• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Gezi davası tutuklularının aileleri: Onların suçu yok, suçlular dönüp kendine baksın

10/05/2022 19:38

CANAN COŞKUN

canancoskun@diken.com.tr

@canancoskun

Gezi Parkı eylemlerini organize ve finanse etme suçlamasıyla 18 yıl hapse mahkûm edilerek tutuklanan mimar Mücella Yapıcı, şehir plancısı Tayfun Kahraman ve avukat Can Atalay’a destek olmak için Karaköy’deki Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi önünde devam eden nöbete tutukluların aileleri katıldı.

Fotoğraflar: Diken

Davada Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet, Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Atalay, Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi’ye 18’er yıl hapis cezası verilmişti. Mahkeme, hükümle birlikte tutuksuz olarak yargılanan kişilerin de tutuklanmasına karar vermişti.


Bu nedenle İstanbul’un Beyoğlu ilçesindeki Karaköy semtinde bulunan Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi önünde 27 Nisan’dan bu yana adalet nöbeti tutuluyor.

Nöbetin bugünkü ziyaretçileri Atalay, Kahraman ve sivil toplumcu Hakan Altınay’ın yakınlarıydı.

Basın mensuplarına açıklama yapan yakınların konuşmaları şöyle:

Davutoğlu ve Babacan’a çağrı

Mustafa Atalay (Can Atalay’ın babası): Türkiye’de belli dönemlerde belli korku dönemleri yaşanır. Bu yaşadığımız dönem de bu korku dönemlerinin biraz çıtasını yükseltme zamanıdır. Onun için dik duracağız, yılmayacağız, bir arada olacağız ve kazanacağız. Biz bu davanın iki müştekisi Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’na bir çağrı yaptık. Bu iki şahsa çağrı yapmamızın ana sebebi bu ortamdan Türkiye’yi çıkarmak için görüşmeler yapılan bir oluşum içinde olmaları. Biz diyoruz ki televizyonlarda müşteki olmadığınızı söylüyorsunuz. Söz uçar, yazı kalır. Dosyaya mağdur olmadığına dair dilekçe koydur avukatlarına. Bir defa avukatları aradı, sonra dönüş olmadı. Biz bu müştekilikten çekilme meselesini, talebimizi hiçbir şekilde gündemden düşürmeyeceğiz. Madem bu baskı ortamından kurtulmak için adım atıyorlar, gelin bu baskı ortamının yarattığı hukuksuz, belgesiz yargılamalarda müebbetin, 18 yılın, Demirtaş’ın, Kozağaçlı’nın ve binlerce kişinin mağduriyetini gidermek için burada bir adım atın, müştekilikten çekilin. 

‘Kaçma şüphesiyle tutuklular’

Meriç Demir Kahraman (Tayfun Kahraman’ın eşi): Ortada delille ispatlanmış suç, suç örgütü, hüküm yoktur. Kaçma şüphesiyle tutuklu bulunuyorlar. Ne delil tartışıldı, ne herhangi bir şey ispat edildi. 25 Nisan saat 18.35’den itibaren meslektaşlarımız, arkadaşlarımız, eşimiz, dostumuz hepsi orada tutsak tutuluyor. Tek bir gerekçeyle: Mesleklerini yaptıkları için. Gezi Parkı’nın park olmasını sonuna kadar savunduk, sonuna kadar da savunacağız. Bu konuyla ilgili yaptığımız her şey meşrudur. Can, Mücella, Tayfun, TMMOB’ye bağlı olarak mesleklerini icra eden insanlar hükümetin masasına, Bülent Arınç’ın, Recep Tayyip Erdoğan’ın masasına devletin imkanlarıyla oturtuldular ve bu konuda Taksim Dayanışması’nın sözcüleri olarak dinlendiler. Bütün talepler meşru, bütün süreçler resmidir. Bugün suçlu olarak anılmaya çalışılan şey hukuktur, şehir planlamadır, imar hukukudur. Bu tehdit altında da arkadaşlarımız, eşimiz, dostumuz, Tayfun, Can, Mücella, Hakan bizler için orada, Gezi Parkı için orada. Biz onların mücadelesini burada hep beraber sürdüreceğiz. 

‘Bu hukuksuzluk bu toplumu çürütür’

Hande Altınay (Hakan Altınay’ın eşi): Dayanışma bizi ve içeride rehin tutulan sevdiğimiz insanları yaşatıyor. Bu insanların hepsi belgeselci olarak, sivil toplumcu olarak, şehir plancısı olarak hayatlarını ve kariyerlerini bu toplum için iyi bir şey yapmaya adamış insanlardır. Bugün o yüzden cezalandırılmış insanlardır. Hiçbir suç yoktur. Bir hakim heyetinin karşısında tek bir soru sorulmadan, tek bir delil toplanmadan, tek bir tanık dinlenmeden 18 yıl ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla karşı karşıya kaldık. Bu hukuksuzluk bu toplumu çürütür. Biz bununla sonuna kadar mücadele edeceğiz. Değil 18 yıl, hemen oradan çıkıp evlerine dönmesi gerekir. 

Şükran Atalay (Can Atalay’ın annesi): Ne Tayfun’un, ne Mücella’nın, ne Çiğdem’in, ne Mine’nin, ne Osman Kavala’nın bir suçu var. Esas suçlular dönüp kendilerine baksın. Utanılacak hiçbir şeyimiz yok. Alnımız ak, göğsümüz tertemiz. 

Nöbetin tutuklu yakınlarından önceki ziyaretçisi ise CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve Validebağ Gönüllüleri’ydi. Kaftancıoğlu, ziyareti sırasında şöyle konuştu:

“Bizler bu kentte yaşayan, kentin hakkını koruyup kollayan kişiler olarak haklı mücadeleyi verirken haksız, hukuksuz yere tutuklanan herkesin hukuk mücadelesinin yanında olacağımız için bugün buradayız. Ülkemizde ne yazık ki siyasallaştırılmış ve araçsallaştırılmış yargı eliyle adliyelerde adaletin dağıtılmadığı, cezalandırmanın yapıldığı gerçekliğini düşününce adalet nöbetlerinde buluşmak durumunda kalıyoruz.

CHP olarak hem haksız, hukuksuz yere tutsak edilen arkadaşlarımızın aileleriyle dayanışmaya hem de arkadaşlarımızın meslek örgütleriyle dayanışmaya devam edeceğiz. Bu hukuksuzluklar sadece bu arkadaşlarımızla ilgili değil, bu şekilde mağdur edilen tanıdığımız ya da tanımadığımız bütün mağduriyetler giderilinceye kadar, yani uzun lafın kısası hukukun üstünlüğü yeniden tesis edilinceye kadar hep birlikte bu mücadeleye devam edeceğiz. Hakkın, hukukun yanında olan, Gezi davası tutsaklarına verilen cezayı bir şekilde vicdanında ölçüp tarttığında ne derece vicdansızlık olduğunu hisseden, bütün kişilere, kadınlara, gençlere, kurumlara sesimizin ulaştığı herkese bir çağrıda bulunmak istiyorum. Vicdanınızla birlikte adliyelerde dağıtılmayan yargıyı lütfen adalet nöbetlerinde destekleyelim ki bu süreçleri bizden sonra hiç kimse yaşamasın.”

Mimarlar Odası’nda Gezi nöbeti: Arkadaşlarımız bırakılana kadar devam

Adalet Nöbeti, Gezi davasındaki kararları protesto için tutuldu

Gezi kararları sonrası Çağlayan’da nöbet

Gezi davasında karşı oy: Yasak delilden tutuklama olmaz, hepsi beraat etsin

Gezi davası: AKP’li hakimin yer aldığı heyet ceza yağdırdı; Kavala’ya ağır müebbet

Kategori:Diken özel, Vitrin-mobil

SON HABERLER

'Kişilik hakkı' bahanesiyle sansür: AYM iptal etti, AKP 'ısrarcı'

Anayasa Mahkemesi’nin, İfade Özgürlüğü Derneği (İFÖD) ve Diken’in hukuki mücadelesiyle iptal ettiği ‘kişilik hakkı ihlali‘ bahanesiyle sansür maddesine AKP ‘düzenleme’si geliyor. Kanun teklifinde ilgili maddeye bu kez ‘bant daraltma’ da eklendi. AYM, Diken ve İfade Özgürlüğü Derneği’nin başvurusu üzerine 5651 sayılı yasanın ilgili 9’uncu maddesini 11 Ekim 2023’te iptal etmiş, karar 10 Ocak 2024’te Resmi […]

Afyoncu sayıyı az buldu: Yapay zeka çağında doktora memleket meselesi

Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, nüfusa bakıldığında diğer ülkelere göre doktora mezun sayısının az olduğunu belirtip “Artık yapay zeka çağında doktoranın memleket meselesi olduğu kanaatindeyim” dedi.

Kadıköy'de Galatasaray taraftarını silahla vuran şüpheli tutuklandı

İstanbul’un ilçesi Kadıköy’de bir Galatasaray taraftarını silahla yaralayan şüpheli tutuklandı.

Bağdat, KBY'nin 110 milyar dolarlık anlaşmasını reddetti

Irak’ta merkezi yönetim, Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (KBY) ABD’li şirketlerle yaptığı 110 milyar dolarlık enerji anlaşmasını kabul etmediğini duyurdu.

Posta servisi 12 bin civcivi kamyonda terk etti: Binlercesi öldü

ABD’de 12 bin civciv Amerika Birleşik Devletleri Posta Servisi’ne (USPS) ait kamyonda terk edildi.

Üç gün sonra bulunan civcivlerden binlercesi öldü, kalanlarıysa küçük bir barınakta tutuluyor.

Son 24 saat: Yedi can kaybı, 1858 vaka
Geceyarısı müzik yasağına yeni genelge: Bir saat daha 'müsaade' edildi

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 758 gündür hapiste

YAZARLAR

Bir uyanışın tarihi: 19 Mayıs

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Elinden çıkanı kulağın duysun

Mustafa Dağıstanlı

Ali Özgentürk için: Böyle mi olmalıydı!

Ayhan Tinin

Çocuk, sınırsızlıkta değil, sınırda büyür

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Yazalım da ne yazalım nasıl yazalım!

Murat Sevinç

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Behzat Şahin

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Elif Çakır: 'Allah aşkına neden Türkiye'nin yolsuzluk belası'ndan kurtulması için niye iki çift laf edilmiyor?

Erdal Sağlam: 'Gençlik açısından hiç bu kadar kabus bir dönem yaşanmamıştı' diyebiliriz

Fikret Başkaya: Bizde diplomalılara 'aydın' deniyor…

Mithat Fabian Sözmen: Bir kez daha har vurup harman savrulan bir yaz transfer dönemi izleyeceğiz

Esfender Korkmaz: 2024, Türkiye'de rekor sayıda konkordato başvurusunun yaşandığı bir yıl oldu

Şeref Oğuz: Bodrum'da belediyecilik zor

Nevşin Mengü: Milyonlar harcanan gazeteler okunmuyor, o nedenle kendilerine bir trol ordusu kurmak zorunda kaldılar

Murat Ağırel: Gazetecilere iftiralar atılıyor, itibarsızlaştırma kampanyası büyütülüyor

Özge Güneş: Barınma hakkı ile rant politikaları aynı zeminde ama birbirine zıt yönlerde ilerliyor

Ali Eyüboğlu: Yapay zekanın Eurovision'da üçüncü sıraya yerleştirdiği Avusturya birinci oldu

Murat Belge: Ana muhalefet partisine 'terörist' demenin amacı ne olabilir?

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×