Ankaragücü teknik direktörünün saldırıdan saniyeler önce, hakeme parmağını sallayarak küfürler savurduğu ve sahaya girmesinin İlhan Palut tarafından engellendiği görüntüler konuşuluyor.
Peki aynı kişinin, yani Ankaragücü teknik direktörünün çok önce verdiği bir röportajda “Halil Umut Meler’i hayatım boyunca unutmayacağım” dediğini de hatırlıyor mu herkes!
Belli ki, unutmamış, unutturmamış!
Saldırı kadar vahim olan ise olayın sorumlularında bir üzüntü, bir pişmanlık olmaması.
Elbette tüm Ankaragücü taraftarı değil ama bir grup, Başkan’a destek çıkıyor, hak veriyor, alkışlıyor.
Rezilliğin dik alası budur.
Bence ilk adımı hakemler atmalı.
Türkiye’nin en iyi okullarda eğitim almış, en kaliteli gibi görünen kulüp başkanının hakemleri hedef alarak “Onlara nefes aldırmayın, nerede görürseniz tepki gösterin, AVM’de bile görseniz tepki gösterin” dediği bir ülkede süresiz olarak maçlara çıkmama kararı aldıklarını açıklamak zorundalar.
Futbol Federasyonu elbette işlerin buraya gelmesinin sorumlusudur. AK Parti kurucusu ve iki dönem milletvekili diye bir kulüp başkanına “Fair Play ödülü” verirsen o ödül gelir yumruk olur.
Ama kimse de federasyonu baş sorumlu ya da tek sorumlu ilan etmesin.
Sonuçta federasyon da bu ülkenin aynasıdır.
Aynada gördüğümüz kendi yansımanızdır.