ERAY ÖZER
@ErayOzer / erayozer@gmail.com
Gary Lineker ismi bu yazıyı okuyan genç futbolseverler için pek bir anlam ifade etmeyebilir. Oysa ki, emekli İngiliz golcü benim yaşımdakilerin hayal meyal, benden büyüklerin ise gayet iyi hatırlayacağı bir isim. Türkiye’nin milli takım seviyesinde sapır sapır döküldüğü bir dönemde, 80’lerin başlarında, İngiltere’den beş gol yediğimiz bir maçın kahramanı olarak kazınmıştı hafızamıza.
1985 Ekimi’nde oynadığımız o Dünya Kupası eleme maçında kalemizde gördüğümüz beş golün üçü, bu genç adamdan gelmişti. Milli takım kariyerindeki çıkışı o karşılaşmayla yakalayan ve bir yıl sonra 86 Dünya Kupası’nda beş golle gol krallığına ulaşan Lineker’ı, övünmek gibi olmasın, yıllar sonra benim eski Fenerbahçeli, şimdinin TV şovmeni Abdülkerim Durmaz’la yaptığım bir röportajla yeniden hatırlamıştık.
O röportajda ortalığı kırıp geçirmişti Abdülkerim abi. ‘Lineker’ı ben yarattım’ demişti. ‘Ben o gün onu iyi savunsam şimdi Lineker diye bir adam yoktu’ diye kendisiyle dalga geçmişti.
Maç esnasında adam adama savunmakla yükümlü olduğu genç golcüyü sahada kaybettiğini, takım arkadaşı Raşit Çetiner’e ‘Nerede bu Lineker’ diye sorarak bulabildiğini anlatmıştı.
Gary Lineker şimdilerde BBC’de yorumculuk yaparak hayatını kazanıyor. Yaşı 56 ama suratındaki o çocuksu, o muzip ifade ta o yıllardan bu yana hiç değişmeden öylece duruyor.
Ve ada basını, özellikle de hamaseti bizimkilerden beter bir alışkanlık haline getiren tabloid yayınlar bir süreden bu yana bu cesur adamı linç etmekten kendisini alıkoyamıyor.
Çünkü Gary Lineker sırtını iktidara dayamak şöyle dursun, durmaksızın iktidar politikalarını eleştiriyor, İngiltere’de büyüyen yabancı düşmanlığına karşı tepkisini göstermekten geri adım atmıyor.
Emekli golcü bu tavrıyla geçen hafta New York Times gazetesinin sayfalarında yer aldı. Onu gazetenin sayfalarına taşıyan, İngiltere’ye kabul edilen çocuk mültecilere yaş tespit testi yapılmasını isteyenlere karşı sosyal medyadan gösterdiği tepkiydi.
‘Bu genç göçmenlere davranış biçiminiz ya gizli bir faşizanlık, ya da açık ve net bir kalpsizliktir’ dedi Lineker Twitter hesabından ve ekledi: Ülkemize neler oluyor?
‘Tabloid’ler linç etmek istedi
Sen misin bunu diyen? Başta kerameti kendinden menkul The Sun olmak üzere bütün tabloidler toplu halde bir linç kampanyasına başladılar. Gary Lineker’ı linç etmek için en bilindik, en klişe yöntemi kullandılar ve ‘Bu adamın bizim vergilerimizle yayın yapan BBC’de ne işi var’ diye yazdılar.
Peki daha önce ülkenin referandumda aldığı Brexit kararına sert tepki gösteren Lineker ne yaptı? Susup, ‘Yanlış anlaşıldım, tweet’im kastını aştı’ demiş olabilir mi? Tabii ki hayır.
56 yaşındaki Lineker susmak şöyle dursun eli artırdı: Trump’ın ABD’ye bazı Müslüman ülkelerden gelenleri almamasına yönelik kararına dair sert tweet’ler atmaya devam etti, ediyor.
Tabii sosyal medyada linç edilmeye de…
Bu yazıyı yazarken Gary’ye yönelik eleştiri ve övgü tweet’leri ile onun bu mesajlara yazdığı cevaplar devam ediyordu. Linç tayfası, onu ‘sesini kesip, sadece iyi bildiği şeyi yapmaya’ davet ederken Lineker ısrarla politik fikirlerini yazmayı sürdürüyor. Tepkisi sadece Twitter’la sınırlı değil üstelik. Son olarak birkaç gün önce İngiltere’de ülke çapında yapılan Trump karşıtı gösteride Lineker da sokaktaydı.
Lineker, ABD Başkanı Trump’ın politikalarını eleştirirken hedefinde bir isim daha vardı: Trump’ın Müslümanlara yönelik uygulamalarına sessiz kalan İngiltere Başbakanı Theresa May.
Sessiz kalanlara inat Müslümanları savundu
Trump’a sessiz kalmak deyince insan sessiz kalan başka ülkeleri hatırlıyor ister istemez. Ve sessiz kalanlara sessiz kalan başkalarını…
Müslüman olmayan, tuzu kuru bir golcü emeklisi çıkıyor Avrupa’nın ta öbür ucundan ve ülkesindeki mültecileri savunuyor. Müslüman karşıtı politikalara yüksek sesle itiraz ediyor. Sokağa çıkıyor. Ülkesinin başbakanından hesap soruyor.
Linç edilmeyi göze alarak.
Parasını, makamını, kariyerini riske etmekten korkmayarak.
O adamın ismi Gary Lineker.
‘Nerede bu Lineker’ diye soran varsa işte orada. Hepimize biraz örnek olsun diye bildiğini söylemeye devam ediyor.