Yeşilçam’ın ‘Erkek Fatma’sı usta oyuncu Fatma Girik aramızdan ayrılışının birinci yılında anılıyor.

İstanbul Sultanahmet’te 12 Aralık 1942’de dünyaya gelen Girik, Cağaloğlu Kız Lisesi’ne devam ederken 14 yaşında figüran olarak sinemaya adım attı. Girik, 15 yaşına geldiği 1957’de Seyfi Havaeri’nin senaryosunu yazıp yönettiği ‘Leke’ filminde ilk başrolünü oynadı.
Usta oyuncu, figüran olarak oynadığı filmlerden birinin setinde tanıştığı Memduh Ün’ün yönetmenliğini üstlendiği 1960 yapımı ‘Ölüm Peşimizde’ filmindeki rolüyle dikkat çekti. Birkaç başarısız filmin ardından artık ‘Fatma Girik’ olma süreci başlamıştı.
‘Belalı Torun’ filmiyle; ezilen, mağdur esas kadından hakkını savunan, ‘Erkek Fatma’ya geçiş yaptı.

Anadolu kadını Fatma Girik
Yıl 1965’e geldiğinde ilk ödülü Altın Portakal’ı kazanan sanatçı, rakipleri Hülya Koçyiğit, Türkan Şoray ve Filiz Akın’ın önüne geçerek, en çok aranan kadın oyuncu oldu.
Sahneye çıkıp şarkıcılık da yapan Girik, aynı dönemde ‘Ezo Gelin’ ve ‘Boş Beşik’in de aralarında bulunduğu köy kadınlarının hikayesinin anlatıldığı film serüvenini başlattı.
Girik, Türk Sinema Tarihçisi Giovanni Scognamillo’ya göre; ne Türkan Şoray gibi bir sultan, ne Hülya Koçyiğit gibi ince ve kırılgan, ne de Filiz Akın gibi fazla kent soyluydu, o ‘Erkek Fato’ydu.

Siyasete atıldı
Kariyeri boyunca 200’e yakın filmde rol alan Girik, Kemal Sunal ile ortak olup yapımcılıkla da uğraştı. Siyasete de atılan Girik, bir dönem Şişli Belediye Başkanlığı yaptı.

Girik, Yeşilçam’ın birçok ünlü oyuncusu gibi plak da çıkardı. Sanatçı, 1965’te Öztürk Serengil’le ‘Aguş/Aşka Şepke’, 1975’te ise ‘Aşk Düğümü/Su Sızmazdı Aramızdan’ adlı 45’liklere imza attı.
Sinemada 1990’lı yıllardan itibaren daha az görünmeye başlayan usta oyuncu, en son 2012 yapımı ‘Babalar ve Evlatlar’ filminde rol aldı.
Tedavi gördüğü hastanede çoklu organ yetmezliği nedeniyle 24 Ocak 2022’de hayatını kaybeden Girik, Muğla’nın Bodrum ilçesine defnedildi.

Girik’in ölümünün ardından üzüntüsünü dile getiren ve aynı yıl 28 Haziran’da aramızdan ayrılan usta oyuncu Cüneyt Arkın, katıldığı bir programda şunları söylemişti:
“Nasıl dayanırım bu acıya ben? Sen ne yiğit insandın, ne kadar alçak gönüllü, ne kadar zariftin. Dosttun. Ne güzel mavi mavi bakardın. O bir Anadolu anasıdır. Ah Fatma’m Ah. Fatma’m bekle beni orada. Bekle. Bekle geliyorum.”