Bir depremle mi sonuçlanacak bilmiyoruz ama yeni Türkiye’nin bütün fay hatlarının harekete geçtiği, birden fazla noktada ciddi bir enerji yoğunlaşmasının yaşandığı ve kırılmalara hazır olmak gerektiği kesin. Önümüzdeki beş on yılı belirleyecek çok ciddi siyasi gelişmeleri, kavgaları, krizleri, hadiseleri yaşayacağımız bir döneme girdiğimiz görülebiliyor.
Tüm bu hadise ve iddiaların gelip dayandığı yer ise başkanlık ve yeni anayasa. Hem içerideki ve dışarıdaki aktörler, en kaba haliyle ‘başkanlıkçılar’ ve ‘parlamenter sistemciler’ diyebileceğimiz iki kampa bölünmüş durumda ve nihai hesaplaşma başkanlık üzerinden yaşanacak.
Peki, filler tepişirken çimenler ne yapacak, halk olan biteni dışarıdan mı izleyecek, yoksa gidişata müdahale mi edecek?