacını karşılamak için üç nükleer enerji santrali kuracak.

İmamoğlu: Tarih sizi 'faize karşıymış gibi görünen en büyük faizciler' olarak yazacak

Tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu şöyle konuştu: “Tarih sizi ’16 milyon seçmenin iradesine uyduruk suçlamalarla yapılan 19 Mart darbesinin finans ayağı’ diye hatırlayacak. Bu lekeden asla kurtulamayacaksınız.”

Araştırma: Erkekler kadınlara göre daha sık ve kısa sürede aşık oluyor

Yeni bir araştırmada erkeklerin kadınlara kıyasla daha kısa sürede aşık olduğu tespit edildi.

ABD'de kasırga ve fırtına: En az 21 kişi hayatını kaybetti

ABD’nin Kentucky ve Missouri eyaletlerinde etkisini gösteren şiddetli fırtına ve kasırga nedeniyle ilk belirlemelere göre 21 kişi hayatını kaybetti.

Bilal Erdoğan'dan doğurganlık açıklaması: Yeni bir demografik el bombası şu an ortada

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan “Yeni bir demografik el bombası şu anda ortada” dedi.

Hakkımda Frederike Geerdink

Hollandalı gazeteci. 25 yıldır meslekte. 15 yıl Hollanda’da çalıştıktan sonra 2006’da Türkiye’ye yerleşti. Özellikle Kürt sorunu, insan hakları, azınlıklar ve kadın meseleleri üzerine yazıyor. Ağustos 2012’den bu yana Diyarbakır’da yaşıyor. www.kurdismatters.com ve www.journalistinturkey.com adlı blogları var. Başta Hollanda ulusal haber ajansı olmak üzere birçok mecraya haber ve yazı yazıyor.
Uludere katliamını irdelediği kitabı ‘De jongens zijn dood’ adıyla Hollanda’da yayınlandı.
Not: Kendisi ayrıca Amberin Zaman’ı ‘utandıran’ gazetecidir.

Filistin meselesi, İsrail Gazze'yi vurunca mı hatırlanacak?
YSK'ya çağrı: Görevinden ayrılmadıkça, Erdoğan'ın adaylığı reddedilmeli!

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 755 gündür hapiste

YAZARLAR

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Behzat Şahin

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

Yeşil zeytini neden yemedin Sait?

Ayhan Tinin

Editör eksikliği fazlalık yaratır

Mustafa Dağıstanlı

Anne dediğin başlangıçtır

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Dilsiz bir ülkenin çığlığı

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Sırrı Süreyya Önder'in 'Cumhuriyet' eleştirisi üzerine…

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Berkant Gültekin: Saray, demokrasi musluğunu uygun gördüğüne açacağının sinyalini veriyor

Salih Cenap Baydar: Demokrasinin özü hesap soran vatandaş, hesap veren siyasetçidir

Remzi Özdemir: Türkiye'de en büyük sorun gelir adaletsizliği

Attila Aşut: Arapça sevdalısı siyasetçiler tehlikeli sonuçlar doğuracak sözcükleri kullanırken kılı kırk yarmalı…

Orhan Gazi Ertekin: Aleviler, Kürtlerin kaçınılmaz olarak dahil olacağı anayasal sürece hazırlandılar mı? 

Özgür Orhangazi: Dış sermayeye yapılan ödemeler 2025'in ilk çeyreğinde 6,5 milyar dolara ulaştı

Ender İmrek: Çözüm süreci sağlam hukuki güvenceler, uluslararası gözetim ve toplumsal seferberlikle doğru hatta ilerleyebilir

Orhan Gökdemir: Halk demokrasisine ihtiyacımız var

Umur Talu: Ne iktidar devletinin ne de 'devlet'in özündeki nefret ve şiddet bitiyor

Emin Çölaşan: AKP'li belediyelerde yolsuzluk molsuzluk yok, tertemiz!

Onur Çanakçı: Kronikleşen kriz hali

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×