Ekrem İmamoğlu, İstanbul’a razı gelmiş görünüyor.
Genel başkanlık başka bahara.
Çok da açık konuşmadığı basın toplantısından edindiğim izlenim bu.
Kendisi açısından doğru olanı mı yaptı!
Sanki öyle.
Önemli bir CHP’linin dediği gibi, “Bugün Atatürk Anıtkabir’den inip Kurultay’a gelse ve aday olsa Kılıçdaroğlu karşısında kazanma şansı yok.”
Kılıçdaroğlu sanki kendisi İstanbul’u kazanıp ya da herhangi bir seçimi kazanıp genel başkan olmuş gibi “İstanbul’u kazan öyle genel başkanlığa soyun” dedi. Aslında derdi, İmamoğlu’nu İstanbul’da 5 sene daha tutup, 80 yaşına kadar CHP’nin başında kalmak. Çok açık. Çünkü belediye başkanlarının parti yöneticisi olması Anayasa’ya aykırı. (Cumhurbaşkanı parti genel başkanı olurken, belediye başkanının olamamasındaki saçmalık. Bence ikisi de olamamalı)
Peki, İstanbul’u kazanma şansı var mı?
Biliyoruz ki, Kılıçdaroğlu parti içindeki olası rakiplerini şimdiye dek hep “seçim kaybettirmek” suretiyle yok etti.
Önce Sarıgül’ü, sonra İnce’yi, şimdi de sıra İmamoğlu’nda.
CHP’nin İstanbul İl Başkanı ile İmamoğlu arasında ciddi ve derin sorunlar var. Aslında önemli olmayan ama ikilinin birbirine güveninin kalmamasına neden olan sorunlar. Çözülecek gibi de durmuyor. Yeni il başkanı kim olacak bilmiyorum ama genel merkeze yakın, İmamoğlu’na uzak biri gelirse birlikte çalışmaları zor.