Gazeteci Murat Sabuncu, Gezi Davası’ndan 32 aydır hapiste olan Tayfun Kahraman’ın cezaevi aracının içindeki görüntülerini yayınladı. Sabuncu, “Eldeki darp raporu ve görüntülere rağmen soruşturma izni verilmemesi pek çok söylüyor Türkiye’nin sistemine dair” dedi.
Şehir plancısı Kahraman, ağustosta MS hastalığıyla ilgili doktor kontrolüne götürülürken altı buçuk saat kelepçeli halde bekletilmişti. Eşi Meriç Kahraman, Tayfun Kahraman’ın talebine rağmen kollarındaki kelepçenin çıkarılmadığını hatta kelepçenin kan akışı duracak kadar sıkıldığını söylemişti.
Gazeteci Murat Sabuncu T24’teki yazısında hastaneye götürülürken Kahraman’a ait cezaevi aracındaki görüntüleri paylaştı.
Sabuncu ‘soruşturma izni’ verilmemesiyle ilgili şunları söyledi:
“Aslında savcılık ve Adalet Bakanlığı soruşturma için girişimde bulunmuştu. Savcılık soruşturma için adım attı. Kamera görüntüleri, doktor raporu, ifadeler alındı. Ancak Silivri Kaymakamlığı ‘ön inceleme’ safhasında, ‘kanun ve mevzuatın verdiği yetkiler çerçevesinde hareket ettikleri’ iddiasıyla görevliler hakkında ‘soruşturma izni verilmemesi’ne karar verdi!”
Kahraman, hastalığıyla mücadele için gerekli koşullara sahip değil
Gezi davasında İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, 25 Nisan 2022’de hükmü açıklamış, ‘hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçlamasıyla Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet, Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, Can Atalay, Çiğdem Mater, Mine Özerden, Hakan Altınay ve Yiğit Ali Ekmekçi’ye 18’er yıl hapis cezası vermişti. Kahraman, Mine Özerden, Çiğdem Mater, Can Atalay’la birlikte 25 Nisan 2022’den beri tutuklu.
Yıllar önce MS hastalığı tanısı alan Tayfun Kahraman’ın cezaevinde düzenli olarak egzersiz yapması ve doktor kontrolünde olması gerekiyor. Ancak Kahraman, cezaevi şartlarında hastalığıyla mücadele için gerekli koşullara sahip değil.
Sabuncu yazısında şunları söyledi:
“Hapishane aracında olmak zordur. Bileklerin kelepçeli ve ‘dolu’ aracın yüksek merdivenlerinden tırmanırsın. Araç içinde ayrıca küçük hücreler vardır. Aracın içine girer, bu kısma geçer, içinde bir daha kilitlenirsin. Hava almak zordur.
En zoru haksız yere hapiste olmaktır elbette. Bu iktidar döneminde yüzlerce kişi olmayan delillerle, utanılacak iddianamelerle yıllardır hapiste. Hemen hepsi içeride tutulmalarının siyasi gerekçelerini biliyor ve ona göre davranıyorlar. Kendilerine yapılmaya çalışılanlara karşı dışarıya da yansıtmadan mücadele ediyorlar. Ezdirmiyorlar kendilerini. Ama bazen söylemek-anlatmak gerekir. Sadece kendin için değil hapiste aynı durumda bulunan binlerce hasta tutuklu-hükümlü için…
Gezi Davası’ndan Tayfun Kahraman. Davadaki diğer isimler gibi suçsuzluğu ortada, Anayasa Mahkemesi’nin vereceği kararı bekliyor. Onun diğerlerinden bir farkı var. MS hastası. Zor bir hastalık bu. ‘Dışarıda’ bile olunsa.”