Hâlâ ‘çifte vatandaşlık’ konusunu çözememiş, kendisini ‘ikinci vatan’ seçmiş, kalkınmasına katkıda bulunmuş milyonlara ‘vatandaşlık’ vermekte zorlanan bir ülke Almanya; resmi uygulamalarında ayrımcılık kokusu alınabildiği gibi, ‘Neo-Nazi’ örgütlerinin Alman olmayanları hedef alan şiddet eylemlerine girişebildiği bir ülke… ‘Neo-Nazi’ cânileri yargılamada bile sorunlar yaşıyor…
Verdikleri söze rağmen ve Türkiye ev ödevlerini birer birer yerine getirdiği halde, özgürlükler konusundaki müzakere fasıllarının açılmasına direnen AB’de, Almanya’nın oyalayıcı etkisi hissediliyor. Sonra da, Alman cumhurbaşkanı, ülkemize gelip, bizlere ‘AB prensipleri’ni hatırlatabiliyor… Prensipler arasında verilen sözleri tutmamak, ‘ahde vefa’ ilkesine yüz çevirmek de var mı?
Yemek masasının şeref konuğuna ayrılmış en merkezi koltuğunda oturan Cumhurbaşkanı Gauck benim bu düşündüklerimi zihninden geçirmiş midir acaba? Eleştirdiği Türkiye İstanbul’da bir Alman Üniversitesi açıyor… Alman şirketleri dünyada en rahat Türkiye’de çalışıyor… Geleneksel Türk-Alman dostluğu Almanlar’ın hâlâ en sevilen sayılan milletler arasında yer almasını sağlıyor…
Almanya Cumhurbaşkanı Gauck’un ülkemize bu ziyareti, umarım, Türkiye’nin AB macerasının anlamsız bir biçimde engellenmeye çalışılmasının ve bunda kendi ülkelerinin baş sorumlu olarak görülmesinin halkımız üzerinde büyük hayal kırıklıklarına yol açtığını Alman dostlarımızın anlamasına imkân verir.